Sayılar ve zeytinler

Başlamayan yıl olarak tarihe geçecek 2020’nin günlük hayatımıza getirdiği yeniliklerden biri de istatistik bilimi.

Haberin Devamı

Sayılar günlük yaşamımızın içine hiç bu kadar girmemişti sanki.
Her gün dünyanın dört bir yanından yetkililerin açıklamaları yayınlanıyor.
Virüsün yayılma hızı, kaç yeni vaka var, kaç kişi iyileşti, yaşam kayıpları ne kadar, bu verilerin birbirleriyle ilişkileri ne...
Her gün gözümüz bu sayılarda.
Virüsle temasımız olsun ya da olmasın hepimiz bu sayıların parçayız.
Bu hafta denk geldiğim bir istatistik İtalya’da karantina döneminde organik ürün tüketiminin yüzde 11 arttığını gösteriyordu.
Paskalya sırasında bu oran yüzde 20’ye varmış.
İtalyanlar evde kapalı oldukları günlerde daha sağlıklı beslenmeye çalışmışlar, organik ürün tercih etmişler.
Herkes evindeyken tarlalarda çalışmaya devam edenler de organik tarımı seçmiş.
Bu dönemde ülkenin organik tarım sektörü yüzde 1,5’luk bir büyüme göstermiş.
Avrupa’nın uyguladığı Green Deal/Yeşil Düzen, sürdürülebilir ekonomik gelişim politikasının sağladığı fonların bu gelişimde mutlaka payı var.
Yine de şu anda tüm AB tarımı içinde organik alanların ortalaması yüzde 8’i gösterirken, İtalya’da bu oran yüzde 15.
Sertifika almanın bürokratik zorluğu ve maliyeti nedeniyle organik sertifikası almayan üretici bu hesabın dışında.
Avrupa zaten sürdürülebilirlik yolunu seçmişti, Covid’in getirdiği sağlık tehdidi tüketiciyi de daha hızlı bir şekilde organik seçimler yapmaya yöneltmiş gibi.
Evde oturduğumuz için yaşadığımız şehirlerin havası rahat nefes aldı, sağlığımız aklımıza geldiği için organik tarım yapan özellikle de küçük üreticinin kıymeti anlaşıldı. İtalya’da küçük üreticiyi doğrudan tüketiciyle buluşturan, artık hayatın doğal parçası olan alternatif mekanizmalar var.
Türkiye’de de bu dönemde bu tür ağlar güçlenmeye başladı.
Daha çok birebir, üreticiden doğrudan bireysel siparişler olarak yürüyor daha çok.
Küçük grupların oluşup, ulaşım maliyet ve karbon ayak izinin paylaşıldığı sistemler zamanla gelişir umarım.
Bu dönemde ben Roma’da olduğum halde şimdiye kadar tanıma fırsatım olmayan pek çok küçük üretici tanıdım, şef arkadaşlarım sayesinde.
Annem 65 yaş üstü olduğundan, dışarı çıkamadığı için zorunlu oldu bu arayış.
Organik tüketimi ve sertifikalı üretimi gelişim halinde olan İtalya 235 bin 741 hektarlık organik zeytinlikleriyle dünyada ikinci sırada.
Dünyanın organik zeytin üreten tarım alanlarının dörtte biri demek oluyormuş bu.
Zeytinyağı üretimi konusunda İspanya’nın ardından dünya ikincisi olan İtalya, organik zeytinlikler konusunda ise Tunus’un ardından ikinci sırada.
Dünyanın hem zeytinyağı üretimi hem de zeytin dikili yüzey rekortmeni İspanya 195 bin 114 hektarla Tunus ve İtalya’nın arkasında.
İspanya’yı 81 bin 586 hektarla Türkiye izliyor.
Türkiye zeytinyağı üretiminde dünya sıralamasında çok yukarılarda değil, yapabileceğinin çok altında bir randımana sahip.
Sofra zeytini dendiğinde ise durum farklı.
İspanya yine ilk sırada, ardında Mısır, üçüncü ise Türkiye.
81 bin hektarı geçen organik alan Türkiye zeytinciliğinin yüzde 10’una denk geliyor aşağı yukarı.
Bu hiç yabana atılacak bir haber değil.
Gelişen zeytincilik organik gelişiyor.

Bir araştırma

Haberin Devamı

Organik tarım demişken Buğday Derneği’nin öncülüğünde gelişen Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın yürüttüğü Zehirsiz Kampanya’ya, Tarım ve Orman Bakanlığı kayıtsız kalmadı.
Geçen hafta tarımda kullanılan 16 pestisit yasaklandı.
Tarlalarımız 16 zehirli maddeden kurtulmuş oldu.
Zeytinlerde kullanılan tarım ilaçlarının kısmen zeytinyağına geçtiği biliniyor.
Tüm üretim organik, ilaçsız olsun ama yavaş yavaş.
Zeytinin ozon ve çeşme suyuyla sıkım öncesi yıkanarak bu tür atıklardan önemli ölçüde arınacağını gösteren kıymetli bir araştırma var.
Sevilay Kırış ve Yakup Sedat Velioğlu’nun bu önemli çalışmasından tamamen organik tarım yapamayan üreticiler, bu iki bilim insanın çalışmasından faydalanabilir.
Birkaç yıllık olmasına rağmen güncelliğini koruyan makale Ankara Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi’nde, online olarak da bulunabilir.
Zeytinlerin kaçar dakika, ne şekilde yıkandıklarında hangi tarım ilaçlarını ne oranda kaybettiklerine dair çok kapsamlı veriler mevcut.
Üreticiler uygulamak için, zeytinyağı sever de zeytinyağını kullandığı üreticiye bu konuda ahiret soruları yöneltebilmek için okuyabilir.
Ya da tarımda kullanılan maddelerin ne kadarının
zeytinyağımıza geçtiğini
görmek için.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları