Büyük bir ekonomik paket gelebilir

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Dün Hong Kong'da Güneş Taner'in yaptığı açıklamalar Türkiye açısından tarihi bir önem taşıyor.

Taner, Dünya Bankası Başkanı ile yaptığı görüşmeden sonra ‘‘Sdand-by istemiyoruz’’ demiş, arkasından da ‘‘Ne verecekler bir bakalım’’ sözünü eklemişti. Bu sözler bizi meraklandırmış ve ‘‘Açık kapı bırakıldığı’’ yorumunu yapmıştık. Ardından Hazine Bakan Yardımcısı ile yapılan görüşmeden sonra da, ABD hazinesinin ‘‘Neden enflasyonu daha süratli indirecek program yapmıyorsunuz?’’ dediği, buna ‘‘Bizce imkanlar çerçevesinde uygulanabilir olan bu program’’ yanıtı verildiği açıklanmıştı.Ve nihayet o açık kapının ne olduğu dün ortaya çıktı. Türkiye Stand-by istemiyoruz diye pazarlığı kızıştırdı ve dün IMF'ye verdiği ‘‘Siz yüklü bir kaynak sağlarsanız daha radikal bir stand-by yapabiliriz’’ mesajı yerine ulaştı.Bu öneri Türkiye'den mi geldi, yoksa IMF'den mi geldi belli değil. Ancak belli olan birşey var ki, Hong Kong'daki Türkiye heyeti işin buraya geleceğini gördü ve çok başarılı pazarlık yaptı.

Peki şimdi ne olacak?

Taner, detaylara girmekten kaçınınca kendisine, ‘‘Açıklamazsanız biz de yorum yapmak zorunda kalırız. O zaman kızmayın’’ demiştik. Taner, ‘‘Yorum yapılacak birşey yok’’ dedi, ama bizce var...

Anladığımız kadarıyla Türkiye enflasyonu hızla düşürecek radikal bir ekonomik programı da uygulayabileceğini, ama bunun için çok yüklü dış kaynağa ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu kaynağın miktarı tabii ki açıklanmıyor ama, biz ‘‘En azından 10 milyar dolar gerektiğini’’ tahmin ediyoruz. IMF'nin ise böyle bir kaynak için kesin olmasa da yeşil ışığı gösterdiğini de tahmin ediyoruz.

Eğer, IMF kabul eder de bu yüklü kaynak gelirse Türkiye önümüzdeki dönemde çok geniş kapsamlı bir ekonomi programını uygulamaya koyacak.

Bu bizce Türkiye için çok büyük şans.

NE YAPILACAK?

Türkiye, bu kaynağı sağlarsa yapılacak öncelikli işlerin başında iç borç geri ödemeleri sorununun temizlenmesini bekliyoruz.

Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, 1998 yılında faiz ödemelerinin 7.7 katrilyon lirayı bulacağını söylemiş. İşte IMF'nin sağlayacağı kaynak geri alım ihaleleriyle 98 yılı ödemelerinin rahatlatılmasında kullanılabilir. Bir yandan mevcut kağıtlar geri alınırken, bir yandan da enflasyon düşeceği için yeni faizi düşük uzun vadeli kağıtlar satışa çıkabilir.

Bu kaynakla faiz ödemeleri rahatlayacak olan Türkiye'nin başta yapısal tedbirler olmak üzere baştan başa değişme öngören yeni bir ekonomik paketi uygulamaya koyması da gerekecek.

Şimdi bu sürpriz gelişme de nerden çıktı, ona bir bakalım. Tahmin ettiğimiz kadarıyla bu gelişmelerde ABD'nin siyasi tavrı etkili oluyor. Hazine bakan yardımcısının neden randevu isteyip ‘‘Niçin daha radikal bir program yapmıyorsunuz?’’ sorusunu yöneltmesi de bu gelişmelere uygun düşüyor.

ABD, islami akımların çok fazla geliştiğini, bu hükümet başarısız olursa islami bir iktidar ya da askeri bir iktidarın geleceğini mi düşündü bilmiyoruz.

Yoksa Kıbrıs konusu mu gündemde, onu da bilmiyoruz.

Bildiğimiz şey Türkiye ekonomisi için bu gelişmelerin bir şans olduğu. Her ne kadar yetkililer IMF ile stand-by istemediklerini söyleseler de, Hong Kong'da ortaya çıkan gerçek stand-by olmadığı takdirde Türkiye'nin istediği dış borcu bulamayacak olması.

Şimdi top hükümette. Bizce IMF'nin attığı bu tarihi adımı hükümet de iyi değerlendirmeli, ayağına gelen bu fırsatı tepmemeli.

Yazarın Tüm Yazıları