Ramazan gelirken

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Ramazan'a az kaldı. Türkiye bir ay boyunca yine bazı çevrelerin ‘‘din sömürüsü’’ olayına endekslenecek. Oruç tutan gerçek Müslümanlar, din ve iman sömürücüleri tarafından baskı altına alınacak.

Özgür iradesiyle oruç tutmayanların üzerinde ise çok daha büyük bir baskı oluşturulacak.

Örneğin özellikle Anadolu'nun pek çok kentinde, oruç saatlerinde lokantalar ve kahveler kapalı tutulacak. Açlıktan ölseniz, yiyecek bir lokma bulamayacaksınız.

Ankara ve İstanbul dahil pek çok kamu kuruluşunun yemekhanesi, öğle yemeği zamamında ‘‘tamirat ve tadilat’’ gerekçesiyle kapatılacak. Bu işin başını doğal olarak Fazilet Partisi'ne mensup belediyeler çekecek.

Oruç tutmayanlar yemeklerini ya evden getirecekler, ya da dışarıda yiyecekler.

Oruç tutmayanlar üzerinde büyük bir baskı oluşturulacak.

Hatta pek çok insanımız sokaklarda dayak yiyecek. Üniversitelerde olay çıkarıp oruçsuz öğrencileri dövmeye kalkışacaklar.

Bunları ‘‘falcılık’’ olarak yazmıyorum. Her yıl tanık olduğumuz olaylardır.

***

İnsanlar üzerinde baskı oluşturan bu kesimler, eğer kendi kişisel ve siyasal çıkarları gerektiriyorsa, o zaman ‘‘demokrat’’ olurlar ve ‘‘insan haklarından’’ söz ederler. Bu kavramları kendi çıkarları doğrultusunda ve işlerine geldiği sürece kullanıp göz boyamaya kalkışırlar.

İşte şimdi önlerinde bir fırsat var.

Örneğin Fazilet Partisi kendi belediyelerine bir duyuru gönderip, ‘‘Ramazan boyunca yemekhane ve kantinleriniz açık kalsın. Oruç tutmayanlara yemek çıkarmaya devam edin’’ diyebilir.

Bakalım bunu yapacaklar mı, yoksa geçmişte olduğu gibi zorlama yöntemlere aynen başvuracaklar mı! Göreceğiz.

Hükümetin de artık bu konuda önlem alması gerekiyor. Burası İran, Afganistan veya Suudi Arabistan değil. Ramazan ayı boyunca isteyen oruç tutar. Oruç tutana elbette en büyük saygı gösterilir. Örneğin onun bulunduğu kapalı yerde sigara içilmez.

Ama isteyen oruç tutmaz. Tutmayana da saygı göstermek zorundayız. Oruç tutan kadar tutmayanın da ‘‘insan hakkı’’ olduğunu artık öğrenmemiz gerekiyor.

Kamu kuruluşlarında ramazan ayı boyunca yemekhane ve kantinlerin kapatılması, çay kahve hizmetinin durdurulması, yirminci yüzyılda aklın alacağı iş değildir.

Hükümet bu işin önlemini şimdiden almalı ve önümüzdeki ramazan için kamu kuruluşlarına gerekli duyuruları yapmalıdır.

Böylece ne oruç tutan rahatsız olur, ne de oruç tutmayan üzerinde baskı oluşturulur.

Kutsal ramazan ayında uygar olalım, birbirimize saygısızlık etmeyelim.

***

Ramazan boyunca bir başka ayıbı daha 30 gün boyunca yaşayacağız. Karnı tok olan kimseler, yine karnı tok olan kimselere en lüks lokantalarda, beş yıldızlı otel salonlarında toplu iftar yemekleri verecekler.

Tok toku ağırlayacak!

Bu iftarlara her kesimden kaymak tabaka davet edilecek. Siyasetçi, üst düzey bürokrat vesaire!.. Bunlardan bir bölümü zaten oruçsuz olacak ama iftara katılacak! Orada oruç açarmış gibi rol yapacak.

Oruç tutmayan siyasetçilerin hemen hemen tümü oruçlu numarası yapacak!

Yemeğini çaktırmadan yiyecek, suyunu içeride gizlice içecek ama ortaya çıktığı zaman oruçlu görünecek!

İftar öncesinde medya ordusu içeri alınacak. Önce kafalara takkeler geçirilip kameraların önünde namaz kılınacak, Allah'a ibadet etme numarasıyla pozlar verilecek.

Kafalar görkemli sofrada, gözler kameralarda, dualar edilecek!

Kaymak tabakanın ağırlandığı iftar sofralarında sadece kuş sütü eksik olacak. Milyonlarca fakir fukara Müslüman aç gezerken, bu tabaka karnını bir kez daha tıka basa doyuracak.

Din sömürüsü oyunu bir kez daha fakir fukaranın sırtından oynanacak.

Karnı tok olanlar, aç olanların sırtından bir kez daha poz verecek.

Sonra aç özel televizyon kanallarını, bol bol izle bu iftarları!

***

Tabii bu arada bazı ‘‘hayırsever’’ kişi ve kuruluşlar ortaya çıkacak! Allah rızası için yapılması gereken bazı yardımlar, oraya medya çağrılarak bir güzel dağıtılacak.

Kameralar, foto muhabirleri önceden davet edilecek. İşin figüranı olan fakir fukara Müslümanlar gösteride yerlerini alacak... Ve dağıtım başlayacak. Bir naylon torbada iki kilo margarin, bir kilo fasulye, bulgur, mercimek, şeker...

Hurraaa, dağıtım kamyonuna hücum başlayacak. Yardımı düzenleyen haramzade mutlu! Allah bu yardım sayesinde onun bütün günahlarını affedecek!

Vergi kaçırmış, haram yemiş, binbir dümen çevirmiş ama ramazanda fukaraya yardım paketi dağıtmış, hem de bunu kameralar önünde yapmış!

Kendi tok yandaşlarını çağırıp bir güzel sofraya oturtmuş. İftar daveti vermiş. Tok toku ağırlamış.

Allah kabul etsin, amin!



Yazarın Tüm Yazıları