Çin... Bir taraftan sahip olduğu potansiyelle uluslararası firmaları cezbederken, diğer taraftan ucuz işçiliği ile tüm dünya ekonomilerini tehdit ediyor.
Son günlerde özellikle otomotiv sektörü Çin’le yatıp Çinle kalkıyor. Bugün hemen hemen tüm uluslararası otomotiv firmaları Çin pazarına giriyor, büyük potansiyele sahip ülke genelinde fabrikalar kurup, bayilikler veriyor. Ferrari’nin bile Çin’de kısa sürede 13 bayiliğe ulaşacağı söyleniyor. Sonuçta dünyanın en büyük ikinci büyük otomotiv pazarı olacak Çin’de herkes yer almak istiyor.
MADALYONUN DİĞER YÜZÜ
Ancak madalyonun diğer tarafı farklı. Çin’in potansiyelinden yararlarlanmak için büyük yatırımlar yapan uluslararası markalar, ortaya birçok Çinli markanın çıkmasını sağlıyor. Uluslararası markalar Çin pazarından pay kapmaya çalışırken, akıllı Çinliler, önce tamamen kopyalayarak yarattıkları otomotiv markalarını şimdi çok hızlı bir şekilde geliştirerek, yabancı markaları hem Çinde hem de kendi evlerinde vurmaya hazırlanıyor.
Nasıl mı. Çok basit. 2010 yılında Çin’de satılan her 5 araçtan 3’ünün Çinli markalardan oluşacağı belirtiliyor. Bu da kuşkusuz Çin pazarından pay kapmak için dev yatırımlar yapan markaları vuracak. Çünkü yaptıkları yatırımlar hergeçen gün Çin’in otomotivde daha güçlü olmasını hızlandırıyor. İkinci büyük tehdit ise, Çin’in yabancı markaları kendi evlerinde vurmalarından oluşacak.
HANGİ MARKA NE ZAMAN GELİYOR
Dünyada son ayların en çok konuşulan konusu Çinli otomotiv markalarının Avrupa ve Amerika’ya ne zaman gireceği. Otomotiv yetkilileri, Çinli markaların öncelikli olarak kendi pazarlarına odaklanacağını daha sonra dünyaya açılacağını söylüyor. Ama herkes, kısa vadede olmasa da 2010 yılından itibaren Çinli markaların tüm dünyayı etkisi altına alacağını biliyor. Bu kaçınılmaz bir gerçek. Peki şu an için güvenlik ve emisyon standartlarını tam olarak oluşturamayan Çinli markalar ne zaman Avrupa ve Amerika’ya girecek. İşte Türkiye için de sıraya giren bazı Çinli otomobil üreticilerinin Batıyı istila etme tarihleri:
CHERY: En ünlü Çinli markalardan biri olan Chery, Amerika ihracatını biraz yavaşlattı. Bunu daha kaliteli araç üretip daha güçlü ve sorunsuz girmek için yaptığı kaydediliyor. Chery, bunun yanısıra İran, Mısır, Endonezya ve Rusya gibi gelişmekte olan ülkelere ihracatını artırmayı planladı. Chery’ye yakın kaynaklar en iyimser tahmin olarak Amerika ve Avrupa’ya 2009-2010 gibi ihracatın başlayacağını söylüyorlar. Bildiğiniz gibi Chery, Mermerler Grubu’nun distribütörlüğünde Türkiye’ye ise 2007 ortasında girmek istiyor.
GEELY: Geely Automobile Holding’in kurucusu Li Shufu, bu yılın Ocak ayında yaptığı açıklamada, 2008 yılında Amerika’ya ihracata başlayacaklarını söylemişti. Bu karar değişti ve Çinli markanın en erken 2010 yılında ihracata başlayacağı kaydedildi. Diğer taraftan Geely şirketi şu an için tasarımı ve üretimi sadece Batı ülkeler için olan bir otomobil üzerinde çalışıyor. Bu konuda Kanada merkezli Magna Internaitonal şirketiyle işbirliği yapıyor. Geely’nin Avrupa pazarına da Amerika ile aynı tarihte gireceği söyleniyor.
GREAT WALL: Great Wall Motor şirketi Avrupa’ya ihracata başladı. Eylül ayında İtalya’ya 500 adet Hover isimli küçük SUV modelinin satışını yaptı. Şirketin Genel Müdürü Wang Fengying 2007’nin ikinci yarısında 9 Avrupa ülkesine Hover ve pick-up ihracatı yapacaklarını belirtiyor. 2007 yılında Great Wall şirketinin hedefif Avrupaya bir kaç bin araç satmak.
ZHONGXING: Hafif ticari araç üreticisi Zhongxing, Chamco Auto isimli Amerikalı bir distribütörle anlaştı ve otomobil üreteceğini de açıkladı. Amerikan şirketine göre 2007’nin ikinci yarısında Zhongxign Amerikaya hafif ticari araç ihraç etmeye başlayacak.
BRILLIANCE: Çinde BMW’yle ortak olan Brillianca, Avrupa’ya İtalyan tasarıma sahip BS 6 isimli bir sedan model ihraç etmeye hazırlanıyor. Çinli şirket ilk ihracatı Almanya’ya başlattı. Ancak henüz Brilliance şirketinin Amerika pazarına giriş tarihi için ise bir zaman verilmiyor.
NANJIN: MG Rover’i alan Nanjingg şirketi, Oklahama ve İngilterede üretim yapmaya hazırlanıyor. Nanjing şirketi ayrıca Fiat’la ortak olarak otomobil ve hafif ticari araç üretetecek. Şirketin İngiltere’deki üretimi 2007’de Amerika’daki ise 2008’de başlayacak. Yetkililer, üretimde büyük bölümünün Çinden geleceği sadece bir kaç parçanın İngiltere’de üretileceğini söylüyorlar.
CHANGFENG: Ocak ayında açılacak Detroit fuarında sergilenecek tek marka olan Chanfeng’in ihracatı şu an için sözkonusu gözükmüyor.
SAIC: Çinli SAIC şirketi ihracattan önce markasını Çinde büyütmek istiyor. Ancak şirkete yakın kaynaklar şirketin Batı için uzun döneme ilişkin en iyi görünüme sahip olduğunu kaydediyorlar. Çünkü bu şirketin modelleri teknlojini MG Rover’dan alıyor. Geçtiğimiz yıl GM ve Volkswagen’le 870 bin adet araç ürettiler. Ortaklarından bir çok şey öğrendi.
Otokoç Volvo satmak istedi ama fiziksel şartlar uymadı
Geçtiğimiz hafta Volvo C30’un uluslararası test sürüşü için İspanya’daydık. Volvo Cars Türkiye’nin Pazarlama Direktörü Cana Reutengardh ile sohbet ederken konu Otokoç’a geldi. Dünya Gazetesi Antalya temsilcisi Mehmet Ali Kantarcı’nın "Volvo’nun Otokoç’a geçeceği söylentileri doğru mu’ sorusuna, Reutengardh şöyle cevap verdi: "Bizim kesinlikle herhangi bir distribütör arayışımız yok. Yüzde 100 Volvo Cars olarak Türkiye’deyiz ve faaliyetlerimiz böyle devam edecek. Otokoç’un Volvo’nun Türkiye distribitörü olacağı söylentisi tamamen yalan. Otokoç sadece Volvo’nun bayisi olmak istedi. Yani Otokoç Volvo’yu satmak istedi. Bu konuyu görüştük ama fiziksel şartları oluşturamadıkları için görüşmeler tamamen bitti." Reutengardh bu cevabının ardından Otokoç’un Mazda’nın distribütörü olacağını da zannetmediğini sözlerine ekledi.
City üretimi 2 yıl daha devam edecek
Tarih 15 Kasım 2006. Barselona’da DOM restoranın bahçesindeyiz. Bir kaç gazeteci arkadaşla birlikte Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaarslan’la sohbet ediyoruz. Konu Honda’nın Türkiye fabrikasının 2007 yılında ulaşacağı 50 bin adetlik kapasiteye geliyor. Ben hemen soruyorum, "50 bin adetlik üretimin ne kadarı Civic Sedan ne kadarı City olacak?" Karaarslan, "Ağırlıklı olarak Civic olacak" diyor ve ekliyor, "Maliyetlere baktık ve Civic Sedan üretiminin bizim için daha kárlı olduğunu gördük. Bu yüzden yeni City’i üretmek yerine ithal edeceğiz."
Bu cevabı duyunca atıldım, "Kesin mi?". Karaarslan, şöyle cevap verdi: "Yüzde 90 kesin gibi. Biz mevcut City’nin üretimine devam edeceğiz. 2008-2009 gibi piyasaya çıkacak yeni City’i ise üretmeyeceğiz. Onun yerine 50 bin adetlik kapasiteye sahip fabrikamızda Civic Sedan üretip, ihracatımızı artıracağız. Fabrikanın kapasitesi 100 bine çıktığında ise yeniden City’i ve küçük sınıfta yer alan bir modeli üretebiliriz." Bu açıklamaların ardından ben haberi Hürriyet gazetesinde, "City üretilmeyecek, Honda Türkiye’de Civic’le büyüyecek" manşetiyle verdim. Bir çok Honda bayisi ve müşterisi, haberin sadece başlığına bakarak, City’nin bugün itibariyle üretiminin durduğunu zannetmiş. Oysa haberin içeriğinde yeni City’nin Türkiye’de üretilmeyeceği, mevcut modelin daha 2 yıl üretimde kalacağı bilgisi yer alıyordu. Sadece başlığı okuyanlara bir kez daha duyurulur.