Enis Berberoğlu: 28 Şubat'ın Fil Hamdi'leri

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Siyasetin sınırları yeniden çiziliyor (3)

AZİZ Nesin'in Fil Hamdi isimli kitabını çocuk yaşta okuduk. Ama kitaba ismini veren öykünün lezzetine varabilmemiz için biraz büyümemiz gerekti.

Zaman geçti, 12 Eylül arifesinde bizim kuşak topyekûn Fil Hamdi, yani potansiyel suçlu ilan edildi.

Yerleşik nizamın bu ülkenin en dinamik kesimini bir kalemde silip atma cesaretine o tarihte pek akıl erdiremedik.

Geleneği yaşayarak anlamamız zaman aldı.

28 Şubat'ın Fil Hamdi'lerini savunmanın 12 Eylül'ün Fil Hamdi'lerine düşmesi belki de bu yüzden. Yani damdan daha önce düşme misali...

* * *

Yıllardır merak ederiz, soralım kurtulalım...

Fil Hamdi sebep midir, yoksa sonuç mu?

Su uyur ama son Türk devletinin düşmanları hiç uyumaz mı?..

Veya ‘‘aman gafil avlanmayalım’’ paranoyası kitlesel düşman üretiminin asli nedeni olmasın?

Her açılan dosyada, teftişte, köşede bucakta, halının altında...

Devletin altını oymaya azimli binlerce düşman görenlerin sanal gerçeği, Fil Hamdi'nin roman gerçeği kadar hazin değil mi?

* * *

Fethullah Gülen bu ülkenin ne ilk ne de son Fil Hamdi'sidir.

Devletin, daha doğrusu naçiz bedenlerini devlet yerine koyanların düşman tanımı değişene kadar el üstünde tutulurdu.

Devir değişti, hazret bir numaralı halk düşmanı ilan edildi.

Dolayısıyla aynı cemaate mensup, etliye sütlüye karışmayan mütedeyyin vatandaşlardan oluşan yeni bir Fil Hamdi ordusu yaratıldı, hayırlı olsun...

* * *

Aslında Fethullah Gülen, Fil Hamdi geleneğine itiraz etmemenin sonucunu göstermesi açısından da iyi bir örnektir.

‘‘Muhtıradan (12 Mart 1971) kısa bir müddet sonra tutuklamalar başladı. Solun liderliğine soyunanların birçoğu müstahak oldukları (hak ettikleri) için, Müslümanlardan birçoğu da sırf denge için tutuklanmış ve gözaltına alınmışlardı.’’

Yukarıda ifade Fethullah Gülen'e aittir. (Kaynak: Küçük Dünyam).

Bugün 12 Mart'ın Fil Hamdi'leri ile aynı konuma düşen Gülen, acaba siyasi hasımlarına kin kusan bu analizini yeniden gözden geçirmek ister mi?

Yoksa, düşmanımın düşmanı dostumdur mantığını sürdürür mü?

* * *

Türkiye'de siyasetin sınırları her kesimin demokrasiyi sadece kendi görüşünü ifadeye hizmet edecek ölçüde isteme huyundan vazgeçmesi ile birlikte genişleyecek, Fil Hamdi'leri bile kapsayacaktır.

O güne kadar Fil Hamdi'leri baskıyla sindirmek, şiddetle yok etmek çabaları inanın sonuçsuz kalacaktır.

KARŞI GÖRÜŞ-KATKI

‘‘31 Ağustos tarihli yazınızı sizi ayıplayarak okudum. Oysa ki sizi 2 ay önce arayıp bir yazınızda toplumsal barışa katkıda bulunduğunuzdan dolayı kutlamıştım. Ülkemiz uzun yıllardan beri ayrılıkçı ve tutucu güçler tarafından tehdit edilmektedir. Bizim görevimiz; kendi eksiklerimizi tamamlamaktır, yapmamız gerekenlerle ilgili fikir üretmektir, 28 Subat'ı eleştirme adı altında gericilere umut vermek değildir.’’

(S.Y)

‘‘CHP 28 Şubat'a destek olduğu için Meclis dışında kaldı diyorsunuz. Gerçekle uzaktan yakından ilgisi yok. CHP, hükümeti yıktığı için Meclis dışında kaldı. Asker kışlasına dönecek diyorsunuz. Asker kışlasında değilse nerede acaba? Bu yazdıklarımı köşenize koymazsınız, ama yine de yazdım.’’

(C.T)

‘‘Türkiye'deki çıkar gruplarının daha önceki çıkarları Avrupa Birliği'ni dile getirmeleri gerekiyordu. Şimdiki çıkarları da Avrupa Birliği'ne ters hareket etmelerini gerektiriyor.’’

(C.A)

Yazarın Tüm Yazıları