Ekono-komik

STAR TV’nin kurulduğu günlerde Hürriyet’teki arkadaşlarımdan Neşe Düzel, birlikte bir TV programı yapmayı önerdi. Ben de kabul ettim. Gidip, genç patron Cem Uzan’la görüştük.

Neşe, o zaman ‘ekonominin kulis yazarıydı’. Ben de bugünkü gibi, ‘popüler iktisat’ yorumcusuydum. Programın adı ‘Ekono-komik’ olacaktı.

Bu programda, yurdum ekonomisinde ortaya çıkan akıl ve iktisat dışı olayları, kararları ve yorumları ‘komik’ bir şekilde eleştirecektik. Biz programı yapamadık. Ama ekonomide ‘trajediler’ artarak sürdü.

GÖZÜNÜ RANT BÜRÜMEK

Türkiye’nin hálá, kredi ‘reytingi’ düşük, fakirce bir ülke olmasının temel sebeplerinden biri de, sistemin rant üzerine inşa edilmiş olmasıdır. Rant, milli geliri artırmadan, bireysel gelir veya servet artışları yaratan kazançlara verilen isimdir. Rantın doğmasına sebep, kamu yönetiminin arz üzerine getirdiği kısıtlamalardır. En çok bilinen türü, ‘kentsel mekánların yapı izinlerinin’ değiştirilerek elde edilen ‘imar’ rantlarıdır.

AKP, iktidara geldikten sonra milletvekillerinin lojmanlarda değil, halkın arasında oturmasını uygun gördü. Böylece Ankara’nın en güzel yerlerinden birinde yapılmış çok şık 600 villa boşa çıktı. Yapılacak iş çok basitti. Bu evler satılacak ve parası devlete gelecekti. Bu kadar basit bir iş bugüne kadar yapılamadı. Çünkü, ilgililerin ve fırsatçıların ‘gözlerini rant bürümüştü’.

Bölgenin imar durumu değiştirildi. Bu canım mahallenin iş merkezine dönüştürülmesine karar verildi. Bu amaçla altında her türlü melanetin icra edileceği ‘devlete daha fazla gelir sağlamak’ şalı, olayın üstüne serildi. Sonuç, tam bir fiyasko oldu. Ama rant avcıları vazgeçmediler. Sürek avı devam ediyor.

DURUM MUHAKEMESİ YAPMADAN HESAP YAPILMAZ

Soru şu: 2001 yılı sonunda, banka mevduatının yüzde 60’ı döviz, yüzde 40’ı TL iken, şimdi bu oranın tersine dönmüş olmasının anlamı nedir? Cevap: Döviz mevduatı olanlar, kısmen TL’ye dönmüştür. Acaba? Gelin, bir tek dolar TL’ye dönüşmemiş olsa bile, oranın nasıl terse döneceğini hesaplayalım.

Diyelim ki, 2001’in sonunda bankalarda 40 milyar dolarlık döviz mevduatı (DTH), 44 milyar YTL tutarında TL mevduatı vardı. Bir dolar da 1.65 YTL idi. Yani mevduat toplamı 110 milyar liraydı; bunun 66 milyarı, yani yüzde 60’ı döviz; 44 milyarı yani yüzde 40’ı da TL idi. Geçen 3 yıl içinde birikimli olarak TL’ye yüzde 100, döviz mevduatına yüzde 14 faiz ödenmiş olsa, üçüncü yılın sonunda TL mevduatı 44 milyardan 88 milyar YTL’ye, DTH’ler de 40 milyardan 45.6 milyara dolara yükselir.

Dönem sonunda 1 dolar, 1.4 YTL’ye gerilemişse, döviz mevduatının TL cinsinden ifadesi 64 milyar YTL olur. Yani toplam mevduat 152 milyara çıkmıştır, bunun yüzde 42’si dövizli, yüzde 58’i TL’dir. Görüldüğü üzere, tek bir dolar DTH, TL’ye dönmemiş olsa bile, oranlar terse dönmüştür.

Son Söz: Muhakemede hata varsa, hesap da, yorum da yanlıştır.
Yazarın Tüm Yazıları