Kaya yağı fiyatları

İNSANLAR, kayalar arasından sızan siyah yağsı bir maddeyi ilk gördüklerinde buna kaya yağı anlamında "petrol" demişler. "Petr" kaya, "ol veya oil" ise yağ demektir.

Yağ, birim ağırlıkta en yüksek miktarda enerji depolayan maddedir. Kabaca beher kilo yağda 10.000 kilo kalori enerji bulunur. Burada kullandığım yağ kelimesinin kapsamına, zeytinyağından tutun en kalın fuel oile kadar her tür yağ girer.

Enerji içeren emtia fiyatları, kullanma kolaylığı dahil, içerdiği enerji bakımından karşılaştırılırsa, petrol bugün ulaştığı 700 Dolar/Ton (7 varil 1 ton eder hesabıyla) fiyatıyla hálá en ucuz enerji kaynağıdır. Petrol, taşınabilir alternatif bir enerji maddesi bulununcaya kadar, dünyanın en stratejik metası olmaya devam edecektir. Üstelik petrol, enerji sağlaması dışında da çok değerli bir hammaddedir. Hayatımızın her noktasına girmiş bulunan plastiklerin hammaddesi de petroldür. Petrol aynı zamanda gübre hammaddesidir.

* * *

İktisatçı İlker Domaç’ın yaptığı hesaplara göre, petrol fiyatlarında her 1 dolar artışın Türkiye’ye yıllık maliyeti 450 milyon dolardır. Eğer 2007 ortalama fiyatına göre, 2008 fiyatları beher varilde yaklaşık 30 dolar daha yüksek olsa (inşallah olmaz) bunun ülkemize külfeti 13.5 milyar dolar baliğ olur. Türkiye’nin milli geliri 450 milyar dolardır. Demek ki, gelecek yıl Türk halkı, gelirinin (kısaca milli gelirin) % 3’ünü petrol üreten ülkelere ek olarak aktarmak mecburiyetindedir. Bu arada petrolün, fiyat birimi olan ABD dolarının, Euro karşısında bir yılda ortalama % 12 değer kaybedeceğini varsayarsak, söz konusu petrol fiyat artışlarının Türkiye’nin milli gelirine oranı kabaca % 2’ye düşer.

* * *

Türk ekonomisi, bu petrol fiyat şokuna karşı nasıl bir tepki verecektir?

1. Bu artışın faturasını, halk ödeyecektir. Normal olarak bu ödemeyi tüketimini kısarak yapması gerekir.

2. Fatura, tüketim kısılarak ödenmek istenmezse, bu meblağ kadar ilave dış borç almak gerekir. Karar alıcıların tercihleri dikkate alınırsa, muhtemelen tüketim kısılmayacak, dış borçlar artacaktır.

3. Eğer Türkiye, yurtdışından "net alacaklı" olsa idi, bu ek faturayı tüketimi kısmadan ve borca girmeden, önceki birikimlerinden ödeyebilirdi. Mesela Çin, böyle yapabilir. Halbuki Türkiye, yurtdışına (borçlardan alacaklar ve rezervler düşüldükten sonra) "net borçlu"dur. Demek ki, tüketim kısılmazsa, borç artışı kaçınılmazdır.

4. İthal edilen petrolün fiyatındaki artış, ilk aşamada petrol ürünlerinin iç fiyatlarında artışa yol açar. Bu artış yapılmasın demek, devletin vergi gelirleri azalsın demektir. Vergi gelirlerinin azalması, bütçe açığı yaratır. Bütçe açığı da kamu borcunu artırır.

5. Petrol ürünlerinin artan yurtiçi fiyatları, artışa muhatap olan kişi ve firmaların, sırtlarına binen bu maliyet artışını, kendi gelirini kısmak yerine, mal veya hizmet sattığı kişilere, fiyatlarını artırma yoluyla aktarması, zincirleme bir reaksiyona sebep olabilir. Bu yapılırsa, fiyatlar genel düzeyi artar. Buna enflasyon denir.

Son Söz: Fiyat, fiyata baka baka artar.
Yazarın Tüm Yazıları