Paylaş
Sezonun ilk moda haftasından sıcak dedikodular, mühim detaylar...
New York Moda Haftası, New York’ta başlayıp sırasıyla Londra, Milano ve Paris’te devam edecek 1 aylık moda maratonunun ilk ayağı olduğu için genelde editörler, modeller, fotoğrafçılar için okulun ilk günü tadında, heyecanında geçer. Bu yıl da gelenek bozulmadı, moda haftası tazeliğini korudu. Havanın da güzelliği, defileler arası trafikle boğuşmak yerine yürümek alternatifini doğurdu.
Moda haftasından göze çarpan belli başlı trendlere bir göz atalım: 80’lerin, 90’ların etkileri bu sezon da birçok koleksiyonda kendini hissettirmeye devam ediyor. Bu sefer koleksiyonlara 90’ların ‘grunge’ akımından ziyade minimalist yönü hâkimdi.
New York’un ruhundan gelen sokak stilinin, logoların, göbeği açıkta bırakan üstlerin, diz altı bol pantolonların, maskülen ve atletik kesimlerin, spor giyimin şehirde giyilme formüllerinin de hâkimiyeti göze çarpıyordu.
Yine New York sokaklarının bir şehir planlama harikası olan ‘ızgara sistem’ düzeninden ilham alınarak yaratılan geometrik kesimler ve çizgiler başroldeydi.
Rahatlığın ön planda olduğu, monokrom renkler, keskin siluetler, transparan, şifon katlar ve bir süredir devam eden topuksuz- düz ayakkabılar (hatta Birkenstock terlikler) ilkbahar-yaz koleksiyonlarının göze çarpan ilk detaylarıydı.
Toz pembe yazın rengi; sörf ve tenis temaları da yazın başlıca ilham kaynağı olacak. Şimdiden söyleyeyim!
Bir hafta içinde şehrin muhtelif mekânlarında sunulan 100’den fazla koleksiyon arasından en iyileri hangileriydi? Benim ‘kazanan 11’lim şöyle: Altuzarra, Proenza Schouler, Calvin Klein, Ralph Lauren, Tommy Hilfiger, Phillip Lim, Marc Jacobs, Victoria Beckham, Helmut Lang, Suno, Lacoste.
GAGA MI, MINAJ MI?
Modayla nefes alanlar için ‘Sophie’nin Seçimi’ gibi bir gece! Bir yandan Lady Gaga V dergisinin partisinde sahneye çıkıyor; diğer yanda Nicki Minaj, Alexander Wang partisinde. Alexander Wang parti mekânı olarak Tokyo’da bir pazar yerini andıran bir yer seçmiş; Bladerunner filminden fırlamış bir sahne organize etmiş. Nicki Minaj, herkesi kapıda uzun bir süre beklettikten sonra kapıları açtırdı ve mini konserine başladı. Diğer tarafta Lady Gaga partisinde kapı o kadar sıkıydı ki saat gecenin 2’si olduğunda Lady Gaga, kasımda çıkacak Artpop albümünden yeni şarkıları sadece 50 kişiye söylüyordu. Başını James Franco ve Jessica Alba’nın çektiği, 50 kişilik bir Lady Gaga kalabalığı!
Davetlerin en iyisi W dergisininkasım sayısıyla paralel ‘global stil’ temalı, ‘it girl’ Miroslava Duma ve fotoğrafçı Mario Sorrenti’nin ev sahipliğindeki akşam yemeğiydi. Yer, The Peninsula Oteli’nin terası!
Google gözlükleri çoktan günlük hayata karışmış! Defile arası, kahve molalarında Google gözlükleri kulananların sayısı hayli fazlaydı. Herkes alışmış, kimse dönüp bakmıyor bile!
Yeni trend alarmı 1: Artık partilerde konuklara elektronik sigara dağıtılıyor, davetlerde sık sık elektronik sigara sponsorluklarına rastlanıyor.
Yeni trend alarmı 2: Poz var, demeç yok. Kanye West, Louise Goldin; Justin Bieber ise Adidas Y-3 defilesinde en ön sıradaki yerini aldı, pozunu verdi, tek kelime dahi etmedi.
ALKIŞLAR NAOMI’YE
Victoria Beckham defilesinde ön sıranın kuşkusuz en ilgi çeken konuğu kocası David Beckham’ın kucağındaki kızları Harper’dı. Kızın sempatik tavırları modanın gergin yüzlerini yumuşattı, ufak tebessümler kondurdu. Yan koltuktaki Anna Wintour dahil!
Eskilerden Naomi Campbell, Diane Von Furstenberg defilesinin finalinde podyuma çıktı ve defile aralarında duymaya pek alışık olmadığımız güçlü bir alkış yağmuru eşliğinde yürüdü.
Paylaş