Paylaş
İstemesek bile zorla teslim olacak, çünkü emir böyle.
Nasıl oluyor demeyin.
Bu meseleyi anlamanız için biraz başa dönmek gerek.
Kürt açılımında ekim ayı takvimi zaten belliydi.
İçişleri Bakanı üç ayrı adımdan söz etti:
1) Başbakan Bağdat’a gitti, güvenlik anlaşması imzalandı.
2) Irak’tan süreci kolaylaştıracak bazı hareketler bekleniyor.
3) Son olarak Başbakan Meclis’te yeni önlemleri açıklayacak.
¡ ¡ ¡
Abdullah Öcalan, Başbakan’ın Bağdat ziyareti sürerken...
Tıpkı on yıl önce olduğu gibi talimat verdi.
Mahmur Kampı ve Avrupa’dan gelenler yarın teslim olacak.
Bakalım bu kez Apo’yu kaç kişi dinleyecek.
Ama daha önemlisi bu talimatla kim, ne kazanacak?
Türkiye Cumhuriyeti’nin önündeki fırsat penceresi belli:
1) Açılım işe yaradı, dağdan iniş başladı denilecek.
2) Eyleme karışmayanların serbest kalacağı pratikte gösterilecek.
3) Dolayısıyla Apo dahil lider kadroya af baskısı/yolu kapanacak.
4) Başbakan’ın eli Meclis’teki muhalefete karşı güçlenecek.
Dolayısıyla Ankara’nın gidişata karşı çıkmasına gerek yok.
¡ ¡ ¡
Ama gönüllü teslim olan bir avuç PKK’lı...
Türkiye’nin PKK ve Öcalan’ı muhatap almasına yeter mi?
Bence katiyen mümkün değil.
Ayrıca PKK’nın;
? Ya Barzani’den rol çaldığı,
? Veya Barzani’nin zoruyla hareket ettiği de belli.
Her iki şıkta da Türkiye’nin Barzani’yi seçeceği açıktır.
Büyüme durumu
Bugün de biraz büyümeden bahsedelim.
? 2002 yılında Türkiye, G-20’de en hızlı büyüyen 3. ekonomiydi.
? 2007 yılında Türkiye, aynı grup içinde, 9. sıraya geriledi...
? 2009 yılında ise Türkiye, 20 ekonomi içinde, 17. sırada yer aldı.
Yetmedi diyorsanız, devam edelim:
? 2002’de Türkiye, 149 yükselen ekonomide en hızlı büyüyen 29. ekonomiydi.
? 2007 yılında Türkiye, aynı grup içinde, 100. sıraya geriledi.
? 2009 yılında ise Türkiye, 149 yükselen ekonomide, 136. sırada yer aldı.
(Kaynak: Faik Öztrak, CHP Tekirdağ Milletvekili, eski Hazine Müsteşarı)
Dedim, dedi
İlhan Aliyev dün dedi ki:
“Azerbaycan, Türkiye’ye doğalgazı dünya fiyatlarının 3’te 1’ine satıyor. Hangi ülke kendi kaynaklarını, özellikle bu ortamda dünya fiyatının yüzde 30’una satar ve bunu kabul edebilir? Yani bu hiçbir mantığa sığmayan meseledir.”
Sonuç: Ermeni protokolü, maç muhabbeti, hepsi hikâye, kardeşin tepkisi tamamen duygusal, anladınız herhalde.
Paylaş