Paylaş
Gezi Parkı’nın başına gelenlerin bir gün onun da başına gelebileceği düşüncesiyle, buluşmanın adresi Kuğulupark olmuştu.
Siyasi görüşler, etnik kökenler, gönül verilen takımlar, ayrışmaya neden olabilecek ne kadar unsur varsa bütün kimliklerini soyunarak gelen kentliler, “Doğaya sahip çıkıyoruz” demek istemişti.
Ankara’da ilk kez bir çevre eyleminin ‘siyaset üstü’ olmasına şahit olduk. Çünkü, Ankara’da, yıllardır çevre ve doğa konusunda yapılan tüm girişimler, siyasetçilerin gölgesinde kalıyordu. Sivil inisiyatif ön plana çıkamıyor, gerçekten kentine duyarlı büyük bir kesim, bazı oluşumlar nedeniyle eylemleri sahiplenmiyordu.
Sonuçta, Ankara’nın “Gezi Park”ları çoktan yerle bir edilmişti.
Atatürk Orman Çiftliği parsel parsel parçalanırken kim bilir kaç Gezi Parkı yok oldu. Kentin en önemli caddesi Atatürk Bulvarı ve uzantısı olan Cinnah Caddesi alt geçitlerle ve tek yön uygulamalarıyla otobana çevrilirken de ‘Gezi Park’larımıza girildi.
Yalnız bırakılan ODTÜ, yeterince mücadele edemeseydi rant odaklarının gözünü diktiği binlerce Gezi Parkı’na bedel ODTÜ Ormanı da bugün olmayacaktı. Aynı şekilde, kentin göbeğinde bakir kalabilmiş ender nefes alma mekanlarından Papazın Bağı da kısmen korunabildi. Gezi Parkı, hepimize kentteki doğa mücadelesinin siyaset üstü yapılması gerektiğini gösterdi.
KIYMETİMİZ BU KADAR
Ankara Hürriyet’te dün, “Yürüyene şerit yok” manşetiyle gördünüz bu fotoğrafı. Konya Yolu’nda devam eden şerit genişletme çalışmaları ve hiçbir yetkilinin onlar için güvenli bir şerit oluşturmayı düşünmediği, iş makineleriyle araçların arasından yürümek zorunda kalan yayalar... İyi bakın. Arkadaşımız Ender Baykuş’un çektiği bu kare, bu kentte bireye, yayaya, vatandaşa verilen değerin göstergesidir. Bu arada, Ankara’da üç gündür devam eden İş Makineleri Fuarı var ama, oraya kadar zahmet etmenize gerek yok. Konya Yolu’na gitseniz de olur. Her yer fuar gibi...
MUHALEFET KENDİNE MUHALEFET
Ankaralı, İstanbul’daki ‘Sosyal Demokrat Belediyeler Hizmet ve Proje Fuarı’nı Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e yönelik bir eylemle duydu. Fuarda bir afiş hazırlanmış, Gökçek’in geçmişte sözünü verdiği ve yerine getiremediği vaatler sıralanmıştı. Ankara’da oldukça ses getireceği varsayılan bu demokratik tepki, afişteki ufak bir photoshop dokunuşuyla yine bilindik, “muhalefetin kendine muhalefeti” etkisi yarattı. Afişteki Gökçek fotoğrafına Pinokyo burnu takılmış, Gökçek de haklı olarak kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle avukatlarını fuara göndermişti. Anlaşılan, o afişi hazırlayanlar hala, siyasette, aşağılayarak, lakap takarak, hakaret ederek, karşı tarafın seçmen kitlesine ulaşılamayacağını, bu tür hareketlerle ancak ve ancak o kitleyi kendisine düşman edeceğini, öğrenememiş.
Paylaş