ANKARADÜN sabah gazeteleri karıştırırken Akşam’ın ekonomi sayfasında bizim Erdal Sağlam’ın kocaman fotoğrafını görünce durakladım. Herhalde yerleri bol ki, yarım sayfalık haber yapmışlar.
Özetle iddiaları şu: Erdal Sağlam, 2001 Şubat devalüasyonunu Kemal Derviş’ten duydu, hemen patronuna yetiştirdi, patronu çok para kazandı.
Toplam 31 satırlık habere bu kadar çok yanlışı sığdırmak herhalde kendi dalında bir gazetecilik rekoru olsa gerek... Yok devedir, zaten düzelmez demeyip, düzeltmeye nereden başlasam ki?
Madde bir... Türkiye dalgalı kura 21 Şubat günü geçti. Kemal Derviş ise Türkiye’ye bu karardan tam 8 gün sonra 1 Mart 2001 tarihinde ayak bastı.
Peki o zaman Akşam’ın haberinde geçen "Erdal Sağlam kriz günü de öyle yaptı. Her gün kapısında beklediği Kemal Derviş bir gün önceden ona Türkiye’nin dalgalı kura geçeceğini fısıldadı..." iddiasını, iftirasını kim nasıl izah edecek?
Madde iki... O dönemde yine haberde adı geçen CNN Türk’ün ekonomi yayınlarını ben yönetiyordum. Akşam’daki Türkçesi bozuk, kalemi ishal arkadaş, herhalde dalgalı kur haberini çok kıskanmış olsa gerek... İnternetten aşırma, süfli mizah üslubuyla dalga geçmeye kalkmış.
Doğrusunu anlatayım, belki o gazetedeki arkadaşlara da meslek dersi olur.
Türkiye’nin şubat ayında devalüasyona doğru koştuğunu herhalde bir tek onlar duymamıştı.
Hatırlayın dönemin Merkez Bankası Başkanı bile o tarihte TL’den dolara dönüyordu.
İşte böyle bir gergin iklimde, 21 Şubat Çarşamba günü Başbakanlık’ta bir toplantı başladı.
Eğer yanlış hatırlamıyorsam, saat 17.00 sularında Güneş Taner Başbakanlığa geldi.
Giriş ve ayrılışı sırasında kapıdaki gazetecilere söylediği bir-iki cümle beni uyandırdı.
CNN Türk kanalını yöneten Taha Akyol’a, olağanüstü durum ikazında bulunduğumu iyi anımsıyorum.
Nitekim, toplantı uzadıkça dışarı sızan bilgiler o gece dalgalı kura geçileceğini gösterdi.
Biz de piyasalar kapandıktan sonra, saat 19.30 sularında haberi verdik, geçti gitti.
Gelelim kaynak meselesine... Kemal Derviş olmayacağına göre... Acaba kim ya da kimlerdi?
Peşinen söyleyeyim, eğer ismini yazdım diye, bu sefer de, Güneş Taner’den kuşku duyarlarsa...
Evet hem benim, hem de Erdal’ın Güneş Taner’le arası iyidir. Taner’in kişiliğini sever, ekonomi hákimiyetini teslim ederim... Ama baştan söyleyeyim, Güneş Taner bizim grupta hiç çalışmadı.
Akşam’daki meslektaşlar, Güneş Taner’in siyaseti bıraktıktan sonra kimden maaş aldığını en iyisi kendi patronlarına sorsunlar... Hatta bir de Pamukbank 1989 yılında batmanın eşiğine geldiğinde hangi ekonomi bakanı yardıma koştu diye üstelesinler.
Bakarsın işin doğrusunu öğrenirler...
Ha ama öğrenseler de yazabilirler mi, bakın orasını bilemem.
BDDK’yı kim bastı
MADEMKİ Pamukbank’a el konulması bile Ergenekon kapsamındaymış, uygun bir çete hikáyesini de ben aktarayım. 2002 yılının sonlarına doğru BDDK binasına iki kişi geldi. Nüfus cüzdanlarını danışmaya bırakarak misafir kartı aldılar. Ardından BDDK Başkanı’nın odasına girerek, Pamukbank’a el konulması sürecindeki tavrı nedeniyle Başkan’ı tehdit ettiler.
İşin ilginci, gerçek isimlerini ve resmi görevlerini saklamaya bile gerek duymadılar. Nitekim BDDK’nın şikáyeti üzerine bağlı bulundukları kurum haklarında işlem başlattı.
Mağduru, kurbanı oynayanlara hatırlatırım. Bu kayıtlar daha silinmedi.