İsmi bende saklı bu oyuncu “Antifener” operayonundan da bahsetti ama bu konuyu bu oyuncunun ismiyle birlikte zamanı gelince açıklayacağım. Konu şu: Fenerbahçe şampiyon olmasın da kim olursa olsun... Başka bir takım forması giyip, “Aman Fenerbahçe şampiyon olmasın” duygusuyla oynayan ne kadar futbolcu varsa, hepsi bu duruşunu sorgulamalı ve gözden geçirmelidir.
İKİ MİSLİ CEVAP
GELELİM maça; Baştan sona iyi oynadı Fener... Kazanmak için oynadı, iyi oynadı. Maç golsüz berabere bitse, Fenerbahçe puan kaybetse de, ne kimsenin öfkelenmeye ne de bu oyunculara kızmaya hakkı olmazdı. UEFA mali kriterleri içinde olup olmadığına emin olmadığım bir takımın bu denli mücadelesini, her daim görmek isterim doğrusu.
Tamam biz anladık... Estirilen bu gizli Fenerbahçe karşıtlığına “Dur” diyecek yok. Ama ne olursa olsun o şampiyonlukları alın teriyle kazanan bu oyuncular, durumun farkında olarak iki misli oynarak cevap veriyorlar...
TOP 5
1-Fenerbahçe‘nin takım olarak çok iyi mücadele ettiği ve istediği maç.
2-“Takım oyunu böyle oynanır” dedirten maç.
Bu sebeple zevksiz, beklentinin aksine heyecansız bir karşılaşma oldu. Dün de söylemiştim, birbirlerini ezberlemiş bir oyuncu topluluğuyla, tanışalı bir iki hafta olmuş bir oyuncu grubunun maçıydı. Fakat her ne kadar da F.Bahçe topa daha çok hakim olsa da pozisyon üretemedi. Özellikle ikinci yarıda her iki takımın yaptığı oyuncu değişiklikleri de yenilmemek üzerine kuruluydu. Öyle ki maç iki üç saat daha uzasa sonuç değişmeyecekmiş gibi bir hava vardı. F.Bahçe’nin etkili silahı duran top. Sadece ilk yarıda bir kez fırsat oldu, o da Caner’in iyi vuruşuna rağmen gol olmadı. Maçın en iyi ismi şüphesiz Emre’ydi. Mehmet Topal ve Trabzonlu Waris’in de hakkını yememek lazım. Aydunus, zor bir atmosferde ufak hataları olsa da iyi niyetle maç yönetti.
BU NE SİNİR VAHİD HOCA
VAHİD Hoca önüne geleni fırçalamaya devam ediyor. İyi de bizim hakemlerimiz de ağaç kavuğundan çıkmadı ki. Vahid Hoca bu sinirine hakim olamazsa sezonun yarısından çoğunu tribünde geçirir... Zaten gergin olan Trabzon taraftarını bu tavırlarla ateşleyen bir hocaya, ligi Süleyman Seba Sezonu ilan edenler nasıl bir önlem alacaklar merak ediyorum. Başka maçları bilmem ama özellikle derbi maçlarında çubuklu forma F.Bahçe’nin olmazsa olmazıdır. Hele bu maç... Tam da çubuklu formanın maçıydı.
TOP 5
1-Küfürsüz diyemesek de, kavgasız biten bir Trabzon-Fenerbahçe derbisi.
2-Vahit Hoca’nın kulübede sinir topu şeklinde oyuna katılması.
3-Eskişehir’in başlattığı ‘bando’ akımının Trabzon’da da devam etmesi.
HAFTANIN maçında avantajlı taraf F.Bahçe... 3 puan için ağır basıyor, galibiyete yakın duruyor. Çünkü;
1-Trabzon yönetimi hala, “Şampiyonluk kupamızı verin” duygusundan kurtulamadı. Bu ısrar her şeyin önüne geçerek hedefleri de tehlikeye sokuyor.
2-F.Bahçeli oyuncular hiçbir desteğe gerek kalmaksızın, Trabzon Başkanı sayesinde bu maçlara çok iyi motive oluyor.
BÜYÜK BASKI OLACAK
3-Fenerbahçe geçen sezonun şampiyon kadrosunu ve sistemini değiştirmeden sadece Diego takviyesiyle yoluna devam ederken, Trabzonspor neredeyse takımın tamamını değiştirerek sezona başladı.
4-Bu durumda Trabzonspor, henüz uyum sağlama ve takım oyunu oynama konusunda dezavantajlı... Fenerbahçe takımı ise birbirlerini ezberlemiş oyunculardan kurulu...
5-Taraftar geçen sezonki maçı unutmuş değil. Bitmemiş, yarım kalmış ve hükmen yenilgiyle ayrıldıkları Avni Aker’de yine Fenerbahçe’ye karşı üzerlerinde bir baskı olacak.
F.Bahçe çok iyi bir takım fakat futbol bu... İyi maçlar da olacak kötü sonuçlar da fakat F.Bahçe’nin diğer takımlara göre edindiği en büyük güç taraftarı...
Yenilse de yense de destek hiç bitmiyor bu ruh halinde... ‘Sürpriz’ diyebileceğimiz bir sonuç var ortada ama yine de Fenerbahçe bu ligin en oturmuş ve en güçlü takımlarından biri. İlk maç “Nasıl başlarsan öyle gider” tadındadır ama bence son maç daha önemlidir. Hakem ve yardımcıları her ne kadar da penaltıları ve avantajları çalmasalar da, Fenerbahçe büyüklüğüyle yani taraftarıyla kazanmasını bildi...
SANSÜR...!
ÖLÜNCE İslam Çupi gibi olur muyum bilmiyorum ancak, artık bir Fenerbahçe geleneği olmuş olan gollerden sonra gelen “1907 marşı” adlı şarkım artık çalmıyor maçlarda... Belki Aziz Bey söylemiştir belki de başkaları... Ama ben hala her golden sonra içimden söylüyorum; “Çünkü Fenerbahçeliyiz.”
SÜLEYMAN SEBA SEZONU
TEMENNİLER çok güzel. Hedef anlamlı. Da...
1-İlk haftadan gördük ki taraftar maça gelmiyor,
İsmal hocanın ilk resmi galibiyeti Galatasaray karşısında oldu. Penaltı sonuçuçlarında olsa da Fenrbahçe ve ilk resmi maçına çıkan hocası İsmail Kartal’la kazandı. Kısmet mi, kader mi size bırakıyorum...
İlk yarı iki pozisyon, ikisi de penaltı.
UEFA hakem hocası Uilenberg, TFF seminerlerinde saatlerce anlattı ama bunu özellikle Abitoğlu’na anlattı mı bilinmez... Maçta üstün olan taraf net, ama hakem net değil ki... Hadi hakemi de geçtim, taraflı bakış açıları bu durumu kabul etmeye müsait (!) değildi.
Stadın büyük bölümü Fenerbahçe hakimiyetinde, bir başka deyişle “Soma’ya giden paraların” büyük bölümü Fenerbahçeli taraftarlardan geldi ama buna rağmen Fenerbahçe’li oyunculara küfür eden taraf hep Galatasaray tarafı oldu...
Sevgili(!) MELOHani o Emre’yi attırdıktan sonra dilini çıkartarak taraftarını selamlayan Melo nerde?
İnanın bunu taraf olarak sormuyorum. Fakat merak ediyorum; hani o Türk geleneklerine hiç saygı duymadığı halde, bazı Galatasaray’lılar tarafından “kahraman” ilan edilen Melo... Dilini çıkartmadan bitirdiği bir Fenerbahçe maçına şahit olduk... Ey sevgili Glatasaray’lı kardeşlerim, bu politik durum sizi rahatsız etmiyor mu?
Ancak buna rağmen, Roma’lılar şarkılarla pankartlarla maçı renkli bir hale getirmeyi başarmışlar.
Yine bu hazırlık maçında da Alves’in harika frikik golü, ve duran topların tamamında yaratılan tehlike, Fenerbahçe’nin bu sezon da bu şekilde çok can yakacağını gösteriyor. Fenerbahçeli oyuncuların, Roma gibi Avrupa’nın en iyi kadrolarından birini evinde zorlamaları, İsmail Kartal yönetimine mührü bastıkları anlamına da geliyor... İsmail Kartal’ın ikinci ve son hazırlık maçında bu işi en az Ersun hoca kadar yapabileceğini gösterdi. Bu anlamda Fenerbahçe’nin son nokta transferi İsmail Kartal’ın doğru karar olduğunu da gördük.
Diego Faktörü
Maçı izlerken, Diego 11deki yerini aldığında kim, kimler oynamayacak diye düşündüm... Eminim ki İsmail hoca da bunu düşündü. Açıkçası benim gözüme batan isim Meireles oldu. Mehmet Topal’ın iyi performansı, Kuyt’ın bitmeyen enerjisi, Emre’nin tecrübesi, Meireles’in şu anki durumunun çok üstünde. Alper, Selçuk ve diğerleri de zaman zaman fırsat yakalayacaklardır...
Elbette Favori Ama
Fenerbahçe her yıl şampiyonluk hedefiyle sezona başlar zaten. Fakat hem geçen sezonun şampiyonu olmaları, hem de kamuoyunun mutlak favorisi olarak gösterilmesi, Fenerbahçe’nin psikolojisini bozmamalı.
SALiH UÇAN...
Bir kesim gönderilmemeliydi dedi, bir kısım gönderilmesinin doğru olduğuna inandı. Ben de doğru olduğunu düşünüyorum. Hele kiralık olarak verilen bir oyuncudan kazanılan para 4.5 milyon Euro olunca konuşacak birşey kalmıyor.
Sayın Başkan’ın dünkü açıklamaları sanırım biraz buna da işaret ediyordu. Fakat hedefin 4. yıldız olduğu bir sezon öncesi Ersun Yanal ve Aziz Yıldırım arasında bazı polemiklerin ortaya çıkartılması ve arkasından Yanal’ın bunu twitter’dan (!) yalanlaması ya gerçekten bir sorun olduğunu ya da bir sorun olacağına işaret ediyor. Bu açıklamalardan sonra anlamı büyük bu turnuvada alınan mağlubiyet de bunu perçinliyor.
Yıldırım’ı iyi tanıyanlardan biriyim. Kulübün başarısı için elinden geleni ardına koymayacak bir karakterdir. Dünkü konuşmasının satır araları sanırım takımı yönetenlere ve bazı oyunculara ihtardır. Yıldırım’ın sezon öncesi böyle bir toplantı yaptığını ve bazı uyarılarda bulunduğunu hatırlamıyorum. Bu arada Soma için kol kola oturan F.Bahçe ve Beşiktaşlıları alkışlıyorum. Beşiktaş’ı alkışlayan ve stada misafir olarak gelen Beşiktaşlılara olumsuz tezahüratta bulunanları ıslıklayan Fenerbahçe taraftarını ayakta alkışlıyorum.
Bu hazırlık maçında Diego, bugüne kadarki futbol kariyerine paralel ama daha da önemlisi Fenerbahçe’de takımın bir parçası olabileceğini gösterdi. Alex’in papucunu dama atar mı bilinmez ama Diego’nun Fenerbahçe’de yeni bir fenomen olacağı kesin.
ALIŞKANLIĞI TARİHE GÖMDÜ
Maçın İngiltere’de olmasına rağmen Fenerbahçe taraftarının şampiyon takımlarını yalnız bırakmamaları ve Soma’ya destek vermeleri de alkışlamaya değerdi. Her zaman alıştığımız transfer politikaları neticesinde, yepyeni bir takım kurma ve bu takımın birbirine alışma sürecini Fenerbahçe tarihe gömdü. Dolayısıyla, geçen yılın şampiyon kadrosu aralarına Diego’yu da alarak ligde şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu gösterdi.
Ayrıca 8 Ağustos’ta Chlesa ile karşılaşacak olan Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın taraftarlarının Soma için yan yana kol kola oturarak verecekleri bu fotoğrafla sezon öncesi Türk futbol camiasına çok güzel bir mesaj olacağına inanıyorum.