Paylaş
Bunun bana göre iki önemli sebebi vardı. Birincisi ve Türkiye açısından en önemlisi, ‘yatırım haberleri’ ikincisi ise ABD’de Volkswagen’in yaşadığı dizel skandalıydı. Yatırım haberlerinden kastım, ne zaman Türkiye’de Volkswagen satışlarını artırsa, ‘VW yatırıma gelecek mi?’ soruları gündeme geliyor, en büyük otomobil ithalatçısı olduğu için de hükümet nezdinde baskıya maruz kalıyordu.
Sonuçta, Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk yatırım kararı alsa bile Volkswagen Grubu istemedikten sonra yapılabilecek pek bir şey yoktu. Bu yüzden haklı olarak yatırım sorularına fazla muhatap olmamak için Doğuş Otomotiv yöneticileri pek günlük basının karşısına çıkmamaya özen gösteriyordu. Diğer önemli husus ise yaşanan dizel skandalıydı. Bu konuda da Doğuş Otomotiv en doğrusunu yaparak tek muhatabın Almanya VW merkezi olduğunu açıklayarak en ufak bir açıklama yapmadı. Zaten emisyon skandalının Türkiye’yi mevcut düzende pek ilgilendirdiği de söylenemezdi. Türklerin tek düşündüğü ve bize sorduğu, “Bu fırsattan istifade ucuz VW modeli alır mıyız?” oluyordu. Satışlardaki artış da bunun doğruluğunu ispatlıyordu.
İşte tüm bu sessiz dönemin ardından yandaki manşet haberde de göreceğiniz gibi Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu’yla ilk kez Berlin’de Seat Ateca’nın lansmanında uzun uzun konuşma fırsatı bulduk. Türkiye’de ve dünyada yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, Doğuş Otomotiv’in son yıllarda önemli bir büyümeye imza attığını belirten Bilaloğlu, 8 yıl önce toplam satışlarda yüzde 8-9 olan Doğuş Otomotiv markalarının pazar payının, bugün yüzde 20’yi aştığını kaydetti.
Bilaloğlu, “Küresel krizlere, Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmelere ve ABD’de yaşanan dizel krizine rağmen elde etiğimiz büyüme dikkat çekici. Bu da bizim Almanya merkeze karşı elimizi güçlendiriyor, bize desteklerini ve güvenlerini artırıyor. Bugün temsil ettiğimiz markalar kendileri bağımsız bir şekilde Türkiye’de olsaydı, bu başarıyı sağlayamazlardı. Çünkü biz tüm servis, finans ve diğer altyapılarda ortak hareket edip, maliyetleri en alt seviyeye çekiyoruz” yorumunu yaptı. Yani Doğuş Otomotiv, sessiz kalarak toplam büyümede önemli ivme kazanmış. 2015 yılında toplam otomotiv pazarına baktığımda 1 milyona ulaşan pazarın 200 bini Doğuş markalarından gelmiş. Bu da her 100 araçtan 20’sini sattıklarını gösteriyor.
Yani sessiz ve derinden büyüme bu olsa gerek.
PARMAK İZLİ YENİ LOGO
Doğuş Grubu’nun ‘parmak izi’ bulunan yeni logosu Doğuş Otomotiv’e de uyarlandı. Bilaloğlu, yeni logoyu ilk kez Berlin’de gösterdi.
ÇAĞDAŞ VERGİ SİSTEMİ ŞART
AYNI zamanda Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkan Yardımcısı da olan Ali Bilaloğlu, hükümetin hibrit araçlarda ÖTV indirimi kararını ayakta alkışladığını belirterek, “Türkiye ve sektör için çok güzel bir karar. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artık çağdaş vergiye geçilmeli. Kuşkusuz elektrikli ve hibrit araçlardaki vergi indirimleri çok önemli adımlar. Ama Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde de (MTV) radikal düzenlemeler yapılmalı. Bugün Türkiye’de çevreyi daha çok kirleten eski araçlardan daha az MTV alınıyor. Halbuki tam tersi olması lazım. Bu noktada MTV’nin dünya standartlarında daha çağdaş hale getirilmesi şart” yorumunu yapıyor. Bilaloğlu çok haklı. Bugün çevreye zehir saçan hurda ve yaşlı araçlar adeta vergi ödülüyle trafikte yol almaya devam ediyor.
Paylaş