Paylaş
AB Komisyonu müzakerelere başlamak için AB Konseyi’nden ‘yetkilendirme’ talep etti ve gelinen aşamada, Gümrük Birliği’nin kapsamının genişletilerek hizmetler, tarım ve kamu alımlarını da kapsayacak şekilde düzenlenmesi gündeme geldi. Buraya kadar olan kısmını geçtiğimiz hafta muhakkak duymuşsunuz veya okumuşsunuzdur. Ama bu değişim doğrultusunda gözden kaçan ve Türk otomotiv sanayini etkileyecek önemli bir noktayı bana Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) eski Genel Sekreteri Ercan Tezer hatırlattı. Tezel, Gümrük Birliği’nin modernize edilmesi kapsamında 1996’dan bu yana kısıtlı olan kullanılmış motorlu taşıt araçlarının serbest dolaşımının yeni düzenlemede yer aldığını aktardı. Diğer bir deyişle modernize çalışmaları kapsamında Avrupa Birliği’nin özellikle kurucu 7 üye pazarında yer alan kullanılmış motorlu taşıt araçlarının Türkiye’ye serbest olarak ithali söz konusu olabilecekmiş.
OSD MÜCADELE VERDİ
Tezer, Gümrük Birliği müzakereleri sırasında Türkiye’nin en önemli mücadeleyi kullanılmış araçların serbest dolaşımına ilişkin verdiğini hatırlatarak, “OSD olarak yaptığımız ayrıntılı çalışmalarla konuyu ilgili kamu kurumları nezdinde gündeme getirmiş ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan doğrudan destek almıştık. Bu konu hükümet tarafından da desteklenince kullanılmış motorlu taşıt araçlarının ithalatı yasaklanmıştı. Bu da Türkiye’de otomotiv sanayimizin gelişiminde çok önemli bir katkı sağlamış, yatırımları artırmıştı. Bizim burada bürokratik kurumlarla hedefimiz, tam üyelik dönemine kadar bu kısıtlanmanın devamını sürdürmek olarak belirlenmiş ve tüm görüşmeler bu esasa göre sürdürülmüştü” açıklamasını yaptı.
Bu noktada Tezer’in söylediklerine ilave olarak AB’ye 1996 sonrası tam üye olarak katılan Doğu Avrupa ülkelerinin durumunu vermek aslında konunun vehametini göstermek açısından önemli. Doğu Avrupa ülkelerinde kullanılmış araçlar üyeliğin ilk günden itibaren serbest dolaşıma girmiş, bu pazarlarda üretilen araçlar ise kısa sürede pazar dışında kalmıştı. Şimdi kesin olmamakla beraber Gümrük Birliği’nin modernizasyonu için yapılan müzakerelerde Avrupa Birliği (AB) tarafının kullanılmış motorlu taşıt araçlarının serbest dolaşımını tekrar gündeme getirmesi söz konusu. Bu henüz çok küçük bir ihtimal dahi olsa Türkiye’de hükümetin ve sanayinin şimdiden gerekli önlemleri alması gerekiyor. Aksi takdirde iş işten geçmiş olabilir.
MAHMUTBEY’DEN 1, BOĞAZ’DAN 11 GEÇİŞ
GEÇTİĞİMİZ hafta ‘Avrasya Tüneli’nin açılmasıyla, Avrupa’dan Asya’ya geçmek için tam 11’inci alternatif yaratıldı. Ne mi bunlar; “3 köprü, 2 tünel, metrobüs, vapur, feribot, deniz otobüsü, deniz taksisi ve motor (deniz).” Özel tekne ve yatları saymıyorum bile. İstanbul trafiğini düşününce daha da fazlasının gerektiğini biliyoruz. Ama İstanbul sadece Avrupa’dan Asya’ya geçişten ibaret değil ve sadece o güzargâhlar tıkalı değil. Bugün hızla gelişen ve her geçen gün konutlara yenisi eklenen, Beylikdüzü, Bahçeşehir, Hadımköy, Avcılar, Esenyurt’ta oturan 2 milyonu aşkın kişi ne yapacak? Anadolu yakasına 11 alternatif yolla gidilirken, bu yerleşim yerine tek alternatif TEM üzerinden Mahmutbey gişeler. Yan yollara girmeyi düşünmeyin bile. Ağrıma giden sanki bu sorun sadece biz gazetecilerin sorunuymuş muamelesi görüyoruz. Efendim ‘serbest’ geçişle çözüleceğini söylüyorlar. Sizce mümkün mü? Ne metro var ne tren var ne alternatif bir yol yapılıyor. Biz yıllarca karşıda oturanlara üzülürken, şimdi onlar 10-15 kilometrelik bu güzergâhı en az 1 saatte gitmemize üzülüyorlar. Umarım çözülür, yoksa yakında Mahmutbey’de cinnet geçirenleri çok sık duyabilirsiniz.
Paylaş