Paylaş
Piyasa oyuncuları bu iyimserliğin bir süre daha devam etmesini bekliyorlar. Piyasalar bu iyileşmeye, “Mehmet Şimşek’in ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı’nda kalması”nı gerekçe gösteriyorlar. Ancak biraz sorgulandığı zaman asıl fiyatladıklarının, “Hükümetin ekonomi politikasında fazla değişiklik olmayacağı” yönünde aldıkları sinyal olduğunu görüyoruz. Piyasalar Şimşek’in görevde kalmasını kendilerine verilen “Telaşlanmayın, politikalarda fazla değişiklik olmayacak” mesajı olarak algıladılar.
Piyasalardaki bozulmanın Ahmet Davutoğlu’nun yetkisini elinden alan AKP yönetim toplantısıyla birlikte başladığını kaydeden bir bankacı, bu süreçte küresel piyasalar o kadar kötü değilken, iç piyasalarda ciddi bozulma yaşandığını hatırlattı. “Çünkü piyasalar yeni kurulacak hükümetle birlikte ekonomi yönetiminde, dolayısıyla politikalarında değişiklik olacağı sinyalini almıştı” diyen bankacı, şimdi de Şimşek’in aynı göreve devam etmesi ile fazla değişiklik olmayacağı mesajını aldığını, korktuğu olmayınca da, AKP krizi öncesi fiyat seviyelerine geri dönmeye çalıştığını ifade etti. Bu iyimserliğin hangi seviyeye kadar gideceğini sorduğumda ise “AKP yönetimindeki kriz öncesi dolar kuru 2.80’lerde, borsa endeksi 85 bin civarındaydı. Şimdi iyileşmenin dolar kuru 2.80 olmasa da 2.85’lere doğru gerilemeye çalışacağını, borsa endeksinin de 85 bin olmasa da buna yakın bir seviyeye ulaşmaya çalışacağını” tahmin ettiğini kaydetti. Çünkü o süre içinde küresel piyasalarda fazla bozulma olmadığını, iç piyasaların çok bozulduğunu, olumsuz ayrışmadan doğan farkı kapatmaya çalışacağını belirtti. Bu tahminlerinin küresel piyasalarda önemli bir değişiklik olmadığı takdirde geçerli olduğunu hatırlatan aynı bankacı, “önümüzdeki süreçte FED’in Haziran ayında faiz artışı beklentisi daha da güçlenirse, o zaman bu eski seviyelere dönmek zaten imkansız olacaktır” dedi.
ERKEN SEÇİM RİSKİ
Mehmet Şimşek’in neden bu kadar önemli olduğu sorusuna ise çeşitli yanıtlar veriliyor. Bir piyasa yetkilisi, “Şimşek tek başına neyi önleyebilir ki?” sorumuza, “En azından piyasa Şimşek’le aynı dili konuşuyor. Sıkıntıları ilettiği zaman anlıyor” yanıtını verdi. “Dinleyebilir ama dediğini yaptırabilir mi? “ sorumuza ise “En azından düzeltmeye çalışacağına inanıyoruz” dedi.
Özetle; piyasalar hükümetin belli olmasıyla birlikte, ekonomi yönetimi ve politikalarında değişiklik kaygılarını unutmuş görünüyor. Başka bir deyişle; siyasi riski kafalarında sıfırladılar, şimdi bu riskin ortaya çıkmasından önceki fiyat seviyelerine geri dönmeye çalışıyorlar.Önümüzdeki dönem yeni siyasi riskler doğabilir mi diye sorduğumuzda hemen hemen tüm piyasa oyuncularından “Piyasada erken seçim en büyük risk olarak görülüyor” yanıtını aldık.
Şu anda bu riskin görüldüğünü ama algılanmadığı, bu nedenle de satın alınmadığını görüyoruz. “MHP Kurultayı olur, Meral Akşener kazanırsa AKP de erken seçime gitmez” diye umutlandıklarını kaydeden bir bankacı, piyasaların bu açıdan MHP içindeki gelişmeleri bile yakından takip etmeye başladığını söyledi.
AB ile ilişkileri sorduğumda ise “Hükümetin buna cesaret edeceğini sanmıyoruz, eğer böyle radikal bir karar alınırsa, bu çok büyük risk olur” diyorlar. Ekonomik risk olarak ise küresel gelişmelerin belirleyici olduğunu, zaten tüm dünyada gevşek para politikası izlendiğini, içeride bütçe açığının artmasının tehlike yaratacağını ama Hükümetin bu yola gideceğini sanmadıklarını söylediler.
Paylaş