Paylaş
Son iki günde hava birden değişti. Dün tam “bahar havası 2 ay daha sürer mi” tartışması başlamıştı ki, akşam alınan AKP Kongre kararı piyasalar açısından şok oldu.
Kongre kararı ardından dolar kuru 3 TL sınırına dayandı. Halbuki piyasalar iç siyasi gelişmeler marjinal etki yapar, yine küresel piyasalar tek belirleyici olur görüşündeydi. Küresel piyasa dün de kötüydü, dolar kuru bu nedenle 2.90’lara doğru seyretti. Bunda öne çekilen Cumhurbaşkanı-Başbakan zirvesinin etkisi vardı ama fazla değildi. Ancak toplantının ardından dolar kuru aniden sıçradı.
Dün gece dolar kuru 2.97’nin üstüne çıktı. Bu rakam, küresel piyasa gelişmelerine rağmen, piyasa oyuncularının aklına gelecek bir rakam değildi. 2.97’lik dolar kuruna, piyasanın tepkisine bakarak, rahatlıkla “siyasi kriz algısı” diyebiliriz.
Son iki gündür diğer gelişmekte olan ülke para birimleri de değer kaybetti ama TL’nin değer kaybı, gece hareketiyle aşırıya kaçtı. Yani Türkiye olumsuz ayrıştı.
Peki, bundan sonra ne olur derseniz; iç siyasi gelişmeler beklenmediği kadar etki yapmaya başladı ama asıl yönü belirleyecek olan hala küresel piyasalardaki gelişmeler olacaktır.
Siyasi krizin yaşandığı bu dönemde küresel piyasalardaki bozulma devam ederse, başta dolar kurunda yeni rekorların yanında, ekonomik beklentilerde ciddi bozulmayı konuşmaya başlarız. Enflasyonun yeniden yönünü yukarı çevirmesi, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini durdurması, akla gelen ilk gelişmeler olur.
Eğer küresel piyasalar kısa sürede düzelir içerdeki siyasi kriz devam ederse, TL’ye ve ekonomik dengelere etkisi nispeten daha az olabilir.
Küresel gelişmeler lehimize gelişip, içerideki siyasi kriz havası bastırılsa bile, bence artık 3 gün önceki, piyasadaki bahar havasına dönmek çok zor olacaktır.
AKP Kongresine kadar kulis haberleri öne çıkacak; AKP içinde yaşanacaklara, yeni Genel Başkan dolayısıyla Başbakan adayına, bununla birlikte erken seçim olup olmayacağına, Başkanlık gelişmelerine yakından bakılacak.
Piyasanın bir şey olmaz dediği vazo çatladı bir kere...
EKONOMİ BAKANLIĞI’NIN AÇIKLAMALARI
Geçtiğimiz Pazartesi günü Ekonomi Bakanlığı’ndan şöyle bir açıklama geldi: “Geçtiğimiz ay Merkez Bankası Başkanlığına atanan Murat Çetinkaya, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ı makamında ziyaret etti. Gerçekleşen nezaket ziyaretinde genel ekonomik konjonktür, faiz oranlarında indirim ve diğer ortak politikalar ön plana çıkan başlıklar oldu; bu konularda atılacak adımlar için istişareler yapıldı”
Bu açıklamadan ne anlarsınız? Çetinkaya Bakanı ziyaret etti ve faiz indirimi dahil ekonomiyi konuştular, istişare ettiler, öyle değil mi?
Bunun üzerine bir Merkez Bankası Başkanı’nın bakanlarla bu konuları istişare etmesinin,özellikle faiz indirimi konusunda tavrı açıklamalarıyla belli bir Bakan’la böyle bir temasın çok sakıncalı olduğunu, bunun Merkez Bankası politikaları ve kararlarında şüphelere yol açabileceğini söyledik.
Yazının çıktığı gün olan Salı günü, yani bu açıklamanın hemen ertesinde ise aynı Ekonomi Bakanlığı, aynen şu açıklamayı yaptı: “Ekonomi Bakanımız Sayın Mustafa Elitaş ile Merkez Bankası Başkanı Sayın Murat Çetinkaya arasında 2 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleşen görüşme sadece bir nezaket ziyareti mahiyetindedir. Görüşme içeriğine dair gerçeği yansıtmayan bazı haberler nedeniyle açıklama yapma gereği duyulmuştur”
Bazı bakanlıklarda bu olayı görmeye başladık; kendi açıklamalarını yazdık, yorumladık diye bile tepki verilebiliyor, artık... Aynı Bakanlığın 2 gün üstüste yaptığı açıklamaları verdim. Yorum size ait, ne diyeyim?
Paylaş