Ne "bereketli" seçim yapmışız da haberimiz yok.
Sadece yüzde 34 oyla Meclis çoğunluğunun yüzde 66’sını ele geçireceksin, yasama organının tümü senin olacak, hükümet sende olacak.
Eksik kalan yargı ve cumhurbaşkanlığı idi. Yargı direndi. Yargıdaki egemenliklerini büyük ölçüde yitirdiler. Geriye Çankaya kalıyordu, şimdi Atatürk’ün makamı da onlara geçecek. Buna yol veren ise işin sonuna gelmiş, yıpranmış, yorgun düşmüş, bugünkü siyasal dengeleri asla temsil etmeyen bir Meclis olacak!
Sonrası hayırlara vesile olsun inşallah!
Türkiye sınırları dışında söylediği şu son sözlere bakın:
"Makamlar, mevkiler geçicidir. Musalla taşına koyduklarında er kişi niyetine diyecekler. Başbakan, cumhurbaşkanı niyetine demeyecekler ki. Öldün. Seni koyacakları en fazla iki metreküp yer. 1.85 boyum var. En fazla yeri ben alırım haaa. Başbakan olsan ne yazar, cumhurbaşkanı olsan ne yazar." (O halde olmayıveriniz beyefendi!)
Öbür álemden, musalla taşından, mezardan falan söz ediyor da, hiç kimseye açıkça, "Beyler ben Çankaya’ya çıkmayı yıllar öncesinden kafaya koymuştum, ama bunu son dakikaya kadar kimseye açıklamak istemiyorum" diyemiyor.
Birisi ortaya çıkıp kendisine şöyle dese, acaba ne yanıt verir:
"Sayın Başbakan, henüz karar vermediğinizi söyleyip duruyorsunuz. Bunu siyasi hesapla yapmadığınıza, gerçekten karar vermediğinize, millete doğru söylediğinize Kuran üzerine yemin eder misiniz?"
Acaba edebilir mi!
* * *
Şimdi 14 Nisan mitingine dönüyorum. O görkemli olayı yayınlamayan, haber bültenlerinde bile kısaca geçiştiren TRT neredeydi? Öteki "haber kanalları" neredeydi?
Ankara’da Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük mitingi yapılıyor. Belki bir milyon, belki bir milyona yakın insan toplanmış, tepkisini dile getiriyor...
Ve TRT, koskoca haberi görmüyor. Öteki anlı şanlı ve tarafsız olması gereken haber kanalları da aynı tavrı sergiliyor.
Her birinin canlı yayın araçları, muhabirleri, görevlileri oradaydı. Ama yüzbinler haykırırken onlar magazin, belgesel, eğlence programı yayınlıyordu. Bu nasıl gazeteciliktir? Bu nasıl haber anlayışıdır?
Milletin bunu yuttuğunu, içine sindirdiğini mi zannediyorlar? Hangisi millete saygı gösterip bu ayıbın gerekçesini veya nedenlerini açıklama zahmetinde bulundu?
Hele TRT hükümetin değil, devletin kurumudur. TRT habercilik yapmakla yükümlüdür. Sen o devlet kurumunu hükümet borazanı, hükümetin sesi, Bülent Arınç’ın vesairenin özel kanalı olarak kullanamazsın. Hesabı sorulur.
TEÅžEKKÃœR
BEYKENT Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cuma Bayat’tan gelen yazı:
"Üniversitemiz Rektör Yardımcısı ve İletişim Tasarım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ünsal Oskay’ın danışmanlığında Medya Kulübümüz tarafından geleneksel olarak düzenlenen VI. İletişim Ödüllerinde 7.500 öğrencimize uygulanan anket sonuçlarına göre ’En Çok Okunan Köşe Yazarı’ seçildiniz.
17 Nisan 2007 Salı günü saat 13.30’da Beykent Üniversitesi’nde düzenlenecek olan törene teşriflerinizi rica eder, tüm öğrenci, akademik ve idari personelimiz adına başarılarınızın devamını dilerim."
Kabataş Lisesi öğrencileri ve mezunları, Galatasaray Üniversitesi öğrencileri ve hocaları arasında düzenlenen anketlerde olduğu gibi, binlerce Beykent Üniversitesi öğrencisi de aynı ödülü bana layık görmüş.
Çok teşekkür ediyorum.Masa başında değil, özellikle eğitim ve bilim kurumlarında böyle anketlerle alınan ödüller önemli ve değerlidir. Bunlar benim meslek yaşamımın onurlarıdır.
Ancak Ankara’nın yoğun gündemi belli. Ankara’dan ayrılmak bugünlerde zor. Bugünkü ödül töreninde Beykent Üniversitesi hoca ve öğrencilerinin yanında sadece gönlümle olabileceğim. Sağolsunlar.