GEÇEN hafta herkes gözünü dikmiş, ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Bernanke’nin konuşmasını bekliyordu.
Bernanke, yaptığı konuşmada ekonomik görünümün daha da kötüleştiğini söyleyerek daha fazla faiz indirimine ihtiyaç duyulabileceğini söyledi. Büyüme üzerindeki aşağı yönlü risklerin arttığını, daralmanın daha belirginleştiğini belirten Bernanke, büyümeyi desteklemek ve risklere karşı yeterli güvenceyi sağlamak için ilave tedbirleri harekete geçirmeye hazır olduklarını da belirtti.
Böylece ABD’deki büyüme beklentilerinin iyice kötüleştiği, en yetkili ağızdan tescil olurken, FED’in 50 baz puanlık, yani yarım puanlık indirime gitme ihtimali de bir hayli yükseldi. İçeride ise zaten Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon rakamıyla ilgili yaptığı değerlendirmeden sonra, bizde de, Merkez Bankası’nın yarım puanlık indirime gitme beklentisi yükselmişti. Bernanke’nin yaptığı konuşmadan sonra, bu beklenti daha da artacak.
Dünyada, sermaye piyasalarında başlayan düşüşün, genel olarak bakıldığında devam ettiği görülüyor. Doların Euro karşısındaki değeri azalmaya devam ederken, petrol fiyatları biraz gerileyip, altın fiyatlarındaki yükseliş devam etti.
ABD’de, Kasım’da dış ticaret açığı 2006 yazından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Avrupa Merkez Bankası ECB’nin gündeminde faiz indirimi yok ve verdiği sinyallerden 2008 yılı sonuna kadar indirime gitmeyeceğinin işaretleri alınıyor. Buna karşılık piyasalardaki likidite sıkışıklığının atlatılması için likidite basılmaya devam ediliyor. ECB, FED ile alınan ortak karar doğrultusunda, dolar likiditesi sağlamaya dönük ihalelerde miktarı artırma kararı aldı. 17 ve 31 Ocak tarihlerinde düzenlenecek 28 günlük iki ihale ile ECB piyasalara 10’ar milyar dolar likidite verecek.
Kısacası, Avrupa şimdilik ABD’deki daralmanın kendini etkilemeyeceğini savunuyor ama bu kadar fazla likiditenin yaratacağı enflasyon da, şimdilik konuşulmuyor. Daha doğrusu herkes gözünü daralmayı nasıl önleyeceğine diktiği için enflasyonist etki konuşulmak istenmiyor.
ABD’nin sürekli faiz indirimleri çare olacak mı, aslında bunu bilen kişi de pek yok...
2008 İÇİN KRİTİK BAŞLANGIÇ
İç piyasalarda, doğal olarak önce FED’in ardından ECB’nin vereceği kararlar bekleniyor ama TC Merkez Bankası’nın kararları ve açıklamalarına da gözler çevrilmiş durumda.
Önümüzdeki hafta bu açıdan kritik bir hafta olacak. Merkez Bankası’nın bu haftaki toplantıda faiz indirimine, yarım puanlık indirime gitmesine büyük ihtimal veriliyor.
Ancak içeride piyasaların belki de bu karardan daha fazla beklediği gelişme; Merkez Bankası’nın 2007 yılı enflasyon hedefini aştığı için Başbakana yazıp, IMF’e göndereceği bir tür "özür mektubu"nda nelerin yer alacağı...
Piyasalar, 2006 enflasyonu için yazılan mektubun 22 Ocak 2007 tarihinde açıklandığını göz önünde tutarak, bu yıl 21 Ocak gibi bu mektubun açıklanacağını tahmin ediyor.
Bu mektup bekleniyor çünkü bu mektupta Merkez Bankası, enflasyon tahminleri ve politika duruşunu gözden geçirmiş ve yeni yılda hedefe yakınsama için atacağı yeni adımları belirlemiş olacak. Dolayısıyla bu kararları kamuoyuna bu mektupla açıklanmış olacak.
Piyasalar Merkez Bankası’nın, 2008 yıl sonu hedeflerinde biraz yukarı yönde revizyon yapmasını bekliyorlar. Asıl olarak ise bu mektuptan yola çıkarak, ocak ayından sonraki faiz indirimlerinin nasıl olacağı konusunda bir işaret almak istiyorlar.
Çünkü piyasalardaki karar alıcılar, hesaplarını buna göre yapacaklar.
Özetle; ocak ayının ikinci yarısı enflasyon ve para politikası görünümünün öne çıkacağı ve alınacak kararların 2008 yılının tamamına ilişkin ipuçlarını vereceği bir dönem olacak.
Merkez Bankası "taşınma dayağı"nı atlatıp, bu önemli konulurla uğraşmak zorunda...