Paylaş
Twitter’da bir fenomensin. 50 bine yakın takipçin var. Nasıl başladı?
- Her şey yaklaşık üç yıl önce senarist olan annem çalışırken onun masasının üzerinde gezinmemle başladı. “Yazdığın senaryoyla değil benimle ilgilen” demek için bilgisayarın klavyesi üzerinde yürürken fark etmeden ilk cümlemi yazmıştım: “x*dcw woeı38- ase0eeöç4 şlipki”. O zamanlar daha yavruydum, yazdıklarım pek anlaşılmıyordu. Daha sonraları klavye üzerinde yürürken yazdığım cümleleri geliştirdim. Reklamcı babam da “madem öyle, sana da bir Twitter hesabı açalım bari” dedi ve olaylar gelişti.
Buradan televizyona geçmeyi düşünüyor musun?
- Bir keresinde evden internet üzerinden bağlanarak bir TV programına canlı yayın konuğu olmuştum. Pek sevmedim açıkçası, huysuzlandım. Zaten televizyon, olduğundan üç-dört kilo daha kilolu gösteriyor diyorlar. Dört buçuk kiloyum, iki katı görünmek istemem.
Annen ve babanla ilişkinden bahsetsene biraz...
- Annem genelde evde çalıştığı için tüm günüm onunla geçiyor. Onun uydusu gibi hep çevresinde dolanarak yaşadığımı söyleyebiliriz. Babamsa benim için oyun arkadaşı gibi.
Yeni taşındınız, strese girmişsindir kesin. Yeni eve alışabildin mi?
- O konuya hiç girmeyelim isterseniz. Annemle babam beni geçen sene Ankara’daki anneanneme bırakıp altı aylığına dünyayı gezmeye gittiler. Altı ay sonra döndüklerinde “Oh, tekrar evime döndüm” derken birden yeni bir eve taşındık. Buradan sizin aracılığınızla yetkili kişilere sesleniyorum: Biz ev kedileri için ev değiştirmek gezegen değiştirmek gibi bir şey. Lütfen kedi sahiplerinin taşınması yasaklansın!
Evde kuralların var mıdır?
- Elbette kurallarım var. Hafta içi-hafta sonu fark etmez; ben istediğim zaman ev ahalisi uyanacak, istediğim zaman mamam verilecek ve kumum her gün temizlenecek! Zaten temizlemeyi unuturlarsa kendi özel cezalandırma yöntemimi kullanıyorum; sevdikleri
eşyalara işiyorum.
ÇİFTLEŞME TEKLİFLERİNİ MARTA ERTELİYORUM
“Yüzüklerin Efendisi’ndeki Gandalf, benden çok tüy döker” demişsin ama senin cinsin siyah bir giysiyle buluşmaya görsün! Evde kıl, tüy meselesini nasıl çözüyorsunuz?
- Annem babam metalci değiller ve Neslihan Yargıcı’nın moda anlayışını benimsemiyorlar. Yani pek siyah ağırlıklı giyinmiyorlar. Ayrıca beni her gün en az 15 dakika özenle tarıyorlar.
Çapkın olduğunu duydum. Aşk meşk durumları nasıl?
- Aslında ben çok çapkın değilim ama dişi kedi sahipleri çok ısrarcı. Twitter’da Facebook’ta falan hemen her gün çiftleşme teklifi alıyorum. Ama teklifleri marta kadar değerlendirmeyi düşünmüyorum.
Nat Geo Wild, nesli tükenmekte olan akrabaların için 3-10 Şubat arası ‘Büyük Kediler Haftası’ etkinliği yapıyor. Sence ses getirir mi?
- Aslandan, kaplandan gelen bir canlı olarak tüm insanlara sesleniyorum: Nereden gelirsek gelelim bu dünyanın nereye gideceğinden hepimiz sorumluyuz. Bugün aslan nüfusunun yüzde doksanı, çıtaların da yüzde 75’i artık yok, kaplanlarsa neredeyse kafeslerde yaşıyor.
Sorsan herkes belgesel seyrediyor ama hayvan ve bitki türleri hızla yok olurken, biz dizilerin içinde yaşıyoruz. Kükremek gelmiyor mu içinden?
- Hem de nasıl! Ama sorunun dizi yerine belgesel seyrederek de çözülebileceğini düşünmüyorum. “Bakmakla öğrenilseydi, kediler kasap olurdu” diye bir laf var...
“Başbakanımız Muhteşem Yüzyıl’dan önce N. Geographic’e de el atsın. Hayatı ceylan peşinde geçen ecdadımı devamlı çiftleşirken gösteriyorlar” demişsin...
- Başbakanımız belgesellere de el atmalı bence. Her seferinde en az üç çocuk yapan örnek bir vatandaş olarak bunu talep edebilirim sanırım.
Kedileri örgütleyip ayaklanma çıkarsan ilk neyi talep ederdin?
- Dünyayı ele geçirme planlarım var. Hesap yaptım bir çift kedi ve doğurdukları yavru kediler yedi yılda 420 bin kedilik bir nüfus oluşturabiliyor. Diyelim ki böyle bir ayaklanma çıkardım, insanoğluna bu dünyada yaşayan tek canlının kendileri olmadığını anlatabilmek isterdim. Geçenlerde attığım bir tweette dediğim gibi: “Kedi nankör, tilki kurnaz, karga kindar, yılan sinsi...... Bir tek siz mükemmelsiniz değil mi!”
Sokak kedileri ne yapsın Zihni’ciğim. Hava soğukken aklın dışarda kalmıyor mu?
- Kalmaz olur mu... Ama yaz-kış attığım tweetlerle ve Facebook postlarıyla insanları bir kap su vermeye, mama koymaya, sokaktaki dostlarıma yardım etmeye falan çağırıyorum. Gelen tepkilere bakılırsa işe de yarıyor sanırım.
Paylaş