DÜN Avrupa Merkez Bankası’nın aldığı radikal kararların ardından küresel piyasalar coştu.
Piyasaların beklediği 750 milyar euro’luk dev yardım fonunun kurulmasından sonra, piyasaları rahatlatıcı tedbirleri açıklayan Avrupa Merkez Bankası hemen uygulamaya geçti ve Yunanistan kağıtlarını da almaya başladı. Bu somut adım üzerine gerekenin yapılacağı konusunda güven duyan piyasalar, geçen haftaki düşüşün acısını çıkarır biçimde, dün hızla yukarı çıktı. Avrupa Merkez Bankası’nın piyasaları tatmin etmesi halinde, piyasaların yönünün hızla değişeceğini zaten herkes tahmin ediyordu. Ancak şahsen bu çıkışın birkaç gün sürdükten sonra, yeniden bir düzeltme yaşanabileceğini tahmin ediyorum. Dün piyasa oyuncuları ile konuşurken morallerinin büyük ölçüde düzeldiğini gördüm. Avrupa Merkez Bankası’nın nihayet, piyasaların ihtiyaç duyduğu önlemleri aldığını, küresel kriz çıktığında ABD Merkez Bankası FED’in aldığı kararlara benzer kararları uygulamaya sokup piyasaları rahatlattığını söylediler. Kendilerine “Peki, piyasalar 750 milyar euro’luk fon kimseyi şüphelendirmiyor mu, durumun gerçekten de kötü olduğunu göstermiyor mu?” diye sorduğumda ise, “Piyasaların şimdi bu soruları sormayacağını” söylediler. Yani piyasalar hazır olumlu haberi bulmuşken bunun tadını çıkaracak, mümkün olduğunca bu hızlı çıkıştan faydalanmaya çalışacaklar. Ancak birkaç gün sonra, piyasadaki oyuncuların “Gerçekten durum bu kadar kötü mü?”, “Bu parayı kim verecek?”, “Bu parayı verecek olanın gerçekten böyle bir imkanı var mı?” “Peki bu fon da deliklere yetmezse ne olacak?”, “Büyük ülkeler bu kadar büyük açığı sonuna kadar finanse ede bilecekler mi?” gibi soruları sorup, yanıtlarını aramaya başlayacaklarını söylediler. Dolayısıyla piyasa soru sormaya daha sonra başlayacak ve bu soruların karşılığında bulduğu yanıtlardan yeniden tedirgin olma ihtimali de var. Özetle; bugün piyasalar Avrupa Merkez Bankası’ndan bekledikleri desteği nihayet buldular ve geçen haftaki kötüleşmeyi hızla telafi etmeye çalışıyorlar. Bir başka deyişle, bu olumlu gidişatın ne kadar süreceği de belli değil. Birkaç gün sonra piyasalarda bu kez, “sorunun likidite vermekle çözülemeyeceği” kanısı hakim olup, yapısal sorunların farkına varılırsa, yeniden işler değişebilir. BİZDEKİ DURUM Küresel piyasalardaki olumlu hava aynen içeriye de yansıdı. Cuma günü hisse senedi piyasalarında görülen büyük düşüşler, dünkü yükselişle, fazlasıyla telafi edilmeye çalışıldı. Kurlar yeniden inişe geçti, İMKB ciddi artışlar kaydetti. Faizlerde ise durum biraz daha farklıydı. Faizlerin, kurlardaki ya da hisse senedi fiyatlarındaki kadar hızla iyileşmediğini görüyoruz. Dün bu satırlar yazılırken Hazine kağıdı faizleri ancak yüzde 9.42’ye kadar gerilemişti. Piyasa oyuncuları faizin bu oranın daha fazla altına geleceğini artık sanmadıklarını söylüyorlar. Çünkü herkes biliyor ki; enflasyonda ciddi bir yükseliş var ve faiz oranları her ne kadar Merkez Bankası yönetimi resmi oranlarını değiştirmese de, yukarı doğru seyrini devam ettirecek. Faizlerde çift haneyi, beklediğimizden erken olarak, Avrupa krizi nedeniyle geçen hafta içinde gördük ama dün bu oranlar yeniden tek haneye geri geldi. Bundan sonra, faizlerin yeniden çift haneye tekrar çıkması ise kaçınılmaz. Küresel piyasalar ne kadar düzelse de faizlerdeki yukarı seyir devam edecek. Gerek küresel piyasalarda gerekse de bizde, hâlâ asıl yön bulunabilmiş değil...