Paylaş
Binaya her girdiğimizde Covid-19 negatif olduğumuza dair bir belge imzalamamız gerekiyor.
Her gün tekrarlanan bir işlem.
Ateşimiz ölçülüyor. Kendi maskemizi attırıp yeni maske veriyorlar.
Ellerimizi de dezenfekte ediyoruz. Tabii ki eski tadım sisteminden çok farklı bir şekilde.
Yıllardır kocaman bir masanın etrafına dizilir birlikte tadardık.
Çok yorularak ama hep güle oynaya yapardık tadımlarımızı.
Bu sene herkes ayrı masalarda.
Aramızda en az bir buçuk metre mesafe var.
Tadım sırasında maskelerimiz hep yüzümüzde.
Bir yağı koklayıp tattıktan sonra hemen maskelerimizi takıyoruz.
Bulunduğumuz odada sürekli bir pencere açık.
Her 45 dakikada bir tadımı bırakıp odadan çıkıyoruz.
Bütün pencereler açılıp mekan havalandırılıyor ve dezenfekte ediliyor.
Konsantrasyon sürekli sil baştan yapıldığı gibi tadımın süresi de uzuyor.
Çok sayıda numune tatmamız gerektiği için epey yorucu bir durum.
Sürekli dezenfektan kokusuna maruzuz.
Yine de çok mutluyuz.
Ayrı masalarda da olsak gülerek, eğlenerek tatmaya devam ediyoruz.
Pazartesi Umbria ile başladık işe. Umbria harikaydı.
Kendimi sürekli gülümserken buldum.
Bu sene riski azaltmak adına yerel tadımlar yapılmadı.
Tüm ürünler doğrudan Roma’ya geldi.
Ön eleme olmadığı için çok fazla kusurlu yağ tadacağımızı düşünüyordum ama öyle olmadı.
Şimdilik gelen ürün başına, en çok yağ elediğimiz bölge Veneto.
Daha önce bahsetmiştim.
Gambero Rosso’nun diğer rehber/kataloglardan farkı, katılımın ücretsiz olması...
Pandemi sağ olsun ana sponsorlardan biri çekilince bu sene katılım ücretli oldu.
Sadece rehbere girebilenler katılım ücretini ödüyor.
Elenenlere neden hatalı bulduğumuzu açıklayan bir not yazılıyor, rehbere girenlere katılım ücreti karşılığında birkaç kopya rehber ve şişeleri üzerinde kullanabilecekleri grafik tasarım veriliyor.
Ücretli olduğu halde 800 civarı katılım vardı.
Normalden yüzde 20 daha az yani.
Bu da demek oluyor ki çok küçük üretici katılamadı.
Uzun vadede İtalyan zeytinyağcılığı bunun yan etkilerini görecektir.
Rehbere daha fazla gelir sağlamak için standartların altına inmek söz konusu değil. Kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor.
Gerçekten çok az ürünü diskalifiye ettik. Veneto döküldü, o ayrı.
Türkiye’deki kadın üretici
Rehberin küratörü Stefano Polacchi ve panel başkanı Giulio Scatolini, Roma’da yaşamadıkları için trenle gidip gelme riskini düşürmek adına hafta içi Roma’da kalıyorlar.
Bir akşam Stefano, bir akşam da Giulio yemeğe misafir oldu. Erken başlayıp saat 21.30 sokağa çıkma yasağına yakalanmadan biten mesafeli yemekler yaptık.
Bu iki üstadı bulmuşken Türkiye’den getirdiğim yağlardan da tattırdım.
Düet Memecik, Hermus Memecik, Nova Vera Memecik, Ege Güzeli Memecik, Uyku Vadisi Memecik, Bayram Barun Memecik, Menteşe Som Domat, Zemya Special, Drop By Drop, Tayga tadıldı.
Stefano’nun bizim yağlarımızla fazla tecrübesi yok. “Zeytinler daha erken toplanabilirmiş ama çok iyi yağlar” demekle yetindi.
Giulio, Aylin Yazıcığolu ile düzenlediğimiz festivalin sürekli konuklarından olduğu için bizim zeytinyağlarımıza çok hakim. “Festivale en son geldiklerinden çok daha iyiler. Türkiye’de çok kadın üretici var. Genç kadınlar güzel işler yapıyor” dedi.
Giulio’nun heyecanını görmek bana da çok iyi geldi.
Tüm zorluklara rağmen üreticilerimiz güzel şeyler yapıyorlar.
Paylaş