Herkes Fener'i mi yenmeye çalışıyor?

Geçenlerde yazar Nihat Genç, inanılmaz bir analiz yaptı. Üstelik bir Trabzonlu ve bildiğim kadarıyla Trabzonsporlu olarak herkesin pek kolay söyleyemeyeceği şeyler söyledi.

Haberin Devamı

Ben söylesem hadi neyse ama bir Trabzonlu’nun söyledikleri gerçekten ilgi çekiciydi; “.........Fakat şunu artık hepimiz kabul edelim: Türkiye’nin en büyük takımı değil‚ Türkiye’nin “kendisidir” Fenerbahçe... Bizim kendimize benzer F.Bahçe... Bizim sinirlenmemize‚ bağırmamıza‚ aramızdaki dalaşmaya‚ birbirimizi suçlama şeklimize... Yani bizim ruh hâlimiz ne ise‚ Türkiye’nin ruh hâli‚ her şeyi Fenerbahçe’dedir. O yüzden Fenerbahçe “aşılamaz bir takımdır.” Yani Biz Fenerbahçe ile maç yapan takımlarız.. Bu gerçeği buraya koyalım.. Çünkü 100 yıl geçti‚ hâlâ Fenerbahçe’yi yenmek bayram‚ neşe. Herkes toplanıp Fener’i yenmek için bir araya geliyor... “Türkiye ligi her ne kadar 34 haftadan oluşuyorsa da‚ aslında bir sezon boyunca her takımın iki kere Fenerbahçe ile karşılaştığı bir süreçtir.”

Haberin Devamı

Guus Hiddink gider...

Bu saatten sonra “bağlasan durmaz” derler ya, işte aynen öyle... Hiddink, Chelsea fırsatını kaçırmaz. Evet sözleşme var ama sözleşmedeki cezai şarta da katlanır Hiddink... Tek bir şekilde kalma ihtimali var hocanın; Mahmut Özgener’in TFF başkanlığına devam etmesi... Fakat dünkü Vatan gazetesinde İbrahim Seten’in yaptığı analiz doğru çıkarsa, Mahmut Özgener devri ne yazık ki bitmiş görünüyor...

Milli motivasyon (!)

EMRE Belözoğlu... Uzaydan mı geldi? Yemez, içmez, tuvalete gitmez, üzülmez, sevinmez, ağlamaz mı? Duygusuz, öfkesiz, sevgisiz, kimsesiz mi? Onun da anası babası, ailesi, akrabaları, arkadaşları, sevenleri yok mu? Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna, çok traji komik bir şekilde kendilerince gölge düşürdüğünü sananlar nasıl da rahatca herşeyi söyleyip yazabiliyorlar. Henüz ne işe yaradığını göremediğimiz sporda şiddet yasasını ağızlarına sakız yapıp, aslında o yasayı nasıl da ihlal ediyorlar. Kendi başarısızlıklarını örtmek için, bir futbolcuyu, bir camiayı nasıl da kolayca karalamaya teşebbüs edebiliyorlar.
Üstelik hayati önem taşıyan bir milli maçtan önce. Emre’nin ve takım arkadaşlarının önemli bir maça hazırlandıklarını düşünmeden. Kamptaki psikolojilerini nasıl bozduklarını bilmeden... Yahu biz ne zaman bu kadar hayasız, fütursuz olduk..? Yoksa hep böyle miydik..?
 Ne zamandan beri atılan bir iftirayı, yapılan saçma sapan bir dedikoduyu, savcılığa götürecek kadar gözümüzü kararttık? Şimdiye kadar Trabzonumuz için ne yaptığı medyada yer almayan(!) bir milletvekili, kulaktan dolma bir bilgiyle televizyonlarda suçlamalarda bulununca bir anda parlak bir medya figürü olabiliyor. Bu dönem milletvekili adayı yapılmayan eski mebusumuz, meclisteyken Trabzon ve Trabzonspor için ne yapmıştı bilmek isterdim doğrusu...

Yazarın Tüm Yazıları