Bir özelleştirme daha!

Çiftliğin 18 bin dönüm sulu tarım arazisi var. Buğday tohumluğu, ayçiçeği, pancar ve mısır üretiyor. Kazancı iyi, ayrıca çiftçiye ve halka hizmet götürüyor.

Bu çiftlikte üretilen özel yemlerle hayvancılık da başlatılmış, üretilen cins inekler ve boğalar Avrupa’da birincilik kazanmıştı.

Peki sonra ne oldu? İki yıl öncesinden başlayarak bu eşi bulunmaz çiftliği satmaya kalkıştılar, fakat satamadılar. Şimdi Özelleştirme İdaresi’ne devredip "özelleştirme" kapsamına aldılar. Devletin ve milletin malını mülkünü ona buna satmanın en kolay yolu!

Şimdi size bu çiftliği biraz daha iyi tanıtayım. 18 bin dönüm arazisi ile Trakya’nın en değerli yerinde. Lüleburgaz’ın içinde. Tapuda 365 parsele sahip. Bir yanında E-5 karayolu, öbür yanında Ergene Çayı. Toprağından bereket fışkırıyor.

Çiftliğin bütün üretimi, özelleştirme kapsamına alınmadan birkaç gün önce telefon emriyle durduruldu. Hemen öncesinde 845 en kaliteli büyükbaş hayvan satıldı.

Size olayı çok özetle aktarıyorum. Peki bundan sonra ne olacak? Olacakları bilmek için müneccim olmaya gerek yok! İhale yapılacak. Buraya yandaşlar katılacak, koskoca arazi en ucuza kapatılacak.

Sonrasında bu çiftlik imara açılacak, anında parsellenecek. İhaleyi kazananlar bu araziyi müteahhitlere devredecek, ortaklıklar kurulacak. Üzerine apartmanlar, çarşılar yapılacak.

Üretim bitecek, korkunç bir rant oluşacak.

Trakya ve Lüleburgaz halkı bu peşkeşin farkında. Savcılığa suç duyurusunda bulundular. Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri bildiri yayınlayıp tepki gösterdiler.

Dikkat ediniz, devletin ve milletin malı özelleştirme adı altında böyle rastgele satılıyor. En kárlı işletmeler ya yabancılara gidiyor, ya da siyasal yandaşlara... Ve Anadolu’nun dört bir yanındaki işletmeler kapatılıyor. Arazilere bina yapılıyor.

Üretim düşüyor, işsizlik artıyor, bunun adı "özelleştirme" oluyor!

ANADOLU ÇİFTÇİSİNİN FERYADI

"Ben Nevşehir’in Kozaklı İlçesi Pancar Ekicileri Kooperatifi’nden ziraat mühendisi Memiş Çetin. Hükümet pancar kotalarımızı sürekli düşürüyor. Sayın Başbakan kotaların arttığını belirterek gerçekleri yine tersyüz edebiliyor!

Rakamlarımız kesinlikle resmi rakamlardır. Biz zavallı Anadolu çiftçisiyiz. Bizlerden esirgenen ve geri alınan pancar üretim kotaları, özellikle ABD’nin dünya devi -nişasta bazlı şeker üretim şirketi- Cargill şirketine veriliyor. Ne hikmetse bu şirketin kotası sürekli yükseltiliyor.

Bizim olan, bu ülkenin olan şeker üretimi ABD’nin eline geçiyor. Şeker ihtiyacımızı bundan sonra ABD karşılayacak! Sonrasında olacakları düşünemiyorum bile. Bir bardak çayı bile maliyeti artacağı için belki de şekersiz içmek zorunda kalacağız. Sizden ricam, lütfen sesimizi duyun ve iletin."

Bu feryada giderek artan kaçak şekeri eklemek gerekiyor. Ülkemizde şeker fiyatı pahalı olduğu için yurtdışından sürekli olarak kaçak şeker giriyor ve her yıl yüz milyonlarca dolar para ödüyoruz. Bunları gören yok, seslendiren yok.
RANT

ANKA Ajansı özellikle ekonomi haberleriyle ünlüdür. Dün bu ajansın çok ilginç, çarpıcı bir haberi vardı. Özetliyorum:

"Sıcak para bir yılda yüzde 66.9 kazandırdı. 2005 ocak ayında dolar bozdurup İstanbul borsasından hisse senedi alan yabancılar, bir yılda dolar bazında yüzde 66.9 oranında para kazandı.

Borsa kazancı bu yılın ocak ayında ise yüzde l4.7 oldu."

Sevgili okuyucularım, bu oyunun büyük bölümünü yabancılar oynadı. Yurtdışından Türkiye’ye sıcak para, kara para transferi yaptılar ve bu korkunç rantı elde etmeyi başardılar. Dünyanın hiçbir borsasında böyle bir kazanç olmadı, olamaz!

Dünyanın hiçbir ülkesinde, örneğin eroin veya silah kaçakçılığı yapmadığınız sürece dolar bazında bu oranda kazanç elde etmek mümkün değildir.

Kurulan tezgahı görüyorsunuz. Emme basma tulumba çalışıyor. Türk insanı işsizlikle, yoksulluk ve yolsuzlukla boğuşurken, malı mülkü özelleştirme adı altında peşkeş çekilirken, elin yabancıları ile bazı paralı ve uyanık Türkleri bir yılda dolar bazında yüzde 66.9 net kazanç sağlıyor.

Türkiye bir piyango! Devlet kuşu! İşini bilenin başına konuyor!