Suretimizi ortaya çıkartan hikaye

Üniversite öğrenimi için 14 yıl önce ilk kez geldiğim Ankara’yı yeni yeni öğrenirken, hemen her gün içinde dere ve su geçen yeni bir semt adı duyuyordum.

Haberin Devamı

“Kuğulu Park nerede?”, “Kavaklıdere tarafında.” “Ulus’a nasıl giderim?”, “Bentderesi dolmuşuna bineceksin.” “Atakule’ye nasıl çıkarım?”, “Hoşdere’den daha yakın.” Burada ulaşım herhalde kayıkla...
Kirazlıdere, Cevizlidere, Akdere, İncesu, Bülbülderesi vardı da dereleri yoktu...
Denize hasret Ankaralılar, suya özlemlerini bu şekilde gideriyor diye düşünmeye başlamıştım. Sonradan anladım ki; aslında bu dereler bir zamanlar vardı.

YOK EDİLİŞİN BELGESELİ

Kentin ortasından akan ırmak, dere ve kanallarına hayran olduğumuz Avrupalılar yapmış da, Ankara, bu doğal güzelliklerini koruyamamıştı. Başkent’e aşık, Ankara’nın kıymetini bilen araştırmacı Erman Tamur, bu doğal güzelliklerin tarihini, nasıl yok edildiklerini arşiv fotoğraflarıyla bir kitapta topladı ve geçtiğimiz günlerde de yayınladı.
İki gündür gazetemizde okuyorsunuz. Dün “Bir zamanlar Bentderesi” manşetiyle duyurmuştuk. Bugün de, “Bataklık kurutulurken, İncesu da nasibini aldı” haberiyle devam ettik.
Tamur, Ankara’da belki de hiç bulunamayacak bir esere imza atmış ve beton yapıların altına hapsedilen, metro göçüğünde bir vatandaşı da yutan suların aktığı dereleri arşiv fotoğraflarıyla en ince ayrıntılarına kadar bir kitapta toplamıştı.

Haberin Devamı

ANCAK 500 ADET BASILABİLDİ

Derelerine ırmaklarına sahip çıkamayan bir kentte, bir araştırmacı tek başına, “Bari tarihine sahip çıkalım” diyerek çok önemli bir esere imza atmıştı ama, yalnız bırakılmıştı. Tamur, Kebikeç Yayınları’nın katkıları ve kendi imkanlarıyla ancak 500 adet bastırabildiği kitabı, daha geniş kitlelere yaymak istiyordu fakat, tüm kapılar yüzüne kapanmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın aylar sonra Tamur’u aradığı sırada da kitap raftaki yerini almıştı. Kitabın adı “Suda Suretimiz Çıkıyor”du. Tamur’un yaşadıkları da, “Gerçekte suretimiz çıkıyor”du. Biz Ankara Hürriyet olarak üzerimize düşeni yaptık. Şimdi sıra, alışveriş festivallerine, ışıklı şaşaalı gösterilere, yıldızlı konserlere milyonlarca lira harcayanlarda. Ankara, sularına sahip çıkamadı, bari arşivine sahip çıksın. Ankara Valiliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Kalkınma Ajansı gibi kurumlara duyurulur...

Haberin Devamı

Her şeyi anlatan fotoğraf

Eski Ankara’yı bilmeyenler, Bentderesi’nin bir zamanlar mesire alanı olarak kullanıldığını, Çubuk Çayı’nda gondolla gezintilerin yapıldığını, Gençlik Parkı göletinde yelkenlilerin yüzdüğünü benim gibi bu kitaptan detaylı bir şekilde öğrenebilecek. Fakat kitapta yer alan ve 1940’lı yıllarda çekilmiş olan bir fotoğraf eski Ankara’ya dair çok şey anlatıyor. Yelkenlilerin arasında bir kayıktaki straplez elbiseli iki genç kadın kürek çekiyor. Sahil kentini andıran bu görüntüyü bugün Ankara’da görmek mümkün müdür acaba?

Valim sana söylüyorum Milli Komite sen anla

Ulus’taki Atatürk Kültür Merkezi, Her Yönüyle Trabzon Etkinlikleri’nin açılışında bir kez daha gündeme geldi. AKM’ye ‘ucube’ benzetmesi yapan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, hafta içinde katıldığı etkinlikte ilginç bir çıkış yaparak
“Kıbrıs müzakereleri bir sona gelecek ama bu binanın akıbetinin ne olacağına karar vermek lazım. Bu çirkinlikten bir an evvel kurtulalım” dedikten sonra Vali Alaaddin Yüksel’e seslendi. Çiçek, “Kimse bunun sorumlusu, ilgilisi, Sayın Valim, bize düşen neyse siz onu söyleyin” dedi ama, “Sayın Valim sana söylüyorum, Milli Komite sen anla” der gibiydi. Çünkü, bu yılın başında Büyükşehir Belediyesi’yle Kültür Bakanlığı, AKM’nin yerine “Türkiye Uygarlıklar Müzesi” kurmak için protokol imzalamıştı ve protokol töreninde dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Bu alan 1980’den sonra milli komite denilen Sayın Cumhurbaşkanlığının başkanlığında toplanan kapsamlı bir devlet biriminin bir ön karar almasını gerektiriyor. Bu karardan sonra, bizim bugün attığımız protokol altındaki imza yürürlük kazanacak” demişti.

Haberin Devamı

Tüberküloz testi yapılamıyor

Ankara’da yaklaşık 15 gündür, PPD olarak bilinen ve verem (tüberküloz) için yapılan tarama testlerinde sıkıntı yaşanıyor. Verem savaş dispanserlerinde bu testler için hastalara ileri tarihlere randevu verilirken, Sağlık Bakanlığı yetkilileri sıkıntının nedeninin ihalenin iptal edilmesi olduğunu söylüyor. Danimarka’dan ithal edilen test materyalinde üreticinin içerik değişikliği yaptığını tespit ettiklerini ve bu yüzden ihalenin iptal edildiğini anlatan yetkililer, yeni ihalenin yapıldığını belirterek, “PPD testi için gerekli materyal şu an elimize ulaştı ancak, kontrol sürecini tamamlamadan sahaya süremeyiz. Gerekli kontroller yapıldıktan sonra yaklaşık bir hafta içinde bu sıkıntı ortadan kalkacak” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları