Merkez Bankası mali disiplini bozacak kararlara bakmalı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
YÜKSEK enflasyon rakamları ve ardından Merkez Bankası’nın Şubat ayı fiyat artışına ilişkin değerlendirmesi, piyasalarda "Merkez yüksek enflasyona rağmen Mart’taki toplantıda faiz indirimine hazırlanıyor" şeklinde yorumlandı.
Merkez Bankası normal TÜFE endeksinden, çeşitli mal gruplarını çıkararak, çok sayıda yeni endeks rakamları buluyor. Gıda ve enerji fiyatlarını, doğrudan etkili olamayacağı mal grupları olarak belirleyerek, bunların dışında kalan fiyat artışlarının ise tehlikeli bir seyir izlemediğini söylüyor. İşte bu yorum da "Merkez Bankası belirleyici olacağı fiyatları seçip bunun üzerinde çok durduğu için, demek ki bir faiz indirimi daha yapacağının sinyalini veriyor" biçiminde algılanıyor. Bizce de yapılan açıklamada böyle bir "açık kapı bırakma" kaygısı yer alıyor.
Teknik olarak Merkez Bankası’nın yaptığına yanlış da denilemez. Ancak bu ayıklanmış kendi ürettiği endeksleri fazla vurgulayarak, bizce Merkez Bankası normal tüketici fiyat artışını (TÜFE) dikkate almadığı şeklinde bir kanının oluşmasına neden oluyor.
Halbuki Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı bu veriler, sağlıklı ya da değil, genel fiyat düzeyindeki değişimi açıklıyor. Yani vatandaş bu rakamlara bakarak kendi satın alma gücünün ne kadar azaldığını tespit etmeye çalışıyor. Tabi ki herkesin tüketim kalıbı farklı olduğu için özel enflasyonu da farklı ama, yine de bu genel fiyat değişimini gösteren rakam.
Bireylerin hatta şirketler kesiminin davranışlarını etkileyen de bu rakamlar.
Özetle; yüzde 9’u aşmış bir enflasyon rakamı, enflasyonun yeniden çift haneye çıkacağı konusunda tehlikeye işaret ediyor demektir. Kış olmuş gıda fiyatları fazla artmış, OPEC şöyle bir karar almış petrol fiyatları artmış diye bakılmıyor. Sonuca bakılıyor ve sonuç da ortada...
Bizce Merkez Bankası kendi teknik endekslerinden sözetmeli, gidişatı bu yönden de vermeli ama asıl olarak genel fiyat düzeyi üzerinde durup, halka "biz sadece kendi belirlediğimiz enflasyona bakarız" gibi yanlış bir izlenim vermemeli.
Bizce Merkez bankası bütün bunları da bir kenara alıp, asıl olarak son günlerde AKP Hükümetinin verdiği mali disiplini kesin olarak bozacak kararların ne getirip ne götüreceğini hesaplamalı. Yani hazırlanan ulaştırma altyapı yatırımları, enerji altyapı yatırımlarını hızlandırmak için yasa taslakları incelemeli ve gerekirse bu konuda Hükümeti uyarmalı...
FİYAT İSTİKRARI GÖZETİLMELİ
Ulaştırma altyapı yatırımlarını hızlandırmak için, adına "ayrı bütçe kalemi" denilip, yeni bir fon oluşturuluyor. Şimdi aynı şekilde enerji altyapı yatırımlarını hızlandırmak için de aynı yola giriliyor. Bu kararların gerisinin gelmesi de bekleniyor. Bu kararlar, yasa tasarıları, bürokratların da artık itiraf ettiği gibi "faiz dışı fazla hedefinin dışına çıkmak ve yatırım harcamalarını artırmak" için alınan kararlar. Hem de ihale yasasının dışına çıkarılarak hızlı biçimde, istenilen kişilere ihaleler verilip harcamalar yapılacak.
Merkez Bankası asıl bu harcamaların nasıl artacağına, faiz dışı fazla hedefinin delinmesinin yaratacağı etkilere, harcamaların artırılmasının içtalebe nasıl katkı yapacağına bakmalı, bunları hesaplamaya çalışmalı.
Yani martta faiz kararını verirken, "benim izlediğim rakamlar bunlar" deyip de, enflasyonla mücadeleden tümüyle vazgeçildiği izlenimi verecek bir kararı almaktan sakınmak zorunda. ABD’de başka olabilir ama bizde TC Merkez Bankası’nın asli görevi "fiyat istikrarını sağlamak"tır. Oturup, fiyat istikrarı kalmadığı zaman, büyüme için yaptıklarının hükümetin ve ekonominin başına nasıl işler açacağını, sonunda nasıl "hem büyümenin sıfırlanıp, hem de enflasyonun fırlayacağını" daha önceki deneyimleri de ortaya koyup, hükümete anlatmalı.
Merkez Bankası enflasyonu, kuru, dünyadaki krizi hiçbir şekilde anlamadıkları belli olan bazı bakanların ve parti yöneticilerinin demeçlerine bakıp karar alamaz. Hatta "büyüme isterim" diye ekonomik istikrarı tehlikeye atan hükümete de bakmadan, kendi kararlarını almalı.
Merkez Bankası’nın faiz kararı şimdi daha zorlaştı. İtibarını tehlikeye atmamalı...