Nasıl yaşayacağım konusunda kimsenin düt demesini istemiyorum

Hey güzel Allah’ım... Her gün geyikle beslenmekten bir gün mide fesadı geçireceğiz, tek yönlü beslenmeden felç melç inecek, o olacak.

Tan Sağtürk’ün balenin ‘yumuşak’ işi olduğunu söyleyen birisine cevap verirken, futbolcular arasında da eşcinseller olduğunu söylemesi üzerine ‘infial’ çıktı...

Memlekette, tek bir konu da önümüze ‘infial’ olarak gelmesin, mümkün değil zaten...

Burada bir kaşık suda fırtına mırtına, infial minfial koparken, YTL hakkındaki ‘görüşlerini’ bile ana haber bülteninde dinlediğimiz Tanju Çolak, o, bu, şu mevzuyu tartışırken, ‘büyük çıkış’ büyük yerden gelmiş. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘bakın vallahi, iki gözümüz önümüze aksın ki demokratız, aaa, inandırmadan şuradan şuraya bırakmam’ ziyaretinde bulunduğu Fransa’da, ‘Eşcinsellerin de kendilerine ait hukukları var’ demiş:

‘Ben bir dini lider, dini otorite olarak karşınızda değilim. Siyasi ve hukuki açıdan ayrıca değerlendirilir.’

Zira, ‘Fiili zarar vermeyen hiçbir düşünceden korkulmaması gerekir’miş...

Ben yahu şu ‘kendilerine ait’ kısmısı ne ki, bir ülkenin başbakanı, ‘kendilerine ait hukuk’tan neyi kastediyor olabilir, hukuksa hukuktur, bu nerenin hukukudur, biz kimizdir, ‘kendileri’ addedilen ‘ötekiler’ kimdir diye düşünmeye kalmadı, eşcinsellik meselesi TBMM’de ‘tartışılmaya’ başladı ve denilen o ki AKP’nin tabanından itiraz sesleri yükseldi.

CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, diyor ki: ‘Benim dışımda hiçbir arkadaş eşcinsel gruplara randevu vermediler. (...) Alt komisyonda taslağa ‘cinsel eğilim’ kavramı eklendi. Kişilere cinsel yönelimlerinden dolayı kültürel, sosyal, ekonomik ayrımcılık yapılamayacağı ile ilgili cezai müeyyideler getiriyordu. Daha sonra ‘Cinsel Yönelim’, ‘Köken’, ‘Aile Durumu’ kavramları çıkarıldı.

Bir ilimizin valisi ‘Eşcinsele ev kiraya vermeseydiniz bu hále gelmezdiniz’ diyor. Onlara yaşama alanı vermiyorsunuz, sonra da fuhuşa kayıyorlar diyorsunuz. (...) AKP’li vekilin söylediği: ‘Biz radikal kesimimize bunu anlatamıyoruz’ Temel gerekçeleri tabanlarındaki radikallerden korkuyorlar, o yüzden... Hatta vekil arkadaşlar tepkilerini dile getirdi.

AKP’li bir arkadaş çok çirkin bir söz söyledi. ‘Eşcinsellere özgürlük var, Müslümanlar’a yok’ anlamında ama daha çirkin söyledi.’

EV KİRALAMASAYDINIZ OLMAZDI!

Enteresan háller... Geçenlerde, onların lisanıyla ifade edecek olursak ‘o kesim’e yani ‘kendileri’ne yakın bir arkadaşımız meselá çok şirin bir espri yaptı bana.

Önce adımı sordu. Valla... Aynı yerde çalışıyoruz, karşımda oturuyor filan... Sonra da, bayram değil, seyran değil bir e-posta gönderdi.

Erdil Yaşaroğlu’nun bir karikatürü. Horozun biri, elinde içki şişesi, çiftçinin birinin ecdadına küfrederek ‘ötüyor.’

Ahırdan kafasını uzatmış iki öküzden biri de diğerine; ‘Bu sefer kesin kesilecek’ diyor.

Ne şeker, değil mi?

Oruç tutanların oruçlarını Allah kabul etsin, ben ramazanda içki içiyorum. Bunu saklama gereği de duymuyorum.

Ben kendimce inanıyorum. Ya da diyelim, inanmıyorum. Kısaca neye inanıp neye inanmadığım konusunda kimseye hesap vermek istemiyorum.

Ne olacak?

Hani biz demokrattık, hani ateistlerin de hakları vardı, kadınların da vardı, herkesin eşit hakları vardı?

Ben kendi adıma türban takıp takmamalarını umursamıyorum. Ama benim nasıl yaşadığım konusunda da kimsenin düt demesini istemiyorum.

E, ne olacak?

TBMM eşcinsellik tartışacak?

BİR TOROĞLU KLASİĞİ

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer, geçenlerde sebze ve meyvede hormon kullanımı ile ilgili yapılan haberlerde uzman olmayan kişilerin tüketiciyi uyarma adına bilimsellikten uzak ve gerçeklerle ilgili görüş belirttiğini söylemiş.

Bilin bakalım o kişi kimmiş?

Şaşırmayacaksınız; eski kabzımal Erman Toroğlu; atv ana haber bülteninde ‘Ben sera ürünleri yemem, gay yapıyor’ demiş.

Bunun üzerine eşcinseller ‘Erman Toroğlu bize laf etti diye ayaklanmış mı?’ yok...

Çiftçiler ‘Seralarımız futbol sahası, domates futbol topu, çiftçilerimiz futbolcu değil. Ekmeğimizle oynama’ diye galeyana gelmiş. Senin işin hakemlik mi, ziraatçılık mı, reyting için yalancılık mı?’

Ziraat Odası Başkanı Uygun; ‘30 yıl üreticiyle afetler yaşadık. 8-9 aylık dönemlerde yetiştirdiğimiz ürünler sofralara kolay gelmiyor. Toroğlu çiftçinin düşmanıdır’ diye konuşmuş.

Yetmemiş, çiftçiler miting alanına o da artık nasıl bir şeyse, bir Toroğlu maketi getirip yakmışlar.

Her konunun böyle tribün ağzıyla yapıldığı bir ülkenin meclisi, demokrasi tartışacak, biz de sonucunu göreceğiz inşallah.
Yazarın Tüm Yazıları