Paylaş
Bu hafta İtalya’nın en kıymetli zeytinyağı yarışmalarından, bir tek zeytinyağına “muhteşem” ödülü veren Il Magnifico için onlarca muhteşem zeytinyağı arasından sadece bir tanesinin “muhteşem” olduğuna karar vermeye çalışırken aklımda yine bu sorular vardı, “Bol ödül mü tek ödül mü” diye...
Magnifico 10 yıldır, Banca di Chianti, FARA ve Cantini Vetro şişe fabrikası, MORI-TEM ve Pieralisi zeytinyağı makineleri üreticisi, Chianti Classico konsorsiyumu, zeytinyağı dükkanı Oliveyou ve gastronomi ürünü satış platformu Nel Piatto sponsorluğunda gerçekleşen, İtalya’nın en kıymetli zeytinyağı yarışmalarından biri.
Destekçileri arasında birbirinde rakip sayılabilecek firmaların omuz omuza durması yarışma hakkında çok şey anlatıyor.
Bankasından şişe üreticisine, bölge yönetimine, konsorsiyumuna, makine üreticisine zeytinyağının başarıya giden yolda kimlere ihtiyacı olduğunun rehberi sanki bu liste...
Magnifico’nun kurumsal sponsorları arasında benim de parçası olduğum ANAAPO, yani Toscanalı zeytinyağı tadımcıları birliği de var.
10 senedir ana jürinin tadacağı final ürünlerini, bizim birlik tadımcıları ön elemeden geçiriyor.
Bu sene ana jürinin tadacağı yarı final yağlarını seçmekle kalmadım, o jürinin de içindeydim.
Sevgili Müge Nebioğlu ile birlikte 22 kişilik çok sıkı bir tadım ekibinin parçasıydık.
İtalya’nın dört bir yanından, Türkiye ve Yunanistan’dan Chianti’ye gelen jüri ayağının tozuyla akşam geç saatte oturup tadım yaptı.
Yarışmanın ana sponsorlarından, zeytinyağı makinesi Mori-Tem’in yaratıcısı, işine büyük hayranlık duyduğum beslediğim Giorgio Mori, her müşterisine terzi misali ihtiyacına uygun makine üretmekle tanınan bir deha.
Bir kısmını tanıdığım, tanımadıklarımla da yaptığımız gece antrenmanı sayesinde hızlıca kaynaştığım jüriyle, ertesi gün İtalya’nın “Muhteşem” zeytinyağını seçmek büyük zevk olmanın ötesinde büyük bir sorumluluktu.
Giorgio Mori ve Matia Bargiulli bizden “teknik değil duygusal bir tadım” yapmamızı istediler.
Bunun bu kadar zor olacağını tahmin edemezdim.
Gerek Gambero Rosso rehber deneyimimde, gerekse içinde bulunduğum diğer yarışmalarda birkaç yağa aynı notu verebiliyorduk. Yani birkaç iyi arasında illa da seçim yapmaya gerek olmamıştı.
Magnifico için tadım yaparken savaş filmlerindeki kısa çöp sahnelerinde hissettim kendimi.
Sadece bir tane “en iyi” olacak.
Finale kalan 9 yağ arasında seçim yapmak zor oldu.
O kadar iyi ürünlerdi ki elerken kendimi melankolinin kucağında buldum.
Son üç yağ kaldığında artık yüreğim dayanmıyordu.
Mori’nin söylediği “Teknik seçim yapmayın” sözleri Yeşilçam filmi sahnesi gibi yankılandı kulağımda.
Tüketicinin anlamakta zorlanacağını düşündüğüm muhteşem bir yağı kenara bıraktım.
Son iki yağa aynı notu verdim, başkalarının oyları belirlesin dedim.
Tadım bittiğinde o kadar iyi işi kenara koymanın hüznü vardı üzerimde...
Paylaş