Paylaş
ANAP Lideri Mesut Yılmaz, Sadettin Tantan'ın istifa haberi üzerine medyaya ilk tepkisini melez dilde ‘‘No sürpriz’’ diye verdi.
Yıllardır bu partiyi izleyenler açısından gelişmeler hakikaten ‘‘Yes, no sürpriz!’’ diye özetlenebilir...
Ama gelin bir de şaşkın ANAP seçmeni ile ahaliye soralım...
Siyasi partilerin toplumla kontratı vardır. Hele ekonomik krizi aşmak için sosyal uzlaşma aranırken bu kontratın bozulması hayırlı değildir.
Bırakın Türkiye'yi, yabancı kamuoyu tarafından dahi yolsuzlukla mücadele sembolü olarak tanınan Sadettin Tantan'ın tasfiyesi ne anlama geliyor?
İşçi, memur, köylü, namuslu işveren fedakárlığa katlanırken kravatlı hırsızlar karşısında yeniden ceket iliklendiği günleri özleyen mi var?
Eğer kasıt veya niyet buysa boşa zahmet, avuçlarını yalarlar.
Bu ülkede hukuk ve adaletin yeniden tesisine karşı isyan teşebbüsünü bastırmak için kan fazla gelir, tükürük yeter.
* * *
Aranızda Sadettin Tantan'ın bu hükümete katkısının marjinal olduğunu düşünenler çıkabilir. Olabilir ama tüm saygımızla soruyoruz.
Sadettin Tantan'ın bu üslupla tasfiyesi hükümette kalanlar için gözdağı, göreve yeni gelenler açısından kambur sayılmaz mı?
Örneğin, Özelleştirme Bakanı Yılmaz Karakoyunlu'yu 20 yıl kadar öncesinden tanırız. Kastelli Genel Koordinatörlüğü günlerinde söyleşiye gelen gazetecileri önündeki daktiloyla karşılar, soruları yanıtlarken bir yandan da hızla káğıda dökerdi. Teybin yaygın olmadığı günlerde Karakoyunlu'nun ağzından çıkan her laf böylece kayda geçerdi.
İktisat doktoru Karakoyunlu'nun mazide kalan bu görevi, özel sektör kariyeri, Turgut Yılmaz'ın da küçük ortağı olduğu Tekstilbank'taki Yönetim Kurulu üyeliği normal zamanda biyografinin kenar süsüdür. Ama bugünkü gibi puslu havalarda eski dosyaların yeniden açılacağına işaret boldur.
Tıpkı İçişleri Bakanlığı'na getirilen Rüştü Kazım Yücelen'in TEKEL'den sorumlu olduğu günlerde oğlunun yabancı sigara şirketi ile ticari ilişkiye girmesinin yarattığı tartışmanın yeniden alevlenmesi muhtemeldir.
* * *
Bu köşede yaklaşık bir haftadır çıkan Mavi Akım yazılarında yer alan bazı iddialara Turusgaz ortağı Gama Endüstri'nin Yönetim Kurulu Başkanı Erol Üçer açıklık getirdi. Gösterdiği hassasiyetten ötürü teşekkür ederiz.
Mesela, ‘‘Gazprom'un batı kolu Turusgaz'da yüzde 4.4 oranındaki hamiline hisse kime ait?’’ sorusu gündemdeydi, işte Üçer'in yanıtı:
‘‘BOTAŞ'ın iştirakinden önce Gama-Gazprom ortaklığındaki şirketin yüzde 45'i Gazprom'a, yüzde 55'i Gama'ya aitti. BOTAŞ ortak olurken bu şirketin hisselerinin eski Rus yöneticilerinin elindeki hisselerini devraldık. Böylece yüzde 4.4 oranında hamiline hisse bize geçti. Temettü ödemelerinde bu hisselerin karşılığı stopaj kesintileri Gama Endüstri adına yapıldıktan sonra Gama Endüstri'ye ödendi ve iştirak geliri olarak Gama Endüstri'nin defterlerine kaydedildi.’’
Bir diğer soru işareti, ‘‘Turusgaz'ın fiyatının neden yüzde 10 kadar daha pahalı olduğu?’’ noktasında doğdu. Erol Üçer'in anlatımına göre, bu talep Gazprom'dan geldi. Çünkü Gazprom, Türkiye'ye ulaşan boru hattı güzergáhındaki yatırım maliyetinin bir bölümünü fiyata yansıtmayı şart koştu. Ne var ki örneğin Ukrayna'daki kompresör yatırımı gibi projelerin finansmanı için kullanılan bu farkın yüzde 10 olarak hesaplanmasına Üçer'in itirazı var: ‘‘Bu fark kár olarak Turusgaz hesabına geçiyor. Yüzde 45 vergi kesiliyor, yüzde 35 BOTAŞ payı var. Böyle düşününce farkın dışarı giden bölümü yüzde 3'e kadar iniyor.’’
Bu arada Maliye Bakanlığı'nın da Turusgaz soruşturması kapsamında defter incelemesine başladığı haberini aldık.
Paylaş