Ekonomik rönesansınızı gördüm artık iyimserlik temeliniz var

ULUSLARARASI Para Fonu (IMF) Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, Türkiye’nin son yıllarda "Ekonomik Rönesans süreci" yaşadığını, bu sürece tanıklık ettiği için kendini şanslı gördüğünü söyledi.

Son üç yıldır IMF Türkiye Temsilcisi olarak Ankara’da görev yapan, alınan kararlarda ekonomi yönetimiyle birlikte belirleyici olan Bredenkamp, tarihi deneyimi nedeniyle Türk halkının ihtiyatlı olduğunu hatta bunun karamsarlığa vardığını belirtirken, artık iyimser olmak için temellerin oluşturulduğunu söyledi.

Ankara’da veda ziyaretlerini yapan, geçen ay resmi olarak görevini tamamlayan Bredenkamp, yakında ABD’ye, IMF merkezine dönüyor. Bredenkamp’la hem kendi görev yaptığı son 3 yılı değerlendirerdik, hem de güncel ekonomik sorunlara ve IMF’le ilişkilerin görüşlerini aldık.

- Türkiye’ye ilişkin en çarpıcı gözleminiz nedir?

- Son üç yılı bu harika ülkede geçirdiğim için kendimi çok şanslı görüyorum. Bu ülkede yaşayıp da bu ülkeye ve insanlarına büyük bir hayranlık duymamak ve etkilenmemek imkansız. Üç yıl boyunca, Türkiye için ekonomik bir rönesanstan hiç de aşağı kalır bir yanı olmadığına inandığım sürece tanıklık etmiş olmaktan dolayı kendimi şanslı addediyorum. Tarihte yaşadıkları tecrübeler gözönüne alındığında, bir çok Türk doğal olarak gelecek konusunda ihtiyatlı, hatta kötümserliğe eğilimli oldukları dahi söylenebilir. Fakat ben inanıyorum ki iyimser olmak için artık iyi temeller var. Başarının temelleri atıldı. Mevcut yönü muhafaza ederek ve şimdiye kadar başarılanların üzerine yenilerini inşa ederek, Türkiye, son yılların tüm yoğun çalışmalarına değecek sürdürülebilir ve geniş tabanlı bir refahı bekleyebilirler.

ÖNLEMLER ACİL ALINMALI

Bredenkamp
, IMF Türkiye Masası’nın yeni gözden geçirme çalışmaları için ne zaman geleceğinin henüz belli olmadığını, konunun yeni Hükümetle konuşulacağını söyledi. IMF Temsilcisi, bundan sonra Türkiye ile ilişkilerinin nasıl götürüleceğine ilişin de, yeni Hükümetin vereceği kararı bekleyeceklerini söyledi. Bredenkamp, IMF-Türkiye ilişkilerinin nasıl yürüyeceğine, yeni bir anlaşma yapılıp yapılmayacağına, yeni anlaşma yapılacaksa bunun ne tür bir anlaşma olacağına Türkiye’nin, yeni Hükümetin karar vereceğinin özellikle altını çizdi.

Seçim nedeniyle harcamalardaki artışların sadece ödeneklerin öne çekilmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının, yıl sonunda hedeflerin aşılıp aşılmayacağının detaylı inceleneceğini kaydeden Bredenkamp, "Hükümetin gerekli tedbirleri alacağını" söylediğini hatırlatarak, "Alınacak önlemlerin biran önce beklenmeden alınması gerektiğini" söyledi.

MERKEZ’E DESTEK OLUN

Yine son dönemde Merkez Bankası üzerindeki kur ve faizlerle ilgili başlayan baskı konusundaki sorularımızı da yanıtlayan Bredenkamp, Merkez Bankası’nın uyguladığı politikalarla 2006 ortasında sapan enflasyonla mücadeleyi yeniden rayına oturtmaya çalıştığını, bunda başarılı olduğunu belirtti. Merkez Bankası’nın uyguladığı politikaların yerinde olduğunu, ihtiyatlı davranmasının doğal karşılanması gerektiğini kaydeden Bredenkamp, Hükümetin de gerekli tedbirleri bir an önce alarak Merkez Bankası’na bu konuda destek vermesi gerektiğini söyledi.

Bredenkamp, son dönemde artma eğilimi gösteren tüketici kredileri, dolayısıyla talep patlamasına karşı Merkez’in dikkatli olmasının da doğal olacağını söyledi.

Anayasa’ya madde koyup harcamanızı kısabilirsiniz

IMF’yle yeni bir anlaşma yapılmadığı takdirde "kurallı maliye politikası" denilen, Hükümetin kendine mali kurallar koyarak mali disiplini sağlaması yönündeki önerileri de olumlu bulan Hugh Bredenkamp, bununla ilgili başka ülke örnekleri olduğunu hatırlattı. Yasayla hatta anayasaya madde koyarak bazı ülke yönetimlerinin kendilerini özellikle harcama yönünde kısıtladığını kaydeden IMF Türkiye Temsilcisi, mali kurallar konulup, bu kuralların denetiminin yapıldığını hatırlattı ve IMF’in bu konuda talep olduğu takdirde teknik destek verebileceğini ifade etti.

ABD’deki mortgage krizinden ders alın

HUGH Bredenkamp, "Türkiye’nin, ABD’de yaşanan mortgage kredilerindeki sıkıntıdan ders alması gereken yönler var mı?" sorumuzu şöyle yanıtladı: "ABD’de mortgage piyasasında gördüğümüz problemler, kredi kurumlarının, onlardan borçlananların kredi değerliliği ile ilgili uygun standartları muhafaza etmelerini sağlamanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Genişlemesi ve gelişmesi beklenen Türkiye’deki mortgage piyasası, ekonomi için iyi olacak, fakat dikkatle yönetilmesi gerekiyor. Bankacılık gözetiminden sorumlu olan BDDK, bankaların ve diğer kredi kurumlarının kredi değerlendirmesi ve risk yönetimine yönelik sağlam prosedürler uygulamalarını sağlamakta önemli bir rol oynayacak."
Yazarın Tüm Yazıları