Paylaş
ANKARA, 13 Ekim 1923 günü başkent oluyor. Ankara'nın başkent oluşu her yıl törenlerle kutlanıyor. Bu yıl da öyle. Bu amaçla Ankara Valiliği tarafından törenler, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından resepsiyon düzenleniyor. Burada Valilik ve Belediye tarafından düzenlenen davetiyeleri görüyorsunuz.
Hemen belirteyim, iki davetiye de Belediye tarafından basılıyor. Biri renkli, diğeri siyah beyaz iki davetiyenin de kapağı tamamen aynı. Sol üst köşede Ankara Kalesi, onun altında bir Türk bayrağı ve en altta ikinci Meclis binası... Ve her ikisinde de aynı tipte yazılmış ‘‘Başkent Ankara’’ yazısı. Fakat arada ‘‘küçücük’’ bir fark var.
Valilik davetiyesinde bir Atatürk resmi yer alıyor. Bu resim bizim İ. Melih'in davetiyesinde yok!
Acaba cımbızla çıkarıldı mı, silindi, ayıklandı mı? Kim bilir!
***
Bir ‘‘küçük’’ fark daha var! Valilik davetiyesinin arka yüzünde şöyle yazıyor:
‘‘Mustafa Kemal Paşa 5 Ekim 1922'de Ankaralıların Onursal Hemşehrilik isteklerini sevinçle kabul ettiğini ‘‘Vatansever Ankara Ahalisine’’ hitabıyla, şu sözlerle yanıtlamıştır:
Beni Ankara'nın yurtsever hemşehrileri arasına girmeye çağırmak suretiyle beliren iltifatınıza en içten şükranlarımı bildiririm. Ankaralı hemşehrilerimin bu vatanın kurtuluşu mücadelesinde ayrı bir şeref payı vardır.’’
Ne ilginçtir, İ. Melih'in davetiyesinde Mustafa Kemal Paşa'nın bu sözleri de yok!
Tıpkı resminin olmadığı gibi! Ne ilginç rastlantılar!
Davetiyeler Belediye tarafından basılıyor ama bunları gören olmuyor.
***
Ankara, birkaç yıldan bu yana Türkiye'nin en başıboş ve en sahipsiz kenti. Her şey İ. Melih'in eline bırakılmış durumda. Bu gidişe ‘‘Dur’’ diyecek hiçbir devlet kurumu yok.
Vali var ama protokol görevleri dışında yok, rutin işler dışında Valilik yok, Başbakanlık, Bakanlıklar, hiçbiri yok.
İş artık o boyuta geldi ki, İ. Melih'in davetiyelerinde Atatürk resmi ve Atatürk'ün sözleri kullanılmıyor, cımbızlanıyor ve hiç kimse umursamıyor.
Cumhuriyetin başkentini Fazilet Partili Belediye Başkanı İ. Melih tek başına ve kafasına göre yönetiyor.
Bize de böylesi yakışıyor.
İSMET BERKAN'IN AÇIKLAMASI
‘‘Sevgili Emin Abi, bugünkü (dünkü) yazında Radikal'den ‘‘mütareke basını’’ ve ‘‘içimizdeki hain’’ diye söz etmen hem beni, hem de gazete çalışanlarını fazlasıyla üzdü.
İlk gününden beri özgürlükçü ve sorumlu bir yayın çizgisi izleyen Radikal'in ilkelerini hatırlatmama bilmiyorum gerek var mı? Laik, demokratik cumhuriyetten yana, ülkenin bütünlüğünü savunan bir gazete Radikal.
Ve biz bu temel ilkelerin özgürlüklerle, özellikle de fikir ve ifade özgürlüğü ile çelişmediğini düşünüyoruz. Gazetede yayımlanan söyleşilere de, köşe yazılarına da, bizim yayın ilkelerimize ve yasalara aykırı olmamak, hakaret içermemek şartıyla herhangi bir müdahalede bulunmuyoruz. Saygılarımla. İsmet Berkan. Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni.’’
Paylaş