Çetinkaya, Hintli Mahindra ile otomotive geri döndü
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Türkiye’de bir dönem Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu ve Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) başkanlığı yapan İlhan Çetinkaya, bir süre ayrı kaldığı otomotiv sektörüne Hintli Mahindra markasıyla geri döndü.
Doğuş Grubu’ndan ayrıldıktan sonra iş hayatına İlçe Taşımacılık şirketiyle devam eden Çetinkaya, iflas eden Mudurnu’yu yaklaşık 10 trilyona alarak gıda sektöründe büyüme yolunu seçmişti. Ancak Çetinkaya, otomotiv sektöründen ayrı kalmayacağının sinyalleri veriyordu. Özellikle geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ODD Genel Kurulu’nda yer alması bunun en açık ipucuydu.
Bu gelişmelerin üzerine geçtiğimiz hafta İlhan Çetinkaya’nın Hindistan’ın en büyük otomotiv şirketlerinden biri olan Mahindra ile anlaştığını öğrendim. Çetinkaya, Hintli Mahindra markasının Türkiye distribütörü olmuş ve uzun süre ayrı kaldığı otomotiv sektörüne geri dönmüş oldu.
60 YILLIK ŞİRKET
Tata’dan sonra Türkiye pazarına giren ikinci Hint markası olan Mahindra’yı biraz anlatmak lazım. Mahindra markası, birçok sektörde faaliyet gösteren Mahindra & Mahindra (M&M) şirketler grubunun bir iştiraki. 60 yılı aşkın geçmişiyle Hindistan’ın en büyük grupları arasında yer alan M&M, ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe faaliyet gösteriyor. SUV ve hafif ticari aracın yanı sıra traktör üretimi de gerçekleştiren şirket Hindistan’ın önde gelen otomotiv yan sanayi kuruluşlarını bünyesinde barındırıyor. Mahindra markasıyla otomotiv pazarında yer alan grup, geçen yıl 125 bin adet SUV ve hafif ticari araç, 67 bin adet de traktör üretimi gerçekleştirdi. Grup, geçen yıl Güney Afrika, Uruguay, Birleşik Arap Emirlikleri ve Malezya’ya 3 bin adetten fazla araç ihraç etti.
SUV PAZARININ YÜZDE 50’Sİ
Otomotiv üretimine 1945 yılında şu anda DaimlerChrysler bünyesinde yer alan Willys Overland Corporation şirketinin Willys Jeep modeliyle başlayan Mahindra, 1965 yılında beri ise hafif ticari araç üretimi de yapıyor. Geçen zaman içinde Hindistan pazarında güçlü bir konum elde eden Mahindra markası, bugün Hindistan’da SUV pazarında 50’lik payla lider konumda bulunuyor. Grup, son olarak ise Hindistan pazarında önemli bir potansiyele sahip olan 3 tekerlekli araç üretimine başladı.
LOGAN ÜRETECEK
Diğer taraftan Mahindra, uluslararası şirketlerle de Hindistan pazarı için üretim yapıyor. Özellikle Peugeot, Nissan ve Ford ile model ve motor üretimi konusunda işbirliği yapan şirket son olarak Renault ile ortaklık kurdu. Renault, Logan modelinin Hindistan’da üretim ve pazarlaması için Hintli Mahindra Holding ile yeni bir şirket kurmak için anlaşma sağladı. Anlaşma sonucu 2007 yılında üretime başlayacak olan ve yıllık 50 bin araç kapasiteli üretim tesisi için 125 milyon Euro yatırım yapılıyor. Hindistan için üretim yapacak tesisin yüzde 51’i Mahindra’ya yüzde 49’u ise Renault’a ait. Mahindra’nın en popüler araçları arasında ise SUV’lar yer alıyor. Özellikle Scorpio ve Bolero modelleri en fazla talep gören modelleri arasında. Türkiye’ye de ilk etapta bu modellerin gelmesi bekleniyor.
Bu arada Çetinkaya İstanbul’da ilk Mahindra showroom’unu Maslak’ta açmış bile.
5 yıl içinde Avrupa’nın en büyük Subaru ülkesi olacağız
Nissan ve Tofaş’ın eski Kurumsal İletişim Müdürü Çınar Noyan, geçtiğimiz günlerde kendisi için büyük önem taşıyan bir göreve atandı. Bugüne kadar çalıştığı şirketlerde iletişim alanında görev yapan Noyan, ilk kez Subaru’da pazarlama ve satıştan sorumlu marka direktörü oldu. Bu görev Noyan’ın kariyeri için oldukça önemli. Çünkü başarılı olması onun otomotiv sektöründeki geleceğini belirleyecek. Noyan da, yeni görevinin iş hayatında bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Benim için challenge olacak bir görev" yorumunu yapıyor.
Nissan’da bir dönem birlikte çalıştığı Sami Nacaroğlu’nun Subaru ve Citroen markalarının distribütörü olan Bayraktar Otomotiv Grubu’nun başında olduğunu hatırlatan Noyan, "Benim dışımda o dönem Nissan’da çalışan başka isimlerde grubun bünyesine katıldı. Biz Nissan’da elde ettiğimiz başarıyı şimdi burada elde etmek istiyoruz" diye konuştu.
TRIBECA GELİYOR
Noyan, Subaru’nun Türkiye’de çok iyi bir marka imajına sahip olduğunu belirterek, şimdi bu imajı satışa çevirmek istediklerini söylüyor. Eylül ayında Subaru Impreza’nın 1.5 litrelik motor seçeneği ve büyük SUV segmentinde yer alan araçları Tribeca’yı Türkiye’de piyasaya sunacaklarını kaydeden Noyan, "Bizim ayrıca Forester gibi önemli bir gücümüz var. Forester ve 1.5 litrelik Impreza ile satışları artırıp, Tribeca ile üst segmentte yer alacağız" diye konuştu.
2006 yılı hedeflerini yüzde 30 büyümek olarak gösteren Noyan, asıl amaçlarının ise Türkiye’de Subaru markasını 5 yıl içinde Avrupa’da pazar payı olarak en büyük yapmak olduğunu söyledi. Noyan, "Biz 5 yıl içinde büyüyerek 5 bin adetlik bir satış grafiğine ulaşmak istiyoruz. Şu anda Avrupa’da pazar payı olarak Subaru’nun önemli pazarlarından biriyiz. Amacımız en büyük Subaru ülkesi olmak" dedi. Bekleyip göreceğiz. Noyan söylediklerini yaparsa, otomotiv sektörü başarılı bir yönetici daha kazanmış olacak.
Otomotivde artık paradan para kazanma dönemi bitti
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar’la geçtiğimiz hafta hem son dönemde dikkat çeken kampanyaları hem de otomotiv sektörüyle ilgili görüştüm. Aybar, sektörün 2006 yılını 2005 yılı mertebesinde kapatacağını belirterek, "Ancak unutulmaması gereken bugün halen Türkiye’de 1000 kişiye 78 otomobil düşüyor. Avrupa ortalamasının çok gerisindeyiz. Yani önümüzde hala büyük satış potansiyeli var" yorumunu yapıyor.
Aybar, son dönemde kár marjlarıyla ilgili yaşanan tartışmalarla ilgili olarak ise, "Artık kimse otomotiv sektöründe eski kárları beklemesin" dedi. Türkiye’de yeni bir ortamın oluştuğunu ve bu ortamda otomotiv firmalarının da kendilerini yenilemesi gerektiğini söyleyen Aybar, bu yenilemenin de operasyonel kárı yakalamakla elde edilebileceğinin altını çiziyor. Sadece bu ortama ayak uydurabilenlerin devam edebileceğini belirten Aybar şöyle konuşuyor: "Artık otomotiv firmalarının paradan para kazanma dönemi bitti. Eskisi gibi, stoktan, 2’inci elden ve dövizden para kazanılmıyor. Artık para kazanmak için operasyonel kárı artırmanız gerekiyor. Tüm stratejiler bu yönde geliştirilmeli."
KAMPANYAYA YOĞUN İLGİ
Renault’un 20 Nisan’da Açık Kapı Festivali dahilinde başlattığı ve yoğun ilgi gören ’Şimdi al 8 ay sonra öde’ kampanyası hakkında ise Aybar, "Müşterilerin beklediği bir ortamda yaratıcı bir kampanya düzenledik. Bu kampanya İcra Kurulu toplantısında doğdu ve kuvvetli bir altyapımız olduğu için kısa sürede hayata geçirildi" açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin makroekonomik değerlerinin kampanyanın düzenlenmesinde etkili olduğunu kaydeden Aybar, "Çok düşük kar marjlarıyla bu kampanya düzenleniyor" diye konuşuyor. Kampanyaya ilginin beklediklerinin çok üzerinde olduğunu söyleyen Aybar, 30 Mayıs’ta biten kampanyanın uzatılıp uzatılamayacağı konusunda ise şartlara bakacaklarını kaydediyor.
YENİ CLIO HEDEFİ AŞTI
Aybar, yeni Clio satışlarının ise hedeflerinin üzerinde gerçekleştiğini belirterek şunları söyledi: "Biz aylık olarak 1000 adetlik bir Clio III satış hedefi koyduk. Çünkü bu yıl için 9 bin adetlik bir kota aldık. Ama bu ay 1000 hedefini geçtik" dedi. Aybar’ın yeni Clio ile ilgili söylediklerinden çıkardığım, talep daha da fazla olsa, ellerinde sayılı araç var. Bu yüzden öncelikli amaçları sadece bu rakamı tutturmak.