Enflasyon yüksek ama henüz korkutucu değil

Yıllık TÜFE oranı da Ocak ayı sonunda yüzde 6.16’dan yüzde 7.31’e yükseldi.

Ocak ayında üretici fiyat artışı (ÜFE) ise beklentilerden daha iyi gelerek yüzde 0.18 oranında düşüş gösterdi. Böylece, yıllık ÜFE fiyat artışı ise yüzde 2.5’den yüzde 1.9’a indi.

Ocak ayı enflasyonun beklentilerden yüksek gelmesinde en önemli faktörler gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlar ile yılbaşında yapılan sigara zammı oldu.

Gıda fiyatlarındaki aylık artış yüzde 4.27 olurken, önceki 5 yılın ortalaması yüzde 1.62 idi. Gıda fiyatlarındaki bu yüksek oranlı artışın Ocak ayı enflasyonuna tek başına katkısı ise yüzde 1 olarak hesaplanıyor.

TÜFE’nin yüksek çıkmasında ikinci önemli faktör ise tütün fiyatları oldu. Bu zaten beklenen bir artıştı ve yüzde 15.1 oranında artan sigara fiyatlarının Ocak ayı enflasyonuna katkısı 0.72 puan olarak gerçekleşti.

Dolayısıyla enflasyondaki bu artışın nedeni işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış ve bir kerelik yapılan sigara zammı olarak görülebilir. Gıda fiyatlarının bundan sonraki seyri tabi ki önemli olacak ama piyasadaki beklenti; enflasyondaki bu artışın önümüzdeki aydan itibaren geriye geleceği yönünde...

Yıllık bazda enflasyonun düştüğü başlıca grup ise ulaştırma grubu oldu. Toplam enerji yıllık enflasyonu yüzde 12.7’den yüzde 11.3’e düştü. Bu önemli çünkü geçen hafta akaryakıta iki kez zam yapıldı ve bu zamlar Ocak ayı endekslerine henüz girmedi. Dolayısıyla Şubat ayında enerjiden kaynaklanan bir artış etkisi gelecek ama bunun toplamda artış yaratıp yaratmayacağı henüz bilinmiyor.

Merkez Bankası’nın yakından takip ettiği çekirdek enflasyon oranlarında ise düşüş yaşandı. Çekirdek enflasyon aylık bazda yüzde 0.17 azalırken, yıllık bazda yüzde 5.81’den 5.72’ye indi.

PARA POLİTİKASI DEĞİŞMEZ�

Çekirdek enflasyon göstergelerinde aslında karışık bir seyir izleniyor. Merkez Bankası’nın para politikası uygulamalarında referans olarak kullandığı H ve I endeksleri gerilerken, analistlerin enflasyonun yayılma hızını ölçmek için kullandıkları mevsimsellikten arındırılmış H ve I endekslerinde aylık artışın yıllıklandırılmış seviyeleri ise daha yüksek gerçekleşti. Yanı sıra hizmet enflasyonunun Ocak ayı ile birlikte yükseldiği hesaplanırken, Aralık ayında yüzde 7.1 iken Ocak’ta yüzde 7.3’e çıktığı dolayısıyla buradaki katılığın devam ettiği şeklinde değerlendirildi.

Bu görünüme karşılık Merkez Bankası’nın daha önce belirttiği “Ocak ayında enflasyon artar ama daha sonra düşer” savını korumaya devam edeceği, raporlarında bu değerlendirmeyi yapacağı tahmin ediliyor. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 5.3 idi ve bu oran yakın zamanda değişmez.

Piyasalardaki enflasyon beklentisinin ise yüzde 6-6.5 civarında seyrettiği gözleniyor. Dünkü enflasyon rakamlarından sonra yayımlanan piyasa analizlerine baktığımızda bu tahminlerin korunduğunu hatta dünkü rakamlardan sonra bu beklentilerin daha da yükseldiğini söyleyebiliriz.

Kısacası; piyasalar yükselen enflasyon oranlarının, Merkez Bankası’nın mevcut para politikası uygulamalarında bir değişikliğe yol açmasını beklemiyorlar. Orta vadeli enflasyon beklentileri iyice bozulmadan değişiklik olmayacağı, Merkez Bankası’nın TL ve dövizdeki temkinli tutumunu sürdüreceği tahmin ediliyor.