Parası döviz olmayan ülkelerde kambiyo rejimi

ÇARŞAMBA günkü yazıda Steve Hanke’nin bir makalesini özetlemiş ve Türkiye’nin gitgide büyüyen cari açığının, sistemik bir bozukluk olduğunu yazmıştım.

Sistemik bozukluk, istenmeyen sonuçlar, herhangi bir hatadan değil, sistemin işleyişinden dolayı oluşuyor demektir. Diğer bir değişle, benim "örtülü kur çapası" diye adlandırdığım, büyük usta Friedman’ın da "yönetilen dalgalı kur" gerçekte "kur çapası"nın bir türüdür dediği kambiyo rejimi, Türkiye gibi bir ülkede her zaman cari açık yaratacaktır. Başını banka iktisatçılarının çektiği "yüksek faiz-düşük kur" lobisine göre cari açık, hem enflasyonu düşürmek hem de hızlı kalkınmak için verilmesi gereken bir ödündür. Bu politikanın alternatifi yoktur. Dolayısıyla yapılması gereken cari açığı yok etmek değil, onu sürdürmektir. Bunun da çaresi, hükümetin ülke varlıklarını veya kamunun müstakbel gelirlerini kırdırarak yabancılara satması, ayrıca sıcak/soğuk döviz girişlerini aksatmamasıdır.

Ben, buna itiraz ediyorum. İzlenen yol, batıldır. Bu, çıkmaz bir sokaktır. Allah kerim, bir gün cari açığın çaresi de bulunur denemez. Uygulanan rejimin iki alternatifi vardır. Birincisi, Friedman’ın "unified" dediği sabit kur, ikincisi ise gerçek dalgalı kambiyo rejimine geçmektir. Yani ya ulusal para birimi pratik olarak terk edilecek ve küresel bir para birimini kabul edilecektir ya da dövizin fiyatının piyasada oluşmasına (faiz arttırarak), müdahale edilmeyecektir. Türkiye, AB’ye girecekse, siyasi entegrasyondan önce ekonomik entegrasyonu tamamlamalıdır. Bunun bir ayağı "Gümrük Birliği"ne girmekti ki girilmiştir, ikinci ve daha önemli ayağı ise "Para Birliğine" girmektir. Bu iş ne kadar çabuk olursa o kadar iyi olur.

* * *

Böyle bir öneri ortaya atılınca, sanki yarın sabah bir Hükümet Kararnamesi çıkartarak veya haftaya TBMM’den bir kanun geçirerek bu dönüşüm sağlanabilir deniyormuş gibi itiraz edenler seslerini yükseltmeye başlar. Büyük değişiklikler, stratejik kararlardır. Böyle bir karar verildikten sonra alınacak her para-fiskal önlem, adım, adım ülkenin kambiyo rejimini bu yeni modele yaklaştıracak şekilde tasarlanacaktır. Ne kadar hazırlık yapılırsa yapılsın, yine de kesin dönüşüm olduğunda, ortaya bir alay uyum sorunu çıkacaktır. Bunlar da birer, birer çözülecek veya aşılacaktır. Yürürlükteki örtülü kur çapasından vazgeçilince, ülkede kalıcı istikrara hizmet edecek bir kambiyo rejimi yerli yerine oturmuş olacaktır.

* * *

Steve Hanke, makalesinde Friedman’ın sabit kur rejimini tavsiye ederken bu rejiminin, bir merkez bankası tarafından yönetilmesi fikrini çok tehlikeli bulduğunu vurgulamaktadır. Merkez bankaları işin içinde olursa, para politikasında takdir hakkını kullanarak, "döviz rezervleri ile para arzı" arasındaki birebir ilişkiyi bozabilir ve bu ilişkinin kopması, sabit kur rejimini bir felakete dönüştürebilir demektedir. Friedman, piyasa güçlerine müdahale edilmemesi kaydıyla, hem yüzer (dalgalı) hem de sabit kur sistemlerini savunmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler için ise "sabit-birleşik kur rejimini" bilhassa tavsiye etmektedir.

Son Söz: Fakirin parası, zenginin kafasını yorar.
Yazarın Tüm Yazıları