Paylaş
Bunun üzerine Trump hemen Twitter hesabından, “AB zaten yüksek vergilerini daha da arttırmak istiyorsa ve ABD şirketlerinin orada iş yapmasının önüne engel koyuyorsa biz de basit bir şekilde ABD’ye serbestçe gelen otomobillere vergi uygulayacağız. Onlar otomobillerimizin orada satmasını imkansız hale getiriyorlar. Büyük ticari dengesizlik” tehdidini paylaştı.
Uzmanlar yazdı, anlattı; çelik ithalatına yüzde 25 ek vergi konması en çok ABD’ye zarar verecek. Çelik ithalatının azalması, ABD’de çelik fiyatlarının çok ciddi şekilde artmasını sağlayacak. Bu da en çok otomotiv üreticilerini etkileyecek. ABD’de şimdiden çelik fiyatları 850 doları geçmiş durumda. İthal çelik fiyatları ise 600 dolar civarında. Yani 250 dolarlık fark bile ABD’yi otomotiv rekabetinde çok gerilere atabilir, Amerikan markalara büyük zarar verebilir. Zaten Trump’ın çelik kararına ilk başta ABD’nin 3 otomotiv devi (General Motors, Ford ve Chrysler) karşı çıktı.
Trump geçtiğimiz yıl Amerika’nın 3 büyük otomotiv şirketinin CEO’ları ile bir araya gelip, üretimlerini Meksika’dan çekmelerini ve ABD’de daha fazla fabrika yatırımı yapmalarını istemişti. Toplantıya General Motors (GM) CEO’su Marry Barrda, Fiat Chrysler CEO’su Sergio Marchionne ve Ford’un o dönem ki CEO’su Mark Fields katılmıştı.
Trump’ın bununla yetinmeyip Avrupa’dan gelecek otomobillere yönelik ek vergi tehdidini yapması da işin tuzu biberi oldu. Bugün Avrupalı markalardan Mercedes, BMW, Volvo ve Volkswagen’in ABD’de fabrikaları bulunuyor. Bu fabrikalarda 110 bine yakın işçi çalışıyor ve ağırlıklı olarak SUV modelleri üretiliyor. Şimdi bu tehdit sonrası Avrupalı markalara hükümetlerinden ‘ABD’de üretimi azaltın veya çıkın’ baskısı gelirse ne olacak.
Bu fabrikalarda çalışanlar aileleriyle 500 bine, yan sanayiyle birlikte 3-4 milyona ulaşıyor. Bu kişileri riske atmaya değer mi. Sonuçta bu araçların üretiminde kullanılan ithal parçalara da ek vergi gelecek. Gerçekten Trump, otomotiv sektöründe kaosu büyütecek gibi duruyor. Ama asıl darbeyi kendisinin yiyeceği konusunda danışmanları uyarmıyor mu, uyarıyorsa neyi amaçlıyor. Sadece kriz Avrupa ile yaşansa iyi, Trump’un Meksiya’ya ve Kanada’ya yönelik otomotiv tehditleri ile NAFTA’yı iptal edeceği de ortada. Biri Trump’ı durdurmalı...
SEKRETERSİZ 10 BİN HAYALİ
NİSAN 2017’de Volvo Türkiye’nin ilk Türk genel müdürü olan Sabri Sözen’le geçen hafta yemek yedik. Volvo’ya gazete ilanıyla garanti danışmanı olarak giren sonra sırasıyla yedek parça müdürü, servis müdürü, satış sonrası hizmetler direktörü ve bayi ve iş gelişme direktörü olan Sabri Sözen, mütevazi kişiliğiyle gerçekten takdir ettiğim yöneticilerden biri. Bugün dünyada tam anlamıyla model atağına kalkan Volvo’nun Türkiye’de de hızla büyüyeceğini belirten Sözen, yeni görevindeki hayalinin 10 bin adetlik satış barajını aşmak olduğunu söyledi. Bugüne kadar Volvo’nun Türkiye’de en fazla 7 bin otomobil sattığını hatırlatan Sözen, “Eğer 10 bin adetlik barajı aşan genel müdür olursam o zaman kendimi gerçekten başarılı sayarım. Benim hayalim bu. Küçük dizel motorumuzun olmaması son yıllarda satışlarımızı düşürse de son 2 yıldır yeniden büyümeye başladık. 2017’de Türkiye’de lüks sınıf yüzde 17 düşerken, Volvo satışlarını yüzde 9 artırarak 4 bin 500 adede çıkardı. 2018 yılında hedefimiz 5 bin 500 adede ulaşmak. Yeni XC40, arkasından gelecek yeni S60 ve diğer başarılı modellerimizle 2019 yılında 7 bin adetleri çıkmayı hedefliyoruz. Ama dediğim gibi bu görevimde hayalim 10 bin. Bunu da 2020’den sonra başaracağımıza inanıyorum” yorumunu yaptı. Konuşmamız sırasında Sabri Sözen’in sekreteri olmadığını da öğrendim. Tüm programını, toplantılarını, seyahatlerini kendisi planlıyormuş. Koca bir markanın genel müdürünün sekretersiz çalışmasına şaşırdım ama Sözen bunun kendisi için sorun olmadığını söylüyor.
CENGİZ BEY’İN RAM KEYFİ SÜRER Mİ?
TOFAŞ, uzun bir süredir Bursa’da geliştirip ürettiği Fiat Doblo’yu Kuzey Amerika pazarına Ram markası altında ProMaster City ismiyle ihraç ediyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’dan gelen araçlara ek vergi koyma tehdidinin sonuçları ne olacak bilemem ama, Tofaş, 2015 yılı başından bu yana ABD ve Kanada’ya 60 bin adede yakın ihracat gerçekleştirmiş durumda. Bursa’da ürettiği Ram ile ABD’de poz veren Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu’nun keyfi şimdilik yerinde gözüküyor. Eroldu, “Doblo üretimi Türkiye’nin küresel ticari araç üssü olmasında önemli bir rol oynadı. Ram ProMaster City de otomotivin beşiği olarak bilinen ABD ve Kanada pazarlarına ürün geliştirilmesi açısından yeni bir kilometre taşı oldu. Şehir içinde sergilediği üstün manevra kabiliyeti, yakıt verimliliği, yük taşıma kapasitesi ve kolaylığı ile tıpkı ülkemizde olduğu gibi Kuzey Amerika ülkelerinde de tercih ediliyor” yorumunu yapıyor. ABD’ye hem Sakarya’dan giden Toyota C-HR, hem de Bursa’dan giden Ram Türkiye’nin gururları. Bu kapıyı açan Ford Otosan’dan da yeni bir hamle bekliyoruz.
Paylaş