BİRKAÇ gün önce Maliye Bakanı büyüğümüz Kemal Unakıtan Beyefendi, kalabalık bir dinleyici topluluğu önünde dört dörtlük konuşma yaptı.
Vergi kaçıranları ve özellikle servetinin nereden geldiğini kanıtlayamayanları ciddi biçimde uyardı. Sözleri aynen şöyleydi:
"Bundan sonra daha değişik sorular soracağız. Kardeşim gel bakalım, 30 yaşına gelmişsin. Şimdiye kadar ne kazandın? Ne yedin, ne içtin, nereden kazandın? Bir hesabını ver bakalım diyeceğiz. Soracağız."
Sormak çok güzel bir şeydir.
Ancak bu soruları kime soracağını iyi bilmek gerekir!
Ben Maliye Bakanı Unakıtan’ın bu sözlerini okuduğum zaman, aklımdan aynen şöyle geçti:
"Kemal Bey aslında bu soruları oğlu Abdullah Unakıtan’a ve benzerlerine soruyor. Bundan sonra sadece sormakla yetinmeyecek, bu gibilerin üzerine gidecek!"
Fakat bu aşamada önümüzde bir engel var. Bunları hiçbir maliyeci, hiçbir vergici Abdullah Bey kardeşimize soramaz.
Biraz sıkar!
"Gel bakalım Abdullah, şunları açıkla, hesabını ver" diyecek bir babayiğit şu anda devlet yönetiminde yok.
Bunları oğluna sadece babası sorabilir.
Sorsun bakalım! Ama evde kahve içerken değil, resmi yoldan sorsun... Ya da sordursun.
Ancak Unakıtan büyüğümüz oğluna soramadığı, ya da sorduramadığı soruları öteki vergi mükelleflerine sordurmaya kalkışırsa yakışıksız olur.
* * *
Ben burada şahsen, Abdullah Unakıtan’a defalarca sordum. Fakat en ufak bir yanıt bile alamadım. Ne babasından, ne de kendisinden.
İsterseniz bellekleri tazeleme açısından şu soruları bir kez daha gündeme getireyim:
- Abdullah Unakıtan şu anda onlarca milyon dolar harcayarak çok büyük tesislerin sahibi olmayı başarmış bir işadamı. Sadece 2005 yılında, yani geçen yıl pastörize-sıvı yumurta satışlarıyla 22 trilyon Törkiş lira ciro yaptı mı? Değilse, doğru rakam nedir?
- Şirketlere kızınız ve eşiniz de ortak mı? Onlar gelir vergisi mükellefi oldu mu?
- Son beş yılda aile bireyleriniz ve şirketleri adına ne kadar vergi ödendi?
- Aileniz bu tesisleri kurarken parayı nereden buldu? Kredi mi aldı, arkadaşlarından veya aileden borç mu aldı? Aileden miras mı kaldı?
- Toto, Loto, Milli Piyango’dan büyük ikramiye mi kazandı?
- Cumhuriyet döneminde sizden başka soyadını marka yapıp ürün çıkaran, bunları pazarlayan, satan, sattıran bir bakan ve ailesi var mı? Ben bilemedim, siz biliyor musunuz?
Bu soruları burada Unakıtan’a defalarca sordum, ses gelmedi.
* * *
Burada ayrıca, Kemal Unakıtan büyüğümüzün lojman olayını da yazmıştım. Ankara’da Zirvekent konutlarında devletin lojmanlarında oturuyor. Lojmanların aidatını ve bütün harcamalarını devlete ödetiyor. (Ödemeleri site yönetimine Ankara Defterdarlığı yapıyor.)
Dayalı döşeli bir daireyi ise kendi özel konukları için boş tutuyor.
Hakkında gensoru önergeleri veriliyor, kendisini savunurken "Çocuklar iki karton yumurta sattılarsa ne olmuş, bu kadar gürültü niye" diyebiliyor!
(Bu hesaba göre yumurtanın kartonu 11 trilyona, tanesi 1 trilyona geliyor!)
Sonra da yetkisini kullanıp oğlu tarafından üretilen pastörize-sıvı yumurtanın KDV’sini birdenbire yüzde 18’den yüzde 8’e indiriveriyor.
* * *
Evet, Maliye Bakanımız vergi kaçıranlara ve kayıtdışılara gözdağı vermek için millete seslendi: "Kardeşim gel bakalım, 30 yaşına gelmişsin. Şimdiye kadar ne kazanıyorsun? Ne yedin, ne içtin, nereden kazandın, bir hesabını ver bakalım diye soracağız."
Şimdi tahmin ediyorum, bu soruları aynen oğlu Abdullah’a soracaktır!Yukarıdaki sorularını "oğlum Abdullah" diye başlatacak ve ibreti álem için üzerine gidecektir!
Şom ağızlılara, "Maliye Bakanı, kendi oğluna soramadığı soruları başkalarına sormaya kalkışıyor" dedirtmeyecektir!
Belki de oğlu yine uyanık davranıp babasının sadece bir tek sorusuna, "ne yedin, ne içtin" bölümüne yanıt verecektir:
"Babacığım endişe etme, pastörize yumurta yedim, sıvı yumurta içtim!"