Paylaş
31 Mayıs’ta da ‘Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş.” ismiyle projeyi gerçekleştirecek şirket kuruldu. Şirkette Anadolu Grubu, BMC, Kök Grubu, Turkcell ve Zorlu Holding’in payları yüzde19’ar olarak belirlenirken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) de yüzde 5 pay alarak 6’ncı ortak oldu.
Kurulan şirketin ilk icraatı Alman Bosch’tan Gürcan Karakaş’ı CEO olarak atamasıydı. 1 Eylül’de iş başı yapan Karakaş, 3 Eylül’de yaptığı açıklamada önceliğinin 100 günlük önem ve öncelik haritasına yoğunlaşmak olduğunu söyledi.
Karakaş’ın bu açıklamasının ardından ekonomideki dalgalanmanın devam etmesiyle birlikte hükümet bir çok önlemi devreye sokmaya başladı. Bu gelişmeler sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan önce perşembe günü TESK’te cuma günü ise Ak Parti’nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda üstüne basarak tasarruf tedbirleri kapsamında yüzde 70-80’i tamamlanmış projelerin tamamlanacağını, onun dışında yeni projelere başlanmayacağını söyledi. Erdoğan, “İhalesi yapılmış, daha henüz doğru dürüst başlanmamış projeleri yapanlarla oturup konuşup onlara başlamayacağız. Onları şu anda bir kenara koyuyoruz. Yatırımlara bakacağız, yüzde 70-80’e gelmişse bitireceğiz, müteahhit firmaları mağdur etmeyeceğiz” diye konuştu.
Bu açıklamaların ardından gözler önce ‘Kanal İstanbul’ projesine ardından da yerli otomobile çevrildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum önceki gün ‘Kanal İstanbul’un 100 günlük eylem planı içerisinde en önemli proje olduğunu açıklayarak, bir anlamda rafa kalkmadığı mesajını verdi.
5 babayiğit ve TOBB’un 3 milyar dolar yatırım yapması beklenen yerli otomobil konusunda ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Projenin CEO’su olan Gürcan Karakaş’a mesaj atarak durumu sordum, “Bizim tarafıımıza ulaşan aksi bir durum yok. Çalışmamızı planlarımız doğrultusunda sürdürüyoruz” cevabını verdi. Bu noktada herkesin merak ettiği, 2019 yılı sonunda prototiplerinin sergileneceğinin açıklandığı yerli otomobil projesinde bir erteleme olacak mı? Bunun cevabını en iyi Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank verecektir.
Hem projenin hem de babayiğitlerin durumunda bir değişiklik olacak mı merakla bekliyoruz...
FİLODAKİ AÇIK 8 MİLYAR TL
Yan sayfadaki manşette de okuyacağınız gibi otomotiv sektörünün tüm paydaşları ilk kez ortak bir çalışma yapıp, birlikte bu zor günlerden kurtulmak için hükümete talep ettikleri önlem paketini sunacak. Ağustos başında ‘ortak dil’ hareketini başlatan Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) Başkanı Haydar Yenigün, tüm dernek başkanlarıyla görüşüp sorunları masaya yatırmıştı. Bu görüşmeler sonrasında aslında bazı önlemler ortaya çıkmış, Ankara’ya yazılı olarak da iletilmişti. O dönem kurların artışına bağlı olarak öncelikli olarak ÖTV’de bir düzenleme (matrah arttırımı) ve ticari araçların kiralanması talep ediliyordu. Ama geçen hafta, sözleşmelerin 30 gün içerisinde TL’ye dönmesine ilişkin karar sonrası iş değişti. Sektörün tüm çatı örgütleri daha önceki önlemleri bir yana koyarak öncelikli olarak bu yeni karara odaklandı. Çünkü gerek filo şirketleri gerekse imalatçıları batma noktasına getirecek bu kararda bir an önce otomotivin muaf tutulması isteniyor. Şöyle bir örnek vereyim; bugün araç kiralama sektörünün 3.7 milyar Euro’luk döviz borcu bulunuyor. Bu da bugünkü kurla 27 milyar TL yapıyor. Bu borçların karşılığında ellerindeki teminat (otomobiller) ise kurdaki artıştan dolayı düşerek 19 milyar TL civarına gerilemiş. Yani bu karardan önce bile 8 milyar TL’nin üzerinde bir teminat açığına sahip sektör bankalardan kredi alamaz, yeniden yapılandırmaya gidemezken şimdi ne yapacak? Bazı yetkililer Ankara’ya kamp kuracaklarını bile söylerken, bazıları Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kendilerini kapsam dışı tutacağını düşünüyor. Bekleyip göreceğiz ama işleri gerçekten zor.
Paylaş