Cumhuriyetin 80. yılını kutladığımız bugünlerde, Türkiye'nin her konuda ilerleyişini görmekten inanılmaz bir haz ve onur duyuyorum.
Modern Türkiye, sporda, hızlı ve büyük bir gelişme yaşadı. Özellikle, yıllarca yaşadığımız eziklik, farklı kaybettiğimiz maçlar, ‘‘Yine hezimet’’, ‘‘Yenildik ama ezilmedik’’ edebiyatı geride kaldı.
Ne mutlu ki, artık gazetelerin manşetlerini, başarı haberleri süslüyor.
80 yıllık Cumhuriyet tarihimiz ile Fenerbahçe'nin tarihi büyük paralellikler gösteriyor. 1907 Derneği'nin, hazırladığı ‘‘Bahçedeki Fener’’ belgeseli de, hem Türkiye'nin, hem de Fenerbahçe'nin verdiği inanılmaz mücadeleyi ve cephedeki başarıları belgeleriyle anlatıyor.
Monarşi gibi
Ve bu büyük başarıların ardından Fenerbahçe taraftarı çığ gibi büyüyünce, o ünlü yakıştırma yapılıyor, ‘‘F.Bahçe Cumhuriyeti’’ Bugün pek çok kişi, krizleriyle, coşkularıyla kısacası herşeyi ile Fenerbahçe'yi, ‘‘Türkiye'nin aynası’’ diye tanımlar. Buna bende katılıyorum.
Ancak, bugün milyonlarca taraftarı bulunan bu büyük camianın, modern ve gelişen Türkiye'nin aksine, sportif başarısızlıklardan dolayı kan kaybına uğradığı da bir gerçek. Fenerbahçe'nin en büyük ezeli rakiplerinden biri olan Galatasaray, UEFA Şampiyonu olurken, Fenerbahçe özellikle son 5-6 yıldır, ya Avrupa kupalarına katılamıyor, ya da erken havlu atıyor.
Üstelik, başarısızlıklar unutulduğu gibi, tepkisizlik başlıyor. Bu durum ‘‘Cumhuriyet’’ yakıştırması yapılan bir camiaya hiç yakışmıyor.
Parasız pulsuz dönemlerde, yüzlerce başarılara imza atmış bir camianın, bugün milyonlarca dolar harcayarak geldiği nokta ve yaşadığı başarısızlık, Fenerbahçelileri derinden üzüyor.
Acı olan bir gerçek daha var. Fenerbahçe Cumhuriyeti bu gün neredeyse, bir monarşi rejimiyle yönetiliyor. Demokrasinin bir gereği olarak varlıklarını sürdüren grupların yokedilmesinden söz ediliyor. Yönetimin camia ile elele, yürek yüreğe olması gerekirken, kavgalardan tehditlerden bahsediliyor. 1907 Derneği, Cumhuriyet Balosu düzenliyor, Fenerbahçe yönetimi ve Başkanı o baloya katılmıyor. Bu Fenerbahçe'nin ismine yakışmıyor.
Kongreye yakışanı yapın
Şimdi Fenerbahçe'nin önünde bir kongre var. Haydi başkanım, size ve Fenerbahçe'ye yakışanı yapın. Kol kola ve sevgiyle bir kongre yaşatın bizlere. Temiz bir Lig istediğimiz bu günlerde Fenerbahçe, tarihinde olduğu gibi bu kongreden de lekesiz çıksın. O zaman elbette kazanan Fenerbahçe olacaktır.
Bravo Serhat
Gitti, kovuldu, affedildi derken, Serhat, gösterdiği performans ile hem Fenerbahçe'nin hem de Milli Takım'ın banko oyuncusu oldu. Hırsı, zaman zaman mantığının önüne geçse de, Serhat, tam bir mücadele örneği göstererek tüm F.Bahçe taraftarının gönlünü aldı. Dilerim aynı başarıyı Tuncay da gösterir ve son günlerde sergilediği kötü görüntüden uzaklaşır. Duyduğuma göre Arsenal'in de peşinde olduğu Tuncay'ın, menajerler yüzünden kafası karışık. Ocaktaki transfer sürecinden faydalanmak isteyen menajerler, F.Bahçe'den yüklü bir para ya da Tuncay'ı kopartmak istiyormuş...
Alpay, Cimbom ve Baliç
Geçtiğimiz günlerde Fatih Altaylı, Alpayve Cimbom başlıklı yazısında, (özetle) menajerlerin, ‘‘Alpay'ı alırsanız, Astonvilla'lılar kolaylık yapacaklar’’ dediğini, Fatih Terim'in de, ‘‘Alpay, Fener'den başka yerde oynamam’’ demişti. Gitsin Fener'de oynasın'' diye karşılık verdiğini yazdı. Ben de soruyorum;
Elvir Baliç bir zamanlar ne demişti hatırlıyor musunuz ?
Ümitlere başarılar
Ümit Milli Avrupa Futbol Şampiyonası, Almanya ile oynayacağımız baraj maçını kazanırsak büyük ihtimalle Türkiye'de yapılacakmış. Diğer ev sahibi adaylar arasında Portekiz, Almanya ve Fransa bulunuyormuş. Bu arada Ümit Milli takım teknik heyeti, Almanya ile yapacağı rövanş karşılaşmasını F.Bahçe Stadı'nda oynamak istiyormuş. Raşit hocaya ve takımına başarılar...
Vedat Bayram ve Eminönü
Bundan önceki dönemde, İstanbul İl Spor ve Gençlik Müdürü olan ve İstanbul'a sayısız tesisler kazandıran Vedat Bayram, Eminönü Belediye Başkan Adayı oluyormuş. Dürüstlüğü ve cesurluğuyla tanıdığım Bayram'a ve diğer adaylara şimdiden başarılar diliyorum.