Rüşvetin belgesi var mı?

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Sevgili okuyucularım, Özer Uçuran Çiller isimli arkadaş iyice şaşırmış durumda. Dünkü Hürriyet'te Esen Ünür'ün bir haberi vardı. Mutlaka okumuşsunuzdur. Amerika'nın saygın ve etkili gazetelerinden Los Angeles Times Gazetesi'nde bir haber çıkmıştı. Kapsamı şöyleydi:

''Bakü-Ceyhan boru hattını yaptırmak bahanesiyle çeşitli zamanlarda Türkiye'ye gelen Roger Tamraz isimli işadamı, dönemin başbakanı Tansu Çiller'in kocası Özer'e rüşvet verdi.''

Gazete bu haberi kafadan yazmıyor. Dayandığı kaynak var.

Clinton'un Beyaz Saray danışmanlarından Sheila Heslin, bu konuyu ''Bob'' kod isimli bir CIA yetkilisi ile konuşuyor. Gazetenin yazdığına göre Bob, Beyaz Saray danışmanına diyor ki ''Tamraz, petrol boru hattına destek sağlamak amacıyla, Türkiye'de dönemin başbakanı Tansu Çiller'in kocası Özer Çiller'e rüşvet verdi. Buna ilişkin bir CIA raporu var.''

Amerikan gazetesinin haberi doğru mu, yalan mı? Tamraz, Özer'e rüşvet verdi mi, vermedi mi? Bence vermedi! CIA kafadan atıyor!

Özer rüşvet alır mı? Almaz!

Rüşvetin belgesi olur mu? Olmaz!

***

Tamraz Ermeni kökenli, karanlık ilişkilerin adamı. Turgut Özal döneminde Ahmet Özal'la iş yapmış! Sonradan batan TYT Bank'ı o zamanın parasıyla 80 milyar dolandırmış. Adamın hayatı roman! Geçenlerde Gürcistan'da tutuklanmış, sonra serbest bırakılmış.

Tam anlamıyla rüşvetçi, zimmetçi, üçkâğıtçı, dolandırıcı, hırsız biri. Ama çok kibar ve üst düzey bir hırsız!

Tıpkı bizdeki bazıları gibi!

İşin Türkçesi, bu herif gerektiğinde rüşvet verebilir. Kime verebilir? Bana verecek değil ya!..

***

Los Angeles Times Gazetesi'nde yayınlanan bu haberi dün bizim gazete -kaynak göstererek- kullandı. Bu, dünyanın her yerinde haberdir... Ve hemen ardından, Özer'in yazılı bir açıklaması bizim Ankara bürosuna fakslandı. Özetliyorum:

''Medyada gizli örgüt şeklinde çalışan bir grup, şahsıma yönelik, çamur at izi kalsın politikasını sürdürmektedir. Tamraz'la görüşmediğimi açıklamama rağmen, bugünkü Hürriyet Gazetesi yine aynı konuyu gündeme getirmiştir.

Çok iyi tanınan bu 'Medya Gizli Örgüt' üyelerinin yurtdışına haber yaptırıp bu haberleri Türkiye'de yayınlatma senaryolarının değişik çevrelerde dile getirildiği söylenmektedir.

Bu tür haberleri yapanlar da, gazete sayfalarına koyanlar da, şeref ve haysiyet celladıdır. Bunlar gazetecilik ahlakına da sahip değildir.

İnsanların şeref ve haysiyetini yaralamak üzere harekete geçmiş olan bu 'Medya Gizli Örgütü'nün gözü dönmüştür. Bunlar yaptıklarının cezasını hem bu dünyada kanun önünde, hem de ahirette görecektir...''

Vay vay vay!.. Özer ne diyor? Amerika'nın en saygın ve ciddi gazetelerinden biri bu konuda haber yapıyor ve Özer'in rüşvet aldığını yazıyor.

Özer ise açıklamasını o gazeteye değil, haberden alıntı yapan Hürriyet'e gönderiyor! Sonra da ''Çok iyi tanınan Medya Gizli Örgüt üyeleri'' gibi laflar ediyor. Nerede imiş o gizli örgüt? Ne iş yaparmış? Üyeleri kimlermiş?

Üyelerin çok iyi tanındığını yazan Özer, niçin onların isimlerini açıklamıyor? Niçin haybeden konuşuyor? Ayıp, ayıp!

Bunlar, yaptıklarının cezasını hem bu dünyada, hem de ahirette çekeceklermiş!

İşte bu biraz doğru. Birileri gerçekten de hem bu dünyada, hem de ahirette hesap verecek. Ama onlar bu memleketi soyan, Amerika'da mal mülk istifleyen, binbir yalan dolanla siyaset sahnesine paraşütle inen, siyaseti kendi hırsızlığını örtmek için kullanan yalancılar, sahtekârlar, yolsuzluk dosyalarını başkalarının kucağına düşüp binbir dümenle hasıraltı ettirmeyi şimdilik başaranlardır.

Hesabı işte onlar verecektir.

***

Sonra canım, işin bir başka yönü daha var. Özer demek istiyor ki ''Ben Tamraz'ı tanımam ki rüşvet alayım...''

İnsan rüşveti ille de tanıdığı birinden mi alır?

''Sen hayatında hiç rüşvet ve avanta almadığın, son derece temiz aile çocuğu olduğun için bilmezsin Özer'ciğim!.. Bu rüşvetçiler kaçın kurasıdır!.. Vallahi adamın cebine 10 milyon dolar koyarlar, garibimin haberi bile olmaz!.. Yaaaa, bu işler böyledir canım!...''

***

Şimdi ben burada soruyorum: Özer'in tanımadığını iddia ettiği rüşvetçi Tamraz'ı acaba Tansu tanıyor mu? Tamraz'la Tansu, Başbakanlık Konutu'nda görüştüler mi? Yanlarında Emre Gönensay ve şimdi hapiste olan Erol User var mıydı?

Bu görüşme İnterstar tarafından yakalanıp ekrana getirildi mi?

Bizim Gülçin Telci bütün bunları geçenlerde yazmadı mı? Üstelik Tansu ile Tamraz'ın Paris'te de görüştüklerini açıklamadı mı?

Bu durumda biz kime inanalım? Özer'e mi, Özer aleyhine komplo kuran CIA'ye mi, yoksa bunları yazan ve ''Medya Gizli Örgütü'' olduğuna emin olduğum Los Angeles Times gazetesine mi? Tanısam, vallahi gidip hepsini birden Clinton'a soracağım!

***

Bir şey daha asabımı çok bozuyor sevgili okuyucularım! Bu gibi açıklamaları ha bire Özer yapıyor, rüşvet almadığını iddia ediyor. Fakat gelin görün ki, Tansu hep sessiz kalıyor. Tansu'dan tık yok!

''Sayın Tansu, sen bu rüşvetçi Tamraz'la buluştuğunda neler konuştun? Bu herif kimlere rüşvet verdi? Sen sustukça Özer zorlanıyor, ismi CIA ve Amerikan gazetelerinde rüşvetçi diye geçiyor. Sizin aile yüzünden yurtdışında Türkiye küçük düşüyor! Bu olayda rüşvet vaaa mı, yok mu? Bildiklerini bir açıklayıp bizi meraktan kurtarsana, biraz da sen konuşsana be kardeş!..''

Yazımı bitirirken bu helal süt emmiş aileye saygılar sunuyorum ve daha nice başarılar diliyorum!

Yazarın Tüm Yazıları