Emin Çölaşan: Ekranda dolarlı rezalet

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Sevgili okuyucularım, önceki cuma gecesi eğer evinizde televizyon izlediyseniz, karşınıza çıkan korkunç bir rezaleti gördünüz. Hemen hemen bütün kanallar, Jet-Pa isimli bir kuruluşun İstanbul'da düzenlediği halkı kandırmaya yönelik bir töreni canlı yayınlıyordu.

Bu rezalet ben diyeyim bir saat, siz deyin iki saat boyunca sürdü.

Şimdi bir düşünün! O gün Cumhuriyet Bayramı. O gece aynı zamanda bir tatil gecesi. Yaklaşık saat 2l.00'den başlayarak, yani bizim televizyon medyasının deyimiyle ‘‘Praym taym’’ olan en değerli saatlerde siz ekranlarınızı bu şaibeli kuruluşa açıyorsunuz, onun törenini canlı olarak yayınlıyorsunuz.

Olacak iş değildir, olacak rezalet değildir.

O gece üşenmedim, bütün kanalları tek tek tıklayıp durumu gözledim. Jet-Pa olayını canlı yayınlayan kanallar şunlardı:

Show, Kanal-D, Kanal 6, Kanal 7, STV, Star, BTV.

Ayrıca ATV'nin yurtdışı yayınında aynı olay canlı yayınlanmış. Bir de yaklaşık 70 kadar yerel televizyon kanalında canlı yayın yapılmış.

Bu rezalete alet olmayan kuruluşlar ise TRT, TGRT, NTV. Onları bu ciddiyetsizliğe ve saygısızlığa alet olmadıkları için kutluyorum, teşekkür ediyorum.

***

Bütün sıkıntıyı göze aldım ve saatler boyunca bu yayını izledim. Herhalde bazı televizyon kanallarını yöneten kişiler de yaptıklarından ya utandılar, ya da sıkıldılar ki, bazıları tören devam ederken canlı yayından çıkıp kendi programlarına dönmek zorunda kaldılar.

Dün bu konuyu araştırdım.

Jet-Pa isimli kuruluş, canlı yayını kabul eden televizyon kanallarına en fazlası 500 bin dolar olmak üzere çeşitli ödemeler yapmış. Hepsi de dolar üzerinden. Bazı kanallar ucuza pazarlık etmiş, bazıları daha büyük para koparmış.

Jet-Pa gecesi İstanbul'da düzenleniyor. Töreni Halit Kıvanç Abimiz sunuyor. Bu kuruluşun sahibi olan Fadıl Akgündüz nutuk atıyor. Sonra sahneye beş altı adet yabancı uyruklu adam çıkarılıyor ve bunlar da nutuk atıyor.

Neymiş? Jet-Pa Siirt ve Batman'da otomobil fabrikası kuracakmış, Doğu kalkınacakmış! Yılda 100 bin otomobil üretilecek, bu amaçla 2 milyar 700 milyon dolarlık yatırım, sonra yılda 7 milyar dolarlık ihracat yapılacak ve fabrikalarda 24 bin kişi çalışacakmış!

At babam at!

Bu aşamada sahneye davet edilen adamları Jet Fadıl'ı şapur şupur öperken anlıyoruz ki, ortada daha hiçbir şey yok. Fadıl diyor ki, ‘‘Temeli birkaç ay sonra Cumhurbaşkanı atacak. Proje 2005 yılında bitecek.’’

Sonra ekliyor: ‘‘Ayrıca Siirt'e otel yapacağız, hastane yapacağız, okullar yapacağız...’’ Salona doldurulan adamları Fadıl'a slogan atıyor: ‘‘Türkiye seninle gurur duyuyor...’’

Az sonra düzenlediği basın toplantısında ise birileri kendisine ‘‘Bundan sonra ne gibi şaşırtıcı projeleriniz olacak?’’ gibisine çanak sorular soruyor. Basın toplantısına katılanlar, en sonunda Fadıl'ı alkışlıyor! Bu komediyi de ekranlardan izliyoruz.

***

Biz bu Jet-Pa masalını yıllardan beri dinliyoruz. Bu kuruluş özellikle Almanya'da, vatandaşlarımızdan milyonlarca mark para topladı. Yüzde 40 faiz vaatleriyle topladığı paraları şimdi iade edemiyor... Çünkü milyonlarca doları bazı futbolculara ve futbol kulüplerine yatırdı. Giden paralar geri gelmiyor. Jet-Pa'nın zaten boş olan içi, daha da boşaltıldı.

Bu kuruluş hakkında Alman makamları dolandırıcılık iddiasıyla soruşturma açtı. Çok sayıda gurbetçimiz suç duyurusunda bulundu.

Türkiye'de Sermaye Piyasası Kurulu da kamuoyunu Jet-Pa konusunda uyardı. Bu işin banker rezaletine dönüşeceği vurgulandı.

Maliye bu kuruluşun üzerine vergi kaçakçılığı iddiasıyla gitti. Ortaya trilyonluk vergi kaçağı çıktı. Bütün bunlar gazetelerde yer aldı. Bunların ne olduğunu, kim olduğunu herkes biliyor da, sadece bizim televizyon kuruluşları mı bilmiyor?

Jet Fadıl 18 Nisan seçimlerinde Tansu'ya oynadı. Siirt listesine kendi adamlarını yerleştirip Meclis'e soktu. Seçim öncesinde DYP'ye para hortumladı. En sonunda da Tansu adına herkese dümdüz küfürler yağdıran BTV isimli televizyon kanalını satın aldı. Bu konuları burada defalarca yazdım.

***

Önceki gece 29 Ekim gecesiydi. Bu televizyon kanallarına ‘‘Bir cumhuriyet belgeseli gösterin’’ deseydiniz, herhalde güler geçerler, ya da kaç dolar istediklerini söylerlerdi.

Haydi bunu da bırakalım bir yana!.. Ama yayıncılık açısından en değerli saatlerini, kendilerine yeşil dolarları bastıran böylesine şaibeli bir kuruluşa satmaktan utanmadılar, sıkılmadılar.

Halka saygısızlık ettiler.

Halkın parasını toplayıp çarçur edenlerin reklamını yaptılar. Bir kez daha gördük ki, bu ülkede parayı bastıran, düdüğü çalıyor. Adı ister Jet-Pa olsun ister başka şey, hiç önemli değil. İster dolandırıcı olsun, ister düzgün olsun, demek ki doları bastıran, o geceyi satın alıp canlı yayın yaptırabiliyor.

Jet-Pa'nın yıllardan beri sürdürdüğü ‘‘Siirt'e fabrika kuracağız. Doğu kalkınacak’’ masalı, önceki gece canlı yayınlarla halka bir kez daha duyuruldu. Niçin?.. Çünkü Jet-Pa sıfırı tüketmişti ve elindeki son kozu oynuyordu. Bunun için parayı bastırıp televizyon kanallarını kiralıyordu.

Türkiye'de her şey para mı oldu? Böyle televizyonculuk olmaz. Böyle rezalet, böyle kepazelik, böyle ciddiyetsizlik olmaz. Halka böyle bir saygısızlık yapmaya cüret eden, önceki gece dolarla satın alınan bütün televizyon kanallarını kınıyorum.



Yazarın Tüm Yazıları