Astronomiden arkeolojiye kadar kendisine hayran bırakan kitap: Kuran

KURAN, dini ve ahlaki ayetlerinin yanında hem bilime hem de düşünmeye teşvik eden ayetleri ve en temel varoluşsal sorularımıza getirmiş olduğu açıklamalarıyla tüm insanlığa rahmet ve kılavuz olarak gönderilmiş eşsiz bir kitaptır.

Haberin Devamı

İnsanlığa gönderilmiş bir kitap olması sebebiyle onlara kendi anlayacakları dilden hitap eder.


Sade bir anlatım ve üsluba sahiptir. Eşsizliğinin bir nedeni de bu özelliğidir. Çünkü önemli olan bir konunun sadece açıklanması değil; yapılan açıklamanın anlaşılır olmasıdır. İşte Kuran ayetleri en zor konularda dahi getirmiş olduğu sade anlatım ve açıklamalarıyla her seviyeden insana hitap etmekte ve bu yönüyle insanlığı doğruya ileten bir rehber olmaktadır.


BİLİME TEŞVİK EDER

 

Şüphesiz Kuran, astronomi, fizik, kimya gibi bir bilim kitabı ya da psikoloji veya sosyoloji kitabı değildir. Ancak tüm bu ve benzeri alanlara öyle incelikler ile temas eder ki özellikle bu konulara ilgi duyan ve bu konularda bilgi sahibi olan insanları kendisine hayran bırakır. 

 

*

Haberin Devamı

Kuran, bir bilim kitabı gibi açıklamalar yapmaz ama bilimin alanına giren kimi konularda çok büyük iddialarda bulunur. 1400 yıl önce vahyedilmiş bir kitabın dev iddialarının günümüze kadar hem bilimsel hem de felsefi anlamda çürütülememiş olması ve aksine modern bilimin verileri ile uyumlu olması, bu kitabın Allah tarafından gelmiş bir vahiy olduğunun önemli delillerinden biridir.

 

BİLİME TEŞVİK EDEN AYETLER

 

KURAN’da inananları bilim yapmaya teşvik eden, hem kendi benliğimizdeki hem de Evren’deki delillere dikkat çeken birçok ayet bulunur. Kuran ayetlerinde dikkat çekilenler ile ilişkilendirilebilecek bazı bilim dalları şu şekilde örneklendirilebilir:

- Astronomi (Gökbilim): “Üzerlerindeki göğü nasıl kurduğumuza ve süslediğimize bakmazlar mı? Bir çatlağı da yoktur onun.” (Kaf suresi 6)

 

-  Jeoloji (Yer bilimi): “Dağların nasıl dikildiğine bakmazlar mı? Ve yeryüzünün nasıl yayıldığına bakmazlar mı?” (Gaşiye suresi 19-20)

 

- Paleontoloji (Fosilbilim): “Yeryüzünde dolaşın ve yaratılışın nasıl başladığına bir bakın...” (Ankebut suresi 20)

 

Haberin Devamı

- Arkeoloji (Kazı bilimi): “Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonuna bakmazlar mı? Onlar bunlardan daha kuvvetliydiler, yeryüzünü eşip deşip didik didik etmişler ve bunların imar ettiklerinden çok daha fazla imar etmişlerdi.” (Rum suresi 9)

 

- Botanik (Bitki bilimi): “O, gökten su indirendir. Her çeşit bitkiyi onunla bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, üst üste binmiş taneler üretiyoruz ve hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın. Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir toplum için deliller vardır.” (En’am suresi 99)

 

Haberin Devamı

- Zooloji (Hayvanbilimi): “Muhakkak hayvanlardan alacağınız ibretler vardır.” (Nahl suresi 66)

 

- Embriyoloji  (Canlı gelişimi bilimi): “Ey insanlar! Eğer dirilişten şüpheleniyorsanız, gerçekten de sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra asılıp tutunan bir şeyden, sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size apaçık gösterelim diye. Dilediğimizi belirli bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da güçlü çağınıza eriştiriyoruz.” (Hac suresi 5)

 

ÇÜRÜTÜLEMEDİ

 

BU kadar farklı konudaki açıklamanın tek bir kitapta toplanmış olması ve kendi içinde müthiş bir tutarlılık sergilemesi de Kuran’ın başka bir benzersizliğidir. Tarih boyunca gerek Evren’in gerekse yaşamın ortaya çıkışına dair ileri sürülen iddialara ve en küçüğünden en büyüğüne kadar Evren’deki oluşumlara dair getirilen açıklamalara bakıldığında, kendi içinde çelişkiler barındıran ya da zamanla yanlış olduğu anlaşılan birçok görüşe rastlanır.

 

*

Haberin Devamı


Mısır, Sümer, Babil, Fars, Hint ve Yunan gibi kadim bilgelik merkezlerine ve bu merkezlerde yetişmiş bilge kişilerin ortaya koydukları iddialara ve günümüze kadar ulaşan kitaplarına bakıldığında birçok iddianın zamanla hatalı olduğu görülmüştür.

 

*

 

Oysa Kuran ortaya koymuş olduğu ve kendi döneminde bilinmesi mümkün olmayan dev iddialarında daima haklı çıkmış ve getirdiği tek bir delil dahi çürütülememiştir. İçlerindeki birçok hatalı yaklaşıma rağmen kadim kitaplara hayranlık duyan ve yazarlarını yere göğe sığdıramayanlar, Kuran’ın kendi içindeki tutarlılığı ve haklılığı karşısında derin bir sessizliğe bürünmektedirler.

 

 

NOBEL ÖDÜL TÖRENİNDE HANGİ AYETLER OKUNDU?

 

Haberin Devamı

KURAN’ın anlamına nüfuz etmeye ve ilkelerini hayata geçirmeye çalışmaktan ziyade bu ayetleri anlamadan seslendirenler, Kuran’ın Evren’deki olguları incelemeye yönlendiren yüzlerce ayetini gereğince takdir edememişlerdir.


Müslümanların, Kuran’ın söz konusu ayetlerinin gereğini yerine getirmemelerini ve bilimden uzak kalmalarını sıkça eleştiren Nobel ödüllü Müslüman fizikçi Abdus Salam (1926-1996) şöyle söylemiştir: “Kuran, âlimlerin, yani bilgi sahiplerinin ve kavrama yeteneğine sahip olanların üstünlüğüne vurgu yapar ve şöyle sorar: ‘Bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?’ Kuran’daki yedi yüz elli ayet (neredeyse Kuran’ın sekizde biri) inananları doğayı incelemeye, üzerine düşünmeye, nihai gerçeklik arayışında akıldan en iyi şekilde yararlanmaya, bilgi edinmeye ve bilimsel anlayışı toplum hayatının bir parçası yapmaya teşvik eder.”

 

Abdus Salam, Nobel ödülünü alırken küçük yaşlardan itibaren kendisini bilimsel araştırmalara sevk eden şu ayetleri okumuştur: “O, yedi göğü eşsiz bir uyum içinde yaratmıştır; Rahman’ın yaratışında bir düzensizlik göremezsin; haydi, çevir gözünü de bir bak bakalım. Bir kusur ve başıboşluk görebilecek misin? Sonra tekrar tekrar çevir gözünü de bir bak; bakışın yılgın ve bezgin bir şekilde sana geri dönecektir.”
(Mülk suresi 3-4)

 

 

ALLAH’IN İSİMLERİ


Samed


Tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği eşsiz kudret. Her şeyin dayandığı ilk sebep ve son gaye.


Azîz


Sonsuz kudret ve onurun kaynağı ve sahibi. Gücü mükemmel, şerefi yüksek olan.

 

İslam bilim tarihinden

10’uncu yüzyılda  Müslüman bir  kadın astronom

MÜSLÜMAN kadın bilim insanı, astronom ve mühendis Meryem El İcliyye El Usturlabi (10’uncu yüzyıl), zamanının GPS görevini gören Usturlab isimli cihazı üst düzey hassaslıkta tasarlayanların öncülerinden sayılır. Usturlab; gök cisimlerinin konumlarının belirlenmesinden kıblenin tespitine, namaz vakitlerinin belirlenmesinden bulunulan yerin konumunun belirlenmesine kadar birçok pratik problemde kullanılan önemli bir astronomik cihazdır. Batı’da kadınlar 19’uncu yüzyıla kadar üniversitelerde iş bulamazken, Müslüman âlim İbn Asakir’e (1106-1175) göre Ortaçağ İslam coğrafyasında kadınlar erkeklerle eşit şekilde eğitim alabiliyor, âlim unvanı kazanabiliyor, eğitim kurumlarında ders verebiliyorlardı. Asakir, kendisinin 80 kadar Müslüman kadın âlimin dersini dinlediğini kaydetmiştir.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları