Paylaş
Özetle Merkez Bankası’nın mevcut politikalarının devam edeceği beklentisi ‘Enflasyon Raporu’yla teyit edilmiş oldu. Bir başka deyişle; önümüzdeki dönem küresel ekonomideki canlanmanın yine gecikeceği, bu nedenle para bolluğunun bir süre daha devam edeceği, bunun da sıcak para girişini artıracağı tahmin ediliyor.
Türkiye son gelişmelerle diğer gelişmekte olan ülkelerden daha fazla sıcak para çekiyor. Fazlasıyla girecek sıcak paranın TL’nin aşırı değerlenmesine yol açmaması için de Merkez Bankası faiz indirimlerine devam edeceğinin sinyalini veriyor. Ancak bir yandan da düşük faizin yaratacağı içtalepteki patlamayı önlemek için, ihtiyatı politika tedbirleri dediğimiz, olağandışı para politikası araçlarını kullanmaya devam edileceği de anlaşılıyor.
DÖVİZİN DENGELENMESİ
İhtiyatı tedbirlerin amacı ise ekonomideki büyümenin dengeli şekilde yürütülmesi. Klasik faiz politikasının bu tür dengesiz piyasada ekonomideki dengeleri tutmak için faizi yukarıda tutma ihtiyacı gerektirmesi, Hükümetin faizlerin mümkün olduğunca aşağı indirilmesi yönündeki tercihiyle çelişiyor. Bunun için ekonomi yönetimi faizleri indirip, ihtiyati tedbirlerle içtalebi ve büyümeyi dengelemeyi, dolayısıyla dengelerin bozulmasını engelleme yöntemini bulmuştu, belli ki bu yöntemi uygulamaya devam edecek.
Bu tercihin küresel ekonomideki canlanmanın uzaması ile birlikte daha bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor. Bir başka deyişle faizleri indirip, mevduat munzam karşılık oranları ve karşılıkta döviz tutma oranı uygulamaları ile bankacılık kanalıyla döviz rezervlerinin artırılmasıyla piyasalardaki aşırı dövizin dengelenmesine çalışılıyor. “Artık küresel ekonomide normalleşme başlayacak, bu nedenle yavaş yavaş klasik para politikalarına geri dönüş başlayacak” derken, son dönemde büyümeye ilişkin gelişmiş ülkelerden gelen olumsuz haberler ve bunun yarattığı para bolluğunun daha bir-iki yıl daha süreceği beklentisi, klasik para politikalarına dönüşü de uzatacak gibi gözüküyor.
KREDİLER VE BÜYÜME İÇİN DEĞİŞEN SÖYLEM
‘Enflasyon Raporu’nda yılın ilk çeyreğinde enflasyonda yaşanan artışa rağmen, dünya enerji fiyatlarındaki düşüş nedeniyle enflasyon hedefi değiştirilmedi. Buna karşılık sadece söylemde kalan “kredilerdeki artışın yüzde 15’le sınırlandırılması” konusunda daha esnek bir tutum alındığı görülüyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın büyümede de söylem değişikliğine gittiği görüldü. Daha önce “Hükümetin yüzde 4’lük büyüme hedefine rahatlıkla ulaşılacağını” kaydeden Başçı, önceki gün sorular üzerine “2013 büyümesi 2012’nin üzerinde olacak” yanıtını verdi. Bu durum dış talebin azalması nedeniyle içtalepte fazla artışa izin verilmemesine çalışılacağı, dolayısıyla büyümenin de daha düşük tutulmasına çalışılacağı şeklinde yorumlandı. Başçı’nın bu söylem değişikliğine karşılık Hükümetin ne yapacağını ise bekleyip göreceğiz. Bu arada Başçı’nın önümüzdeki dönem mevduat artışının yavaşlayacağı beklentisini dile getirmesi, krediler yoluyla dış borçların artma tehlikesini de ortaya koyuyor. Başçı’nın bunun da rezerv opsiyon mekanizması ile dengeleneceğini söylemesi dikkat çekti.
Bu arada ticari kredi faiz oranlarında düşüşü sağlayacak düzenlemeler konusunda beklenen düzenlemeler konusunda ise Başçı’nın tüketici kredileri yerine “yatırım ve ihracat kredileri ile ilgili bir ayrıştırma olabileceğini” söylemesi de bu konudaki politikanın değiştiğini gösterir nitelikte idi.
Paylaş