Paylaş
Yağları mutfakta kullanmak, zaman içinde değişimlerinin nasıl ilerlediğiniz takip etmek çok önemli bir araştırma oldu benim için.
En güzeli de “İtalya’nın Zeytinyağları Rehberi”nin üç ay süren yoğun tadım döneminde bu yağların bir kısmını, işini ehli arkadaşlarıma da tattırıp “dışarıdan” görüş almak oldu.
Panel başkanı Giulio Scatolini ve rehberin yayın yönetmeni Stefano Polacchi’nin bizim yağları tartışmasını izlemek büyük zevkti.
Giulio, tattığı birbirinden lezzetli yağlara evladı sıkmış gibi sevinip bir kısmını tanıdığı için “Aferin, aferin çocuklara” derken, Polacchi memnuniyet bilmez gastronomi entelektüeli olarak “Geç toplanmışlar” dedi durdu.
Giulio da “Siz entelektüeller ne anlarsınız” demeye getirdi ve yağların çok iyi olduğunu, en önemlisinin de her geçen sene daha iyi işler çıkarıldığını söyledi ve ekledi: “O kadar çok kadın üretici var ki, görsen şaşırırsın. Kadın eli değiyor bu yağlara, iyiler, daha da iyi olacaklar.”
Giulio o kadar doğru bir şey söyledi ki, yağlarımıza kadın eli değiyor.
En başarılı yağlarımızın, son yıllarda zeytinyağının kat ettiği yolun altında kadınların imzası var.
Bahar Alan’ın harika işi Nova Vera işi bu sene bir adım ileri götürdü.
Şişelerine bir kadın sanatçının imzasını taşıdı. Nova Vera’nın önceden de çok zarif bir tasarımı vardı ancak genç sanatçı Hülya Özdemir’in her zeytinin doğasına uygun bir kadın portresi yaratarak oluşturduğu etiketler birer sanat eseri.
Bahar Alan’ın Nova Vera’sı birçok ödül aldı, dünya piyasasına girebilen bir marka oldu. Bu elbette çok önemli.
Zeytinyağında kadın denince aklıma ilk gelen isimlerin başında Tayga İyi Gıda’dan Feza Şanlı var. Ortağı Erkan Buğday alınmasın!
Tayga ufacık tefecik bir firma.
İzmir’in dağlarında keçilerin çıkmaya üşeneceği yerlerde zeytin yetiştiriyor. Bizim festivalin ilk günü, tattığımız ilk üründü Tayga.
Tamamen tesadüf. Onun da ilk senesiydi.
Nova Vera gibi ilk günden itibaren evrimini büyüyen bir çocuk gibi izliyorum Tayga zeytinyağlarını.
Feza Şanlı’da beni en çok etkileyen şey, analiz gücü, en kötü şartları bile öncelikle kendi içine sinecek bir ürün yapmak istemesi ve savaşçı özelliği...
Feza Hanım ve birkaç üreticinin oluşturduğu Anatolian Selection çatısı da önemli...
5 küçük üreticinin, etkinliklere fuarlara aynı çatı altında katılarak maliyetleri düşürme fikri küçük ama önemli bir adım.
Anatolian Evoo Selection içinde Feza Şanlı ile birlikte Tarhala’dan İlkem Topal, Elea Antiochia Hatice Nalçabasmaz gibi harika kadın üreticiler var. Diğer üyeler Gıda Ormanı ve Orfion da aile içi kadın erkek dayanışması örnekleri. Harikalar.
Kürşat ailesi kadınlarına da saygı duruşu yapmadan geçmek olmaz.
İşlerindeki ciddiyet, güler yüzleri, zarafetleri, arkalarındaki beş kuşağa rağmen işe yeni başlamış insan heyecanlarıyla Zeynep Kürşat ve annesi Fatma Betil Kürşat benim için zeytinyağında zarafettin resmi. Onları çalışırken izlemek büyük zevk.
“Zeytinyağında kadınlar” başlığı altında pek çok harika kadına haksızlık yapmamak imkansız.
Saydıklarım dışında Oleamea, Olea Area, Rengin Suar, Ege Güzeli, Buta Assos bu sene tattığım kadın eli değmiş, çok beğendiğim ürünler ki kadınların eli piyasadaki tüm yağlarda var.
Her şeyden önce zeytini toplayan emekçilerin çoğu kadın.
Türkiye’nin her yerinde sayıları gittikçe artan kadın kooperatiflerini de unutmamak gerek.
Türkiye’nin en köklü üreticileri ailelerinden birinden gelmesi dışında İtalya’da zeytin denildiğinde akla gelen üstat Marco Mugelli’nin öğrencisi olmuş üretici/tadımcı Selin Ertür, Birsen Pehlivan, Müge Nebioğlu, akademisyen Zeynep Delen Nircan, Renan Tunalıoğlu, Fügen Durlu Özkaya, yemeklerinde zeytinyağına verdikleri önem ve başarılarıyla
şef Aylin Yazıcıoğlu, Şemsa Denizsel, Didem Şenol, Burçak Kazdal, İnanç Çelengil ve Türkiye’nin adını bildiğim, bilmediğim, bilip unuttuğum tüm zeytinyağı kadınlarının, tüm kadınların Kadınlar Günü kutlu olsun.
Her gün bizim günümüz!
Paylaş