Paylaş
Bir taraftan hem matraha (vergisiz fiyat) hem motor hacmine göre farklı kalemlerde ÖTV uygulanıyor, bunun üstüne KDV geliyor. Yılda 2 kez yine matraha dayalı MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) devreye giriyor. Özellikle ÖTV ve MTV’de matrah fiyatına endeksli değişimler kurlar değiştikçe hesapları zorlaştırıyor. Bunlara henüz güncellenmeyen hurda teşvikleri, hibrit ve elektrikli araçlara ayrı uygulanan vergiler eklenince kafalar karışıyor. Ticari araçları hiç saymıyorum bile. Bu işi yapan otomotivciler işin içinden çıkamazken, tüketiciler aldıkları otomobile hangi hesapla ne ödediğini anlayamıyor.
Yüksek motor hacmine sahip otomobilleri karıştırmadan özetlemem gerekirse 1.6 litre motor hacmine kadar ÖTV oranları yüzde 45, 50 ve 60 olarak sınıflandırılıyor. Bu oranlar matraha göre ayrılıyor. Vergisiz fiyatı 70 bin TL’ye kadar olan yüzde 45 ÖTV, 70 bin TL ile 120 bin TL arası yüzde 50 ÖTV, 120 bin TL üstünde olanlarda ise yüzde 60 ÖTV uygulanıyor. Kasımda devreye giren 15 puanlık ÖTV desteği bu sınıftaki kademelerden sadece yüzde 45 ile 50’lik ÖTV dilimini etkiledi. Yani matrah fiyatı 70 bin TL ile 120 bin TL arasında olanların ÖTV’si geçici destekle yüzde 30 ve yüzde 35’e indi. 120 bin TL’nin üstünde fiyata sahip 1.6 litre motorlu araçların ÖTV’si ise yüzde 60’ta kaldı.
1 TL OLUYOR 40 BİN TL
Böyle olunca matrah fiyatı 120.000 TL olan bir aracın ÖTV+KDV eklendiğinde anahtar teslim fiyatı 193 bin TL civarında olurken, matrah fiyatı 120.001 TL olan aracın fiyatı ise 230 bin TL’yi aşıyor. Yani aynı motora aynı donanımlara sahip 2 aynı araç arasındaki fiyat farkı 40 bin TL’ye yaklaşıyor.
MTV’de matraha dayalı uygulandığı için araçların fiyatları değiştikçe Ocak ve Temmuz’da ödenen vergi tutarları da değişiyor.
Hükümet hibrit araçlara da destek veriyor, 1.8 litrelik motora sahip bir hibrit araçta yüzde 100 yerine yüzde 60 ÖTV uygulanıyor. Ama bu araç için 1.6 litrelik ÖTV ödenirken, MTV ise 1.8 litrelik üst sınıftan vergilendiriliyor.
Sonuç olarak otomotiv sektörü daha yalın bir vergi sistemine, vergi reformuna ihtiyaç duyuyor. Pazarın yeniden canlanması için bir taraftan vergilerin acil ve kalıcı olarak düşürülmesi, diğer taraftan kafaları karıştıran vergilerin yalın bir hale getirilmesi bekleniyor.
HEXAGON, YERLİ OTOYA DAHİL EDİLECEK Mİ?
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank geçtiğimiz hafta Otomotiv Sanayi Derneği’nin (OSD) 45’inci Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin otomotivdeki başarılarına somut örnek verirken üstüne basarak 7 yıl önce New York taksi yarışmasında finale kalan otomobilden bahsetmesi gözleri bu projeyi gerçekleştiren Hexagon mühendislik ve tasarım firmasına çevirdi.
Uzun yıllar Koç Holding’te çalışan ardından Tofaş’ı yöneten ve daha sonra İtalyan Fiat’ın Uluslararası İş Geliştirme Başkanı olan Jan Nahum’un yönettiği Hexagon, sadece New York taksi projesi değil son dönemde Amerikan Posta Servisi için geliştirdiği finale kalan elektrikli araçla da gündemde. Ayrıca Hexagon bugün Karsan’ın piyasaya sunduğu elektrikli Jest modelinin de mimarı ve tasarımcısı. Motorun BMW’den alındığı Jest’in tüm tasarımı ve yazılımı ise Hexagon mühendisleri tarafından gerçekleştirildi.
Yüzde 70’ı Nahum kardeşlere yüzde 30’u Karsan’ın sahibi olan Kıraça Holding’e ait olan Hexagon’un geçtiğimiz yıl çalışmalara başlanan ‘Türkiye’nin Otomobili’ projesi yani yerli otomobilde muhakkak devreye girmesi gerektiği belirtiliyor. Zaten Bakan Varank’ın OSD’de yaptığı konuşmada üstüne basarak Hexagon’u övmesi de projeye acil dahil edilmesi gerektiğini istemesinin net bir göstergesi.
Buradaki en önemli sıkıntı yerli otomobili yapmak için kurulan ‘Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) ortaklarından biri olan İnan Kıraç’ın, hem Karsan’da hem Hexagon’da ortak olduğu Jan Nahum’la 3 yıldır kavgalı olması. Sebebini bilmediğim bu kavga öyle bir noktada ki, taraflar ikili arasındaki problemlerin asla düzelmeyeceğini söylüyor. Son olarak öğrendiğim Jan Nahum’un Karsan’daki hisselerine karşılık Hexagon’un tamamını alarak bu ortaklığı bitirmek istediği yönünde.
Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un ortağı ve yakın çalışma arkadaşı Bernar Nahum’un 2 oğlundan biri olan Jan Nahum’la, damadı İnan Kıraç arasındaki kavganın nasıl sonlanacağını bilemem ama bence de Hexagon sahip olduğu deneyimle ve know-how’la yavaş ilerleyen ‘Türkiye’nin Otomobili’ projesine acil olarak dahil olmalı. Bakan Varank’ın net mesajı sonrası gözler Kıraç ve Nahum’a çevrilmiş durumda
VARANK: GÜRCAN BEY İLK BEŞ ARASINDA
YUKARIDAKİ yazıdan da anlayacağınız gibi geçen haftaki OSD Genel Kurulu’na yerli otomobil damgasını vurmuş. OSD Genel Kurulu’na izleyici olarak davet edilen ‘Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’ (TOGG) CEO’su Gürcan Karakaş, Bakan Varank tarafından basına kapalı olan OSD Yönetim Kurulu’na bile sokulmuş. Bakan Varank’ın OSD toplantısında söyledikleri neredeyse sadece TOGG’la ilgiliymiş. Otomotivde dünya devi ortaya çıkarmayı hayal ettiklerini ve TOGG’la bunun için önemli bir adım attıklarını kaydeden Bakan Varank, yönetim kurulunda, “Yerli otomobil CEO’su Gürcan Bey de bugün aramızda. Sanırım bakanlık koltuğuna oturduğumdan beri en fazla kimle toplantı yaptınız derseniz, Gürcan Bey’i ilk beş arasında sayabilirim. Sürekli bir araya geliyoruz. Bu konuyu biz de yakından takip ediyoruz” açıklamasını yapmış.
Paylaş