Paylaş
“Görevli olmayan bazı kişilerce cadde ve sokaklar ile meydanlarda gelişigüzel otopark yerleri oluşturulduğu ve araçlarını park eden şahıslardan zorla ücret alındığı, ücret ödemeyen vatandaşların araçlarına zarar verildiği ve tehdit edildiği anlaşıldığından tedbir alınmasının talep edildiği”...
“E, ama bizim sokakta mafya filan yoktu. Gelişigüzel de değil güzel güzel araçlarımızı park ediyorduk. Ne gerek vardı şimdi buna?”
“Yapacak birşey yok, belediye meclisi kararı gereği”...
* * *
Durup dururken bunca sokak ve cadde paralı otoparka dönüştürülünce, bazı ‘girişimci’lerin aklında fikir fırtınaları kopmuş olmalı ki; kendi ‘meclis’ kararları gereği boş sokakları ‘zapturapt’ altına almışlar şimdiden...
Bu durumda, sokakların bambaşka bir kaosa doğru sürüklendiğini söylemek için kahin olmaya da gerek yok sanırım.
Ve bugün geldiğimiz noktada Ankara’da tam anlamıyla “Kimin şirketi kimin caddesinde” belli değil hali yaşanıyor.
* * *
Öyle ki; Ankara’da mafyanın bile dönüp de bakmadığı sokaklar, caddeler ‘paralı otopark’ olunca iştahı kabaran herkes sokak ve caddeleri ihaleyle dağıtan ANFA’nın kapısında “Şurayı da bize versen ne olur” talebiyle sıraya girmiş halde.
Buradan nasiplenemeyen, soluğu başka bir kapıda, Ankara’da bazı bölgeleri otopark olarak işleten ya da kiraya veren Ankara Trafik Vakfı’nda alıyor. Hiçbirinden fayda göremeyen ‘gözü karalar’ ise şimdiden beğendiği sokaklarda ‘çalışmaya’ başladı.
Kendisini ‘otopark yetkilisi’ olarak tanıtan bu kişiler, hiçbir yetkilinin gelip de “Sen kimsin, ne yapıyorsun burada?” diye sormadığını görünce daha da cesaretleniyor, mıntıkasına daha da yenilerini ekliyor.
* * *
Denetim meselesi de, madalyonun iki yüzü gibi...
Büyükşehir Belediyesi, kiraya verdiği sokak ve caddeleri denetlediğini söylüyor ama, kiraya verilmeyen yerlerle ilgili ‘tık’ yok.
İtiraz da bu noktada yükseliyor zaten.
Bir yandan, ‘sokakları mafyadan kurtaracağız’ diyerek aynı sokaklarda vatandaştan para toplamaya başlayan devlet, uygulamaya gerekçe olarak gösterilen mafyanın, ‘arka sokaklar’daki faaliyetine göz yummaya devam ediyorsa, emniyetinden valiliğine, belediyesinden bakanlığına bu işlerle ilgili yetkili kim varsa hepsine şu soruyu sormaktan başka şansımız kalmıyor:
“Vicdanınız sızlamıyor mu?”
Amacınız mafyayı ‘ikame’ etmek mi
Geldiğimiz noktadan hareketle, ‘çözüm’ odaklı çalışan yöneticilerimiz, şu öneriyi getirebilir: “O zaman, bütün sokakları paralı otoparka çevirelim. Hem mafyadan kurtuluruz, hem de kayıtdışılığın önüne geçip, tüm paranın devletin kasasına girmesini sağlarız.”
Yapmayın kardeşim.
Bunu ‘gelir kapısı’na dönüştürmek zorunda değilsiniz.
Yol kenarı otopark uygulamasının çıkış noktası, belli başlı caddelerde faaliyet gösteren mafyanın buralardan temizlenmesi amacını taşıyordu.
Evet, buralardan mafyayı temizlediniz ama bu kez de arka sokaklara ittiniz. Devletin asli görevlerinden birisi de, vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamaktır; vatandaşın cebinden parasını zorla alan kişilerin yerine geçmek değil...
Paylaş