Enis Berberoğlu: IMF'nin sopası (2)






Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

KARŞI Görüş bölümüne aktardığımız örneklerden de görüleceği üzere dün bu köşede yer alan ‘‘IMF sopası’’ başlıklı analize muhalefet, ‘‘IMF ertelemesine Emlak Bankası yasasının gecikmesinden çok Telekom atamaları neden oldu’’ itirazında odaklaştı.

Üstelik dün sabah saatlerinde Reuters Haber Ajansı'nın geçtiği Washington mahreçli haber bu izlenimi güçlendirdi. Ajansın ‘‘karar yetkisine sahip IMF yöneticisi’’ sıfatıyla tanımladığı kaynak, kredi kararı için Telekom yönetiminin yenilenmesi beklentisini dile getirdi.

IMF istedi diye Telekom yönetimi değişir mi? Zor gözüküyor.

Dahası IMF kararının vektörlerini ayırarak analiz şart.

Mesela, eğer Emlak Bankası yasasına onay IMF açıklaması ile eşanlı olarak değil de sabah saatlerinde çıksaydı...

IMF aynı erteleme kararını bu kadar kolay alabilir miydi?

Bizce zor... Çünkü Telekom atamaları, ertelemeye Emlak Bankası yasası kadar somut gerekçe oluşturamazdı. Zaten IMF Başkanı Horst Köhler'in kısa açıklamasında Telekom için kullanılan diplomatik dil bu yüzden seçildi.

Dolayısıyla IMF Telekom atamalarına kızmış olsa bile Türkiye'ye sopa gösterme fırsatını Emlak Bankası yasasına onayın gecikmesiyle yakaladı.

Fon yönetimi sadece Türkiye'ye değil dünya áleme, açılan yüklü kredinin karşılığını söke söke alacağı mesajını verdi. Dahası erteleme kararı küresel krizi yönetememekle, hatta Türkiye'ye fazla yumuşak davranmakla suçlanan fon bürokratları açısından riski azalttı.

* * *

Bu satırları siz okura haklı olduğumuzu anlatmak için yazmıyoruz. Sadece her kriz ortamında olduğu gibi sürü güdüsüyle harekete geçmenin sakıncasına işaret etmeye çalışıyoruz. Sürüden kastımız her iki radikal ucu da kapsıyor. Yani krizden tamamen IMF'yi sorumlu tutanları da, Türkiye'ye hiç suç bulmayanları da yeterince inandırıcı saymıyoruz.

Haklı-haksız açmazına prim vermeden, Telekom atamalarını Türkiye ve IMF arasındaki anlaşmanın hedef yelpazesinde ele almaya ne dersiniz?

Türkiye'nin IMF programı uygularken uğradığı yol kazası mali piyasalarda büyük hasar yarattı, ödemeler sistemini felç etti.

Piyasaların yeniden açılması, Hazine'nin borçlanabilmesi, kurda görece istikrar kısa vadeli, öncelikli hedefti...

Yıllardır halı altına süpürülen pisliklerin de eklenmesiyle neredeyse ikiye katlanan iç borcun çevrilmesi için harcamalardaki kara deliklerin kapatılması zorunluydu. Kamu bankaları operasyonu, fonların tasfiyesi, taban fiyatlarına, kamu toplu iş sözleşmelerine düşük artış verilmesi hep bu orta vadeli hedefe bağlıydı.

Son olarak ve uzun vadede iş yapma tarzının değişmesi gerekliydi, ki Telekom atamaları işte bu hedefin performans kriteriydi.

(Telekom operasyonu sadece kaynak yaratma amacına bağlansa, Türkiye'de başka hangi şirket/şirketlerin profesyonel yönetime sahip olduğu gibi derin sulara açılırız.)

Türkiye'nin saydığımız kısa ve orta vadeli hedeflere ne ölçüde yaklaştığını tartışabiliriz, ama uzun vadeli hedef uğruna günlük dengeleri bozmayı göze almak doğru strateji midir, bu soruya da yanıt aranmalıdır.

* * *

Türkiye-IMF ilişkilerini tarif penceresi de önemlidir.

Eğer fonu zengin baba, Türkiye'yi de şımarık-savurgan oğluna benzetirseniz, ‘‘Parayı veren düdüğü çalar’’ kolaycılığına düşülmesi muhtemeldir. Oysa fonu borç veren banka, Türkiye'yi de kredi müşterisi saymak daha doğru tariftir. Ve nasıl ki kredi müşterisinin işine devam etmesi banka açısından bugünkü/yarınki kár anlamına geliyorsa... Türkiye ekonomisinin sağlığına kavuşup büyümesi, ticari ortaklarımız için iyi haber olacaktır. Yani IMF'yi Kızıl Haç örgütüyle karıştırmanın álemi yoktur.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘IMF'nin kredi toplantısını erteleme kararının Emlak Bankası tasfiye kararının gecikmesi yüzünden alındığı teşhisiniz yanlıştır. Bu yanlış teşhis, gerçek sebebi görmenizi de engellemektedir. Tüm Türkiye'nin, eğitimli eğitimsiz herkesin bildigi gibi Telekom yönetimine siyasi yöneticilerin yerleştirilmesi ekonomik programı uygulamayacağımızın açık ifadesidir.’’ (Haydar TACETTİN)

‘‘Finans piyasalarının içinde bir kişi olarak, dünkü IMF İcra Kurulu toplantısının ertelenmesi hususunu salt Emlakbank tasfiyesinin gecikmesi konusuna bağlamanızı çok garipsedim. IMF diyor ki: Madem benden bu kadar para istiyorsun, o zaman bana verdiğin sözleri yerine getireceksin. Buna mukabil cebinden TL yerine sadece dolar çıkan Enis Öksüz, TT'nin içler acısı halinin baş mimarı genel müdürünü ve üç tane daha MHP'ye yakın kişiyi TT yönetim kuruluna seçtiriyor. IMF'nin sopası dediğinizi IMF gösterebiliyorsa bugün, müsebbibi geçen haftaki krizi çıkartanlardır, ama geçen hafta yaptıklarıyla değil, yıllarca yaptıklarıyla.’’ (Emre NARİN)

Yazarın Tüm Yazıları