AKP Hükümeti'nin kamu bankalarıyla ilgili bir türlü harekete geçmemesi üzerine, Dünya Bankası devreye girdi ve bu konudaki hazırlıkların hızlandırılması kararlaştırıldı.
Sadece kamu bankalarının durumunu ele alıp, belli bir strateji oluşturulması amacıyla, önümüzdeki günlerde bu konuya özel bir Dünya Bankası Heyeti Ankara'da olacak. Heyetin 8 Şubat'ta Ankara'da olması bekleniyor.
Dünya Bankası heyeti ile yapılacak görüşmelerde, her şeyden önce Vakıfbank'ın durumu ele alınacak. Aynı kapsamda Pamukbank'ın Halkbank ile birleşmesi ile Halk Bankası ve Ziraat bankalarının durumu ve özelleştirilme planları da masaya yatırılacak.
Kamu bankaları, aynı zamanda IMF'nin de gündeminde. Dünya Bankası heyetinin gelişinden bir hafta sonra, eğer Hükümet bütçe için gerekli kararları almış olursa, IMF Heyeti Ankara'da olacak. Dolayısıyla 7. gözden geçirme için hazırlanacak Niyet Mektubu'nda, Vakıfbank ve kamu bankalarıyla ilgili yapılacakların ve belli planların yer alması bekleniyor.
IMF'nin geçen hafta Ankara'da yaptığı temaslarda Pamukbank'ın Halkbank ile birleşmesi konusu ele alındı. Yetkililer, IMF'nin bu birleşme sonucu mutlaka personel ve şube tasarrufu yapılmasını isterken, Halk Bankası'nın ilgili yöneticilerinin de bu şartlarda bir birleşmeden yana olduklarını söylediler. Dolayısıyla Dünya Bankası ile yapılacak görüşmelerde, eğer Hükümet siyasi tavır koymazsa, önemli bir sorun çıkması beklenmiyor.
Vakıfbank'ın durumu ise giderek karmaşıklaşıyor. Daha önceden özelleştirilme sözü verilmesine rağmen Hükümetin Vakıfbank'ın kendisine bağlı olarak çalışmaya devam etmesi yönündeki eğilimi ile Banka yönetiminin özelleştirmeye karşı tutumları, IMF ve Dünya Bankası'nı rahatsız ediyor. Yapılacak görüşmelerde Vakıfbank'ın, ya sermaye konularak satışa hazır hale getirilmesi ve biran önce satış sürecine girmesi istenecek, ya da Vakıfbank'ın Ziraat Bankası ile birleşmesi gündeme gelecek. Vakıfbank'ın yüzde 75 sermayesi Vakıflar'a ait iken, yüzde 25'nin personel sandığına ait olması işleri karıştırıyor. Eğer Hazine Vakıfbank'a sermaye koyarsa, sandığın da haksız yere bundan yararlanacağı söyleniyor. Buna sıcak bakmayan IMF ve Dünya Bankası'nın Pamukbank'ın Halk Bankasıyla birleşmesinde olduğu gibi, Vakıflar'ın Ziraat ile birleşmesi halinde de mutlaka şube ve personel tasarrufunu şart koşacağı sanılıyor.Bu personel ve şube tasfiyesi öngören birleşmelere, Hükümetin siyasi olarak nasıl bakacağı ise, şimdilik bilinmiyor.
Yapılacak bu müzakerelerle Pamukbank birleşmesi, Vakıfbank için formül oluşturulması, bu arada Halk Bankası ve Ziraat Bankası için de belli bir stratejinin oluşturulmasına çalışılacak. Bu strateji, yarım kalıp, Dünya Bankası'nın yeni portföyüne giren kredinin kullanımı için de şart...
ENERJİDE İŞLER HIZLANIYOR
Bu arada Dünya Bankası'ndan, ilk dilimi 2000 Temmuz ayında kullanılan ekonomik reform kredisinin 375 milyon dolarlık ikinci diliminin kullanılması için gereken, enerji özelleştirme stratejisi konusunda, geçtiğimiz hafta epeyce yol alındı. Kredi kullanımı için gerekenlerin büyük bölümü gerçekleştirilirken, kullanım için bu stratejinin oluşturulması bekleniyordu.
Geçen cuma gecesi geç saatlere kadar, bu konuda bir süredir çalışan uluslar arası çalışma grubunun hazırladığı plan masaya yatırıldı. Bu toplantıya ilgili müsteşarlar, Bakanlık uzmanları, EPDK ve Özelleştirme başkanları da katıldı. Bu toplantıda mutabakat için epeyce yol alındığı belirtilirken, Bakan Hilmi Güler'in de sonunda ikna olduğu söyleniyor. Çok yakında enerjide özelleştirme dahil, uygulamaya sokulacak yeni stratejinin kamuoyuna açıklanması bekleniyor.
Bu arada Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Dünya Bankası Başkanı Wolfenshon ile ABD'de yapacağı görüşmelerde, ağırlıklı olarak yatırım ortamının iyileştirilmesi için yapılacakların ele alınacağı öğrenildi. Wolfenshon'un sosyal güvenlik, bankacılık, tarım gibi Dünya Bankası destekli yapısal reformların artık hızlandırılmasını istemesi de bekleniyor.