Paylaş
“2007 yılından beri hiçbir şey yapılmadı, ekonomik istikrarı koruyan tek şey mali disiplin, bütçe disiplini oldu, geri kalan her şey kötüleşti” dedi bankacı…
İşte AB çıpası, IMF çıpası dediğimiz tüm çıpalar tek tek ortadan kalkarken elimizde kalan tek çıpa olan mali disiplini de kaybetme tehlikesinin belirdiğini görüyorum. Bunun en büyük sebebi de yeniden seçim yapılması...
AKP seçim yenilgisini analiz ederken, en etkili olan unsurlardan birinin dar ve sabit gelirlilerin durumu olduğunu, muhalefetin emekli ve asgari ücretlilere sundukları vaatlerin oy kayıplarında etkili olduğunu belirledi. Bunun üzerine de yeniden seçimden önce geniş sosyal kesimlerin durumlarının düzeltilmesi gündeme geldi. Bunun ilk adımını geçtiğimiz cumartesi günü açıklanan memur toplu sözleşmelerinde gördük.
Maliye Bakanlığı uzmanları 2016 ve 2017 yıllarında verilecek zammın yüksek olduğunu ama tolere edilebileceğini, ancak “enflasyonun düşmeyeceği algısının yaratıldığını” söylüyorlar. Buna karşılık öğretmenler ve sağlık elemanlarına nöbet ücretleri gibi ek ödemelerin kendileri için sürpriz olduğunu belirtiyorlar. Asıl yükün buradan geldiğini kaydeden uzmanlar, bundan sonra açıklanacak vaatler konusunda ise mali disiplin açısından tedirginler. 2016 yılı toplam personel harcamalarında 10 milyar TL artış planlarken, sadece bu ek ödemelerin 6 aylık faturasının 10 milyar TL’yi aştığını söylüyorlar.
Bu arada aylığı bin TL altındaki SSK emeklilerine olduğu gibi memur emeklilerine aynı düzeltme yapıldı. Hükümet acaba zaten memur emekli maaşının yüksek olduğunu, bin TL üzerindeki SSK emekli mağduriyetinin arttığını, daha geniş kesimin tepkisini alacağını hiç mi düşünmüyor? Yoksa seçim yaklaşırken SSK emeklilerine de yeni ek zamlar gündeme mi getirecek?
Çalışma Bakanı bazı iyileştirmeleri Başbakanın açıklayacağını duyurdu. İşte yakında oy için AKP yeni popülist vaatler açıklaması bana sürpriz olmayacak...
KREDİ KARTINDA ESNEME
Konuştuğum Banka Genel müdürü, aynı sohbette, Ali Babacan’ın 2014 yılında kredi kartı vadelerinde getirdiği sınırlama ile nasıl doğru bir iş yapıldığının şimdi daha iyi görüldüğünü, bu zor döneme tüketim kısılarak girilmesinin korunan dengede çok etkili olduğunu hatırlatmıştı.
Yine geçtiğimiz Cumartesi günü yeni BDDK Başkanı’nın kredi kartı vade sınırlamasının yeniden ele alındığı, vadelerde esnemeler yapılmasının düşünüldüğü yolundaki demecini gördük.
Yani yangının üzerine benzinle giden popülist bir karar daha geliyor...
Bir düşünün; Haziran seçimleri nedeniyle kamu harcamaları öne çekilmişti, şimdi Kasım’da yeniden seçim ve yeniden harcama artışı. Bu yılki bütçenin tutmayacağı, bazı yüklerin 2016’ya bırakılacağı yani gelecek yılın bütçesinin kaybedildiği, şimdiden açık. Üstüne üstlük kurlar nedeniyle fiyat farkları gündeme gelmeye başladı. Her şeyi olduğu gibi kamu harcamalarını da bozacak, özel sektörün artan talepleri gelip sonunda kamuyu, bütçe disiplinini vuracak.. Böyle belirsizlik dönemlerinde gelir de aksayacağına göre bütçe açığı ne olacak? Bütçe açığına bağlı faizler ve buna bağlı kur üzerindeki baskı daha da artacak.
Enerji Bakanı açık büyüyor ama zam yok diyor, artan yük ne olacak?
Özetle; ekonomik istikrar için tek çıpa olan mali disiplin de artık tehlikede. Bu çıpanın da kaybolduğu algısı oluşursa, içeriyi dışarıyı kimse tutamaz, bu açık...
Tek kişinin çıkar ve hırsı nedeniyle, her açıdan felakete gidiyoruz...
Paylaş