Az bile yazmışız!

Şehir parkı ihtiyacı ve semt parkı halleri üzerine bir haftadır devam ettirdiğim yazılarda bir anlattık, bin ah işittik.

Sitemler, şikayetler e-posta ve telefon oldu yağdı.
Sıcakla imtihanın daha da zorlaştığı şu günlerde, serin, ferah mekanlar daha
da kıymete biniyor tabii.

* * *

Onca şikayetin arasında, tartışmaya katkısı olabilecek farklı öneriler de geldi bu arada. Rusya’daki Gorki Parkı’ndan örnekler sunan Gülşen Yılmaz yazmış mesela: “Şehir parkları ile ilgili yazınız Ankara için çok önemli. Park kültürümüzün henüz gelişmemiş olduğunu söyleyebilirim. Verdiğiniz New York, Lizbon ve Londra’ya daha çok örnek eklenebilir. Kuzey Avrupa ülkelerinden Rusya’ya gittim. Moskova tam bir parklar şehri.

* * *

Gorki Parkı yaz kış halkın rağbet ettiği bir yer. Buz kayağı mevcut ve kışın -20 derecede bile bütün gençler orada. Bu kadar soğukta bile cıvıl cıvıl. Anneler çocuklarını o soğukta temiz hava için parka getiriyor. Parkta sigara içmek de yasak. Türkiye’ye gelince. Oturduğum yere yakın olduğu için Seymenler Parkı’na gidiyoruz, herkes parkta oturuyor. Başka bir faaliyet alanı yok. Botanik, atıl bir park görünümde, tinerciler var diye gidemiyoruz.”

* * *

Çayyolu sakini Alparslan Bahçeci de bölgeye ilişkin bir şikayeti dile getirmiş:
“Lütfen ama lütfen park yazılarınızı sürdürün. Size bir gerçeği nakletmek istiyorum. Yenimahalle Belediyesi’nden alınıp Çankaya Belediyesi’ne bağlanan
Ceyhun Atıf Kansu Parkı’nı gelip görün. Yenimahalle Belediyesi’ndeyken sürekli bakıcısı ve güvenlik elemanları mevcuttu. Bugün güvenlik elemanı yok ve bakıcılar gayri ciddi bir tarzda bazen uğruyorlar. Kaybolan güvenlik sonucu park yanındaki okulun öğrencilerine uyuşturucu satış merkezine dönüştü.”

* * *

İsminin gizli kalmasını isteyen bir okurumuz da Çansera’yla ilgili yazdıklarımıza eklemeler yapmış:
“Çansera için yazdığınız bütün tespitlere sonuna kadar katılıyorum. Az bile yazmışsınız, park halka hizmet edeceğine maganda yuvası, başıboş köpek alanı, ışıkları yanmayan, insanların tedirginlik içinde yürümeye çalıştığı böyle bir park yapacaksanız hiç yapmayın daha iyi. Zannediyorum görevli yeri olan bir bina var camları gazete kağıdıyla kapatılmış. Yani nereden bakarsanız elinizde kalıyor.

* * *

Lütfen Sayın Alper Taşdelen’e sorar mısınız hiç parka gitmiş mi? Gitse oradaki kendisinin afişlerinin bile panodaki yırtık pırtık gelişigüzel asıldığını görürdü. Çankaya Belediyesi’ne bu konuyla ilgili iki mail gönderdim ancak otomatik klişe yanıtlardan başka hiçbir icraat yok. Ancak, köpekler birilerini ısıracak, orada kavga gürültü çıkacak, bunlar basına yansıyacak, o zaman uyanacaklar.”

* * *

Bu sıraladıklarımız genelde sokak köpeği, bakımsızlık ve faaliyet eksikliği üzerinde yoğunlaşan şikayetlerin özetidir. Daha da fazlası zaten, belediyelerin önünde öylece duruyordur mutlaka. Görüldüğü gibi, vatandaşın ‘arşa çıkarın bizi’ tarzında uçuk istekleri de yok sizden.
Biraz ilgi lütfen!

***

Ya kaplama düşmeseydi

Mithatpaşa Caddesi’nde, kaplamalarının düşmesi sonucu çürümüş iskeleti ortaya çıkan yaya üst geçidi, dün tamamen söküldü. Bu durumda, şu soruyu sormamak olmaz: “Ya kaplama düşmeden, o üst geçit birilerinin tepesine inseydi, suçlu kim olacaktı?”
Zamanında su baskınlarının ardından, “ASKİ, her yıl patlayacak mı diye kontrol mü edecek bu boruları” dediğiniz gibi yine, “Fen İşleri, her yıl çökecek mi diye kontrol mü edecek bu üst geçitleri” mi diyecektiniz?
Neyse ki, kaplama düştü de ‘çürük’ göründü ve olası bir faciadan dönüldü.