Enis Berberoğlu: Refahyol'a ve 312'ye muhalefet

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

YASAKLI siyasi lider Necmettin Erbakan'ın cezasına muhalefetimiz anlaşılan biraz kafa karıştırdı. Bazı okurlar daha 3 yıl önce 28 Şubat süreciyle noktalanan Refahyol iktidarına dönük eleştirilerimiz ile bugünkü tavrımız arasında anlamlı ilişki kuramamaktan yakındı.

Geçimini yazıdan kazananlar açısından okur şikáyeti tek ölçüdür.

Demek ki derdimizi -galiba her iki defasında da- iyi anlatamamışız.

O yüzden izninizle, Refahyol iktidarına ve Erbakan'ın cezasına muhalefetimizin aslında aynı mantığın eseri olduğunun izahını deneyelim.

* * *

Refah-Fazilet çizgisi demokrasiden yeterince nasibini alsaydı, TBMM'deki 312'nci madde değişikliğinde kaytarmasaydı, bugün liderini hapisten kurtarmak için naçiz kulunuzun desteğine muhtaç kalmazdı.

O yüzden peşinen ve açıkça kayda geçirelim: Demokrasi adına hiçbir icraat veya toplumsal projeye destek olmamış, özgürlükleri sadece kendi paçası sıkışınca hatırlayan Refah-Fazilet çizgisine tamamen karşıyız.

Bu popülist-faşist kırması çizgi iktidarda iken de muhalifiz, şimdiki gibi herkese şirin gözükmeye çalıştıkları zaman da muhalifiz.

Zaten herhalde günlük yazılarımızdan belli olan bu tavrımızı yinelediğimizde, ‘‘O zaman neden sonuçta Erbakan'a yarayacak bir kampanyaya yardımcı oluyorsun?’’ sorusu haklılık kazanır.

Hemen yanıtlayalım... Savunduğumuz, Erbakan'ın fani bedeni veya icraatı-programı değil, herkese fikir ve ifade özgürlüğüdür...

O özgürlük sayesindedir ki, Refahyol iktidarına karşı muhalefetimiz yazıya döküldü, halkın tepkisi -ışık söndürme gibi- eyleme geçebildi.

O özgürlük sayesindedir ki, belki de Türkiye'nin en baskıcı iktidarı Refahyol, klasik askeri darbe yerine, rahmetli Güven Erkaya'nın deyimiyle ‘‘silahsız kuvvetler’’ tarafından yolcu edildi...

Eğer özgürlükleri demokrasi düşmanları da faydalanır korkusuyla kısıtlasaydık, kendi silahımızla intihar etmiş olmayacak mıydık?

Zaten bırakın bu somut örneği, gazetecilik mesleğinin varlığı fikir ve ifade özgürlüğüne bağlıdır... Bir gazetecinin hangi gerekçeyle olursa olsun, bu özgürlüğün genişlemesine karşı çıkışını anlamak zordur...

* * *

Türkiye'nin önündeki fırsat penceresi açıktır. Demokrasi yoksulu Refah-Fazilet çizgisi, yasaklı lideri rehin kaldığı için sistemle pazarlığa hazırdır. MHP'nin de itirazı olmadığına göre, Türkiye 312'nci maddeyi daha uygar bir formata getirebilir, idam cezasını kaldırabilir.

Bu özgürlükler gelirse neler olur?

Bu soruya uygun düşen ABD'den bir örneğimiz ile Oğuz Aral Usta'nın mektubu var... Ama yerimiz bitti, yarına kaldı.

Yazarın Tüm Yazıları