Kural andı içiyoruz

Bilgeliğine güvendiğimiz birinin söylemiş olduğu gibi hakikaten: Bu ülkenin muhakeme şakülü şaşmış.

Kim, kiminle aynı düşüncede buluşur gibi yapıyor, kim buluşmak zorunda kalıyor, kim ne düşünüyor, bilmek mümkün değil.

Hayat nüfus cüzdanından ibaret bir şey olsaydı keşke; kimbilir: ‘Akranına çat!’ derdik belki.

Ama bu topraklarda fikir beyanı, çok zaman ortaokul izanına tekabül ediyor. Akademisyenlerle ilkokul mezunları, aynı izana hizmet eden bir kesişim kümesinde, ya da somut bir mekán olarak anmak gerekirse, TBMM’de buluşabiliyor.

Yukardaki örnekle, hiçbir şekilde alákası yoktur ama meselá: Bir Orhan Kural’ımız var bu hayatta.

Kendileri, amansız bir ‘Gençliği terbiye edelim, toplumu hizaya sokalım’ neferi malûmunuz.

Bana sorarsanız, çevreciliğin de akademinin de Füsun Önal’ı ya da ne bileyim, Levent Kırca’sıdır.

Yakındır; hazır bu aralar Star Wars da vizyonda ya. ‘Kural Kuralları’nın Gücü Adına’: Adamımız, prof’umuz, memleketin bütün konser dinleyicilerini hizaya sokacak. Haftanın belli günlerinde onlara ‘Kural Marşı’nı okutacağız:

‘O Öyle Diyosa Öööledir Derneği’nin Kuralcıyız Ezelden rozeti yakamda, yeminimi ederim: ‘Çevreciyim, kuralcıyım, Kuralcıyım...’

AKADEMİK İHBAR GENÇLİĞİ KURTARACAK

Yasam: Süt içerek rock’n’roll dinlemek, sadece soya ürünleriyle beslenmek, memleket sathında sigara içen herkese terörist muamelesi çekmek ve onu ihbar etmektir!

Daha evvel, sahnede sigara ve bira içmişliği bulunan kaka çocuk Teoman için suç duyurusu yapmışlığı olan Kural’ın, aynı vazifeşinas halet-i ruhiye içersinde, Mazhar Alanson ile ilgili suç duyurusunda bulunmuşluğu da var.

Kütüphanesinin duvarında, muhtemelen çevreye zarar vermesin diye tezek falan yaktığı şöminesinin üzerinde, dudağının kenarından sigara sarkan rock yıldızı kellelerinden oluşan bir kolleksiyonunun olduğuna dair fanteziler şey ettiriyorum zihnimde.

Son haber şuydu: Mazhar Alanson, Yeditepe Üniversitesi’nde verdiği konserde Yandım adlı şahane balladını söylemeye başlamadan önce, bir sigara yakıyor.

Daha önce, yine bir konser sahnesinde bu şarkıyı söylediği için 500 milyon TL ceza ödemişliği var; Orhan Kural’ın suç duyurusu sağolsun...

Alanson, bildiğiniz Alanson olarak; ‘Parası neyse veririz’ tonundan lafa giriyor ve sigarayı yakıp şarkıyı söylüyor.

ÜNİVERSİTELER MECLİSİ TANIYOR MU

Doğal olarak, pardon, medyatikliğinin hormonu taşmış ‘tabiatı’ gereği, geçen yıl, 500 milyon TL ödemiş olan Alanson’un bu kez 33 milyar ceza ödemesi söz konusu oluyor.

Bilin bakalım kimi hatırlıyoruz: ‘Yaşasınnn!’; basın ve medya, Orhan Kural’ın ‘değerli’ görüşlerine falan yer veriyor.

Bunun üzerine Sigarayla Savaşanlar Derneği de devreye giriyor ve onların tabiriyle ‘üniversite gibi kutsal bir mekánda yasaları paçavra gibi hiçe sayan, dahası gençlerin sağlıklarıyla oynamayı da marifet sayan zihniyeti şiddetle kınıyor ve saygıdeğer toplumun bilgisine sunuyor:’

Ne olacak? Mazhar Alanson, bile bile aynı ‘suçu’ ikinci kez işlediği için cezası 50 kat artacak ve ceza yaklaşık 33 milyar TL’ye çıkacak.

Ne güzzelll...

Üniversiteler zaten bildiğiniz üzre, ilim irfan yuvaları...

Rektör mü haklıdır, Başbakan mı haklıdır; mezun olmayı beceren kız öğrenci var mıdır, varsa da kepinin altına nasıl bir peruk yakıştıracaktır dertlerinin ve mitos çoğalmayla artan akademiler sağolsun, mesleksiz diploma sahiplerinin, ehil işsizlerin üretildiği bir fason atölyesidir.

Siz şimdi kendi işiniz babında müzik yapıyorsunuz ya bin yıldır...

Mazhar Alanson’dan ve sabırlı tüm müzisyenlerimden bir ricam olacak.

Meselá bir süre sigara içmeyin bakalım ne oluyor?.. Zira Orhan Kural gibi adamlar sağolsun, üniversite anfilerinde içilen esrarlar, Taksim Parkı’nda içilen biralar, fuhuş, artık Allah ne verdiyse, sizin suçunuz ya...

Bi’ durunuz da bi’ bakalım...

Sırf bakınız, baksınlar, bakalım...

‘Benim oğlan, üzerinde şuncacık eroinle yakalandığında hadise çıkarılıyor. Oysa kerata sadece kullanıcı olarak kabahatli. Bizim aileye yakışmaz, biz yaptığımızda 30 tonluk ticaret yaparız; yapmış olsak, böylesini yapardık’ şeklinde beyanatları tarihe düşülmüş nice eski Milletvekillerimiz de mevcut.

SIRF MERAKTAN İŞTE

Bu hassas beyler bu konularda ne yapıyorlar meselá?

O hassas beyler soruyorlar mı hiç: Patlak göz, bu aralar neyle iştigál ediyor meselá?

Cevap geliyor mu bir bakılır belki. Bakılmaz ya, o arada, biz şerbetli toplumuz, sinirlerimiz çelikten ya, eğlenilir belki meselá?

Geyiğine: ‘Sen benle kafa mı buluyorsun kardeşim? Süt içerek rock dinlenmez, sahtekárlıkla haysiyet satmak da ayıptır ayrıca... İçkiye, cep telefonuna vergi bindirmeyi biliyorsun da savcına trafik cezası kesmekten acizsin’ hesabına...

Sırf meraktır işte. Bakılabilir bir şey babında.

Gülelim işte.

Aynaya bakarken kendi gerzekliğimize gülmekten öte her türlü eğlence anlayışından yoksunuz zira.

Sıkıyorsa baştan yarat

Digiturk’de yayınlanan bir program var ki bahsini duymuş olanlar duymamış olanlara anlatsın: Extreme Makeover. Tanrı’m Beni Baştan Yarat.

Tıbbın farklı alanlarında ihtisas yapmış uzman doktorlardan oluşan bir takımı, komplike bir makine şeklinde gözünüzün önüne getiriniz.

Oraya kendinden hoşnut olmayan bir insan geliyor: İnek şeklinde sokuyorsun, birkaç ay neticesinde ortaya sosis çıkıyor... O hesap...

Göbeğe liposuction, saça ekim-biçim, cilde full muamele, göğse silikon, kırışıklıklara botox, dişlere protez...

Ben o hikáyeden de öte, istiyorum ki bu aralar öleyim ve reenkarne olarak mesela en tazesinden bir kabuksuz su canlısı olarak doğayım...

Zira, vaktiyle estetik cerrahi neticesinde tabiri caizse hayatı kurtulmuş bir insan olarak biliyorum, büyük rahatlık.

Tercih edersin, etmezsin, hayat şekil itibarıyla sil baştan kendini yaratabilme şansı tanıyor ya güya insana.

Bir de Rodja var ama.

12 yaşında tecavüze uğradığında mütecaviziyle evlendirilen, daha sonra kocası, yedi yaşında bir oğlan çocuğuna daha tecavüz ettiği için hapse giren, bunun üzerine kendisini emanet alan kayın-zortları tarafından, kendi ailesini fazla sık ziyaret ettiği için burnu kesilen, işkenceye maruz kalan, 15 yaşındaki R.G...

Şimdi de iyi haberler: Kendisine ‘Deniz Akkaya burnu’ yapılacak.

Burun kurtuldu, hayat kurtuldu.

Extreme Makeover. Sıkıyorsa yarat.
Yazarın Tüm Yazıları